Özel Haber/ Mümin Ağcakaya
TİGRİS HABER - Doğadan topladığı yaprak ve çiçekleri toplayıp kitaplar arasında kurutan ve daha sonra bunları özgün tasarımlarıyla birbirinden güzel tablolar oluşturan sanatçı Bahoz Damlayıcı Tigris Habere konuştu.
Tablolar renkleriyle ve kokularıyla bir ambiyans oluşturuyor
Damlayıcı çocukluğundan beri yaklaşık 16-17 yıldır bu işi yaptığını anlatıyor. 7-8 yıldır da Diyarbakır’da yaşayan sanatçı Damlayıcı önce evinde bu çalışmaları yürütüyor. Yaptığı tablolar beğenilince ve talep artınca bir atölye açarak bu çalışmalarını yürütmeye başlıyor.
Atölyeyi görmeye gelenler gördükleri birbirinden farklı bu özgün tablolar karşısında şaşırıyorlar. Atölyede doğanın birçok rengini yansıtan tabloların estetik dizilişinin yanında kendine özgü kokuları da ayrı bir ambiyans oluşturuyor.
Dört mevsim tek tabloda
Sanatçı Damlayıcı bu kadar farklı renk ve kokudaki çiçekleri nasıl toplayıp hangi aşamalardan geçtiğini; “Çok farklı ve mevsimlerde yetişen bu çiçekleri dağlardan ve köylerden topladığımız çiçek ve yaprakları kitaplar arasında kurutuyoruz.
Her yaprak ve çiçeğin kuruma süresi mevsime ve et kalınlığına göre değişiyor. Tasarımlarla tablolar oluşturuyoruz. Bazı tasarımlarda dört mevsimi bir araya getirdiğimiz de oluyor. Her mevsimin kendine özgü çiçekleri var. Bu açıdan doğa çok zengin. Doğa o kadar zengin ki, neyi nerede aradığınızı bilmeniz gerekiyor.”
Betonlaşma doğal yaşamı öldürüyor
Sanatçı Damlayıcı doğanın betonlaştırmasının sadece doğal yaşamı yok etmekle kalmadığını aynı zamanda bu renkliliklerini, kokularını da yok ediyor. Şimdi bazı site ve bina önlerinde ağaçlar dikiliyor, doğal hava verilmeye çalışılıyor. Ama bu doğayı betona hapsetmekten öteye gitmiyor. Çünkü doğal yaşam sadece ağaçlardan oluşmuyor. İçinde yaşayan canlılarla, renkleriyle, çeşitliliğiyle kokularıyla, yaşam bütünlüğüyle bir bütündür. Betonlaşmanın olduğu yerde doğal yaşam geriye dönüşü olmayan bir sürece girmiş demektir.
Doğadan kopuş geleceksizleşmedir
Ayrıca şunu da belirtmek istiyorum; Dünya bu kadar betonlaşmayı hak etmiyor. Doğadan kopuş gelecekten kopuştur. İnsanın ve canlıların yaşam kaynağı olan doğal yaşama müdahale edilince, insan için yaşam geleceksizleştiriliyor. Bu açıdan insanoğlu doğada büyük yok edici olarak rol oynuyor.” Diyen Damlayıcı buna benzer sanata ve emeğe dayalı atölyelerin farkındalık yaratması açısından desteklenmesi gerektiği konusunda dileklerini dile getiriyor.