Mahsum Kara/Mahsum Rençber
TİGRİS HABER - Doğrudan 7 milyondan fazla çalışanı, aynı zamanda ülkeyi ilgilendiren yeni asgari ücret rakamıyla ilgili süreç devam ediyor. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, asgari ücrete yapılacak ara zam rakamını belirleme çalışmaları kapsamında ikinci toplantısını 19 Haziran Pazartesi günü gerçekleştirdi. Asgari Ücret Tespit Komisyonu her zam döneminde 4 kez bir araya geliyor. Komisyon'un toplantılarını tamamlamasının ardından ara zam oranının kamuoyuyla paylaşması bekleniyor.
Tigris Haber olarak asgari ücrete yapılacak ara zam rakamına ilişkin DİSK Diyarbakır Bölge Temsilcisi Hasan Hayri Eroğlu ve Diyarbakırlı yurttaşlarla konuştuk, taleplerini dinledik.
Yapılan zamlar suyun üzerine yazılan yazılar gibidir
Son iki yıldır yaşanan yüksek enflasyon oranlarının zamları anlamsız kıldığını ifade eden DİSK Diyarbakır Bölge Temsilcisi Hasan Hayri Eroğlu, “Ne yazık ki asgari ücretlere yapılan zamdan sonra, zamlı maaşlar işçinin cebine girmeden uçup gidiyor. Yapılan zamlar suyun üzerine yazılan yazılar gibidir. Ne yazık ki geçinmek için yetmiyor. Yapılan araştırmalara göre; 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 10 bin 300 TL, yoksulluk sınırı ise 33 bin 750 TL oranında. Artışların açlık sınırının altında olmamalıdır. Rakam vermek gerekirse, asgari ücretin 15 ila 16 bin TL olması gerekmektedir. Bu gerçekçi bir taleptir” diye kaydetti.
TÜİK verileri gerçeği yansıtmıyor
Son yıllarda açıklanan TÜİK verilerinin gerçekçi olmadığına dikkat çeken Eroğlu, “Eskiden bir ürün sepeti vardı ve bu ürün sepeti artışlarına göre enflasyon belirlenirdi. Artık son aylarda ürün sepeti de açıklanmıyor. Bundan dolayı DİSK, TÜİK’i dava etti. Artan enflasyon oranlarından dolayı son yıllarda DİSK, ‘Yılda 4 kere asgari ücret belirlenebilir’ dedi. Ülke şartları artık bunu gerektiriyor” ifadelerine yer verdi.
İşverenler tavrını ortaya koymalı
İşverenlerin yanlış ekonomik politikalardan dolayı hükümete karşı tavır almaları gerektiğini söyleyen Eroğlu, “Değime yol açacak bir tutum içerinde olması gerekirdi. Ne yazık ki çıkan sonuçlarda bunu göremedik. İşveren, sadece kendi sermayesini düşünmemeli. Bugün onlar ayaktaysa emekçiler sayesindedir. Her şeyden önce toplumun alım gücünün yükseltilmesi gerekmektir” diye konuştu.
Her geçen gün geçim derdi artıyor
Her geçen gün geçim derdinin artığını belirten Burçu Tekeş, “20 bin TL’nin altında olmamalı, insanlar artık geçinemiyor. Bir yandan ev kiraları diğer yanda her gün zamlanan faturalar, insanların artık nefes alamaz duruma geldi. Hak edilen hayat şatlarının iyileşmesi için asgari ücret en yüksek seviyeden verilmelidir” dedi.
Öncelikle ekonomik sorunlar çözülmeli
İnsanca yaşanacak bir ücretin verilmesi gerektiğini vurgulayan Davut Öğretmen, “Bugünkü koşullara baktığımızda asgari ücret en az 15 bin TL olmalı. İnsanlar artık ekonomik sorunlardan dolayı nefes alamıyor. İnsanların hayat standardının yükselmesi için bu ücret şarttır. Ekonomik sorunların bu ülkede bir an önce çözülmesi gerekmektedir” dedi.
Hükümetin vatandaşları düşünmesi lazım
Zorlaşan hayat şartlarından dolayı asgari ücret tutarının 11 bin TL’nin üstünde olması gerektiğini ifade eden Abdullah Kaya, “Hayat şartları her geçen gün zorlaşıyor. Bu günkü ülke koşulları maalesef geçim derdini zorlaştırıyor. Her şey çok pahalı, almış başını gidiyor. Artık hükümetin vatandaşlarını düşünmesi lazım” diye konuştu.