Diyarbakırlılar DEVA Partisi’den çok Ali Babacan’ı tanıyor ve söylemlerinin tutarlılığı için zamanı işaret ediyor. AK Parti’de siyaset yürüttüğü dönemin özeleştirisini vermesinin samimiyet testi için gerekli olduğunun altını çizen Diyarbakırlılar için DEVA Partisi de diğer partiler gibi halkta bir umut yaratmazken, kimi vatandaşlar için ise her şeye rağmen yine de bir şans verilmesi gereken bir parti olarak seçenekler arasında yer alıyor.
3 Kasım 2002 genel seçimleriyle iktidara Gelen AK Parti’de 58. Ve 59. Dönem hükümetlerinde “Ekonomiden Sorumlu” Devlet Bakanı olarak görev yapan Ali Babacan’ın Genel Başkanlığı’nı yaptığı Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Türkiye siyasetinde kendine yer bulmaya çalışıyor.
Kurucuklar kurulu listesinde Ali Babacan’ın yanı sıra AK Parti’den eski isimlerin de yer aldığı DEVA Partisi 9 Mart’ta kuruluşunu ilan etmesinin ardından siyaset sahnesin adım atarak toplumda karşılık bulmak için bir yandan mevcut iktidara eleştiriler yöneltirken bir yandan da toplumun beklentilerine yanıt olabilecek politik açılımlarda bulunuyor.
Henüz 2 aylık çiçeği burnunda bir parti olan DEVA Partisi, koronavirüs pandemisinin gölgesinde siyaset sahnesine giriş yapmanın dezavantajını hükümete yönelik eleştiri dozunu yükselterek tersine çevirmenin gayreti içinde.
Tigris Haber olarak siyaset sahnesine yeni bir soluk katma iddiasında olan DEVA Partisi’ni Diyarbakırlılara sorduk.
DEVA Partisi’nden çok Ali Babacan’ı tanıyan Diyarbakırlılar için söylemden çok partilerin eylemi önem taşıyor. Genel anlamda diğer partilere olan güvensizliklerini dile getiren Diyarbakırlılar DEVA Partisi’ne de temkinli yaklaşıyor. AK Parti’nin de bir zamanlar bölgede bir umut olduğunu ancak iktidar gücünü eline geçirdikçe eski söylemlerini terk ettiğini dile getiren birçok Diyarbakırlı için DEVA Partisi de yeni bir umut oluşturamıyor.
Diyarbakır İl Başkanlığı için başvuruda bulunan isimlerin çoğunun sermaye sahibi kimselerden oluşmasından da rahatsızlıklarını dile getiren bazı Diyarbakırlılar için ise halktan ve halkın yararına çalışacak isimlerin öne çıkması önem taşıyor.
Genel anlamda burjuva siyasetinin seçimden seçime vatandaşa gösterdiği çıkarcı yaklaşımdan duydukları rahatsızlığı dile getiren Diyarbakırlılar, ‘Sütten ağzı yananın yoğurdu üfleyerek yemesi’ misali yeni partilere de temkinli yaklaşıyor.
Diyarbakırlı kimi vatandaşlar ise tüm siyasi partilerden beklentilerini kestiklerini ve hiçbir siyasinin halkın sorunları ile ilgilenmediğini ve hepsinin kendi çevresine rant devşirmekle meşgul olduğunu dile getirdi.
Haber: Ali Abbas Yılmaz / Yılmaz YİGİTLER