Haber: Sait BAYRAM
Kamera: Mevlüt BAĞIRMAZ
Madde bağımlıların meskeni haline geldi
TİGRİS HABER - Suriçi Ziya Gökalp ve Lalabey Mahalle muhtarları, ilgili kurumlara çağrıda bulunarak, hem Uyuşturucu madde bağımlılarının meskeni olan hem de mahalle sakinleri için büyük tehlike arz eden harabe evlerin yıkılmasını ya da onarılmasını talep etti.
Ziya Gökalp Mahalle Muhtarı Muhsin Sanay, Mahallelerinde 30-40’a yakın harabe ve yıkılmaya yüz tutan evlerin varlığından bahsederek, “Kimi evler sahipleri tarafından terk edilmiş, kimileri de tescilli yapılardır. Hiçbir kurum bunlarla ilgili girişimde bulunmuyor. Valilik, Belediyeler ve Kültür Müdürlüğü’ne bildirmelerimize rağmen bu evlerle ilgili bir şey yapılmıyor. Belediyenin tek yaptığı şey sadece harabe ve yıkık evlerin önüne güvenlik bandı ya da levha asıyor. Mahalle sakinlerinin can ve mal güvenliğine yönelik bir tedbir alınmıyor. Sur içindeki neredeyse tüm mahallelerde yüzlerce harabe ev var. Bu evler madde bağımlıların meskeni haline gelmiş. Bu madde bağımlıları çevreye de büyük zarar veriyor” dedi.
“Kurumlar, harabe evleri ne onarıyor ne de yıkıyor!”
Muhtar Muhsin Sanay, sözlerini şöyle sürdürdü;
“İlk kayyum atandığında dönemin Sur kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Abdullah Çiftçi, Ziya Gökalp Mahallesindeki harabe evlerin yıkılacağı sözünü vermişti. Aradan 7 yıl geçmesine rağmen ne verilen sözler tutuldu, ne de evler yıkıldı. Bugüne kadar harabe evlerle ilgili bir çalışma yapmadı. Bu harabe evler yıkılırsa, Diyarbakır’ın Turizm ve Kültürüne katkı sağlanmış olur. Sur içindeki bir sokakta yapılan sağlıklaştırma projesinin buralara da yapılması gerekir. Bütün kurumlar yerinde uyuyor. Tescil yapılar deyip geçiştiriyorlar. STK’ları tarihimize sahip çıkmaları için harabe evleri onarmalarını bekliyoruz. Bunların onarımları turizm açısından büyük bir gelir de olur.”
Çelik: “Mahalle sakinleri rahatsız”
Lalabey Mahalle Muhtarı Abdullah Çelik ise, Lalabey mahallesinde yıkılmayı bekleyen onlarca yapı olduğuna işaret ederek, “Bu evlerin onarılmamasından dolayı uyuşturucu madde bağımlılarının meskeni haline geldi. Bu evler mahalle sakinlerini de oldukça rahatsız ediyor. Harabe evlerin sahipleri kapı ve pencereyi söküp gidiyorlar. Bunlarla ilgili bilgi verdiğim belediye sadece bu evlerin kapı ve pencerelerini beton döküyorlar. Başka bir işlem yapmıyorlar. Hırsızlar ve madde bağımlıları duvardan atlayıp evlere giriyorlar. Biz bunların yıkılmasını ya da onarılmalarını istiyoruz” diye konuştu.
“Sur, Diyarbakır’ın kalbiydi”
Mahalle sakinlerinden Zeki Çelik ise, “Sur Diyarbakır’ın kalbiydi. Diyarbakır’ın kalbini kazıdılar. Bizi de o kalpten kazıyıp dışarı attılar. Şuan bütün güzel ve avlulu evlerimiz harabe halde. Evlerdeki su saatleri baliciler ve hırsızlar tarafından söktüler. Kapılarımızı söküp götürdüler. Ve artık o evlerin kapılarının yerine duvar ördüler. Yaşanılacak bir toplumdan çıkardılar, buradaki halkı alıp dışarıya attılar. Biz dedik ki yapılacaksa evi yerinde yapın, yerinde bize verin. Ne masraf gidiyorsa, bir destek da biz verelim. Biz kendi evimizde, kendi mahallemizde yaşayalım. Ancak bunun tersini yaptılar. Yaptıkları evlerde tarihi değil. Tuğla ile yapıp, yapıştırma taşlarla vurup makyaj çekip o şekilde bıraktılar. Suriçindeki insanları dışarıya, o evleri de başkalarına verdiler” dedi.