Mahsum Kara/Mahsum Rençber
TİGRİS HABER - Bursa’da Amedspor’a yönelik ırkçı saldırılar, ülke çapında protesto edilirken, Diyarbakır’dan da tepkiler yükseliyor. Diyarbakır'da bulunan Sivil Toplum Örgütlerinin içinde yer aldığı Diyarbakır kent koruma ve dayanışma platformu, ortak bir açıklama yaparak, Amedspor’un yalnız olmadığına dikkat çekti.
Amedspor Şehmuz Özer tesislerindeki basın açıklamasına sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, HDP Milletvekilleri, Cumartesi anneleri ve çok sayıda Amedspor taraftarı katıldı. Kent platformunun hazırladığı ortak basın metnini Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren okudu.
Amedspor’a yapılanların karşılıksız kalmaması gerektiği başlığıyla hazırlanan ortak metinde şu görüşlere yer verildi;
“Amedspor futbolcu ve teknik heyetinin sahaya ayak bastıkları ilk andan stattan ayrıldıkları ana kadar Bursasporlu futbolcuların, teknik görevlilerinin ve seyircilerinin fiziki ve sözlü saldırıları ile yine seyircilerinin nefret ve hakaret içerir tezahüratlarına maruz kalmıştır. Özellikle 1990'lı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetler ve zorla kaybettirmelerle anılan paramiliter güçlerin sembol isimlerinin ve yine o süreçle özdeşleşen Beyaz Toros resimlerinin tribünde açılarak sergilenmesi, organize bir kötülüğü ve iradeyi açığa çıkarmıştır. Kürt toplumunun hafızasında, bütün karanlığıyla yer edinen bu sembollerin bir futbol müsabakası esnasında sergilenmesiyle verilmek istenen mesaj ve tehditle yaratılmak istenen korku atmosferinin farkındayız.”
Kötülüğün karşısında duracağız
“Kürtlere yönelik bu tehdit ve pervasızlık, 1990’lı yıllarda bölgede görev yapmış ve isimleri pek çok ağır insan hakkı ihlalleriyle anılan fail konumundaki kamu görevlilerine yönelik cezasızlık politikasından beslendiğini ve cesaret aldığını da çok iyi bilmekteyiz.” Denilen açıklamada deprem felaketine de vurgu yapılarak, şöyle denildi;
“Ülke olarak büyük bir deprem felaketinin sebep olduğu acıların yasını tuttuğumuz ve hep birlikte yaraları sarmak için büyük bir dayanışma ortaya koyduğumuz günlerde, yaşanan bu çirkin olaylarla amaçlanan kötülüğün hep birlikte karşısında durmalıyız.
Amedspor gerek başarıları gerekse centilmenliğiyle; kentimizde ve ülkenin birçok yerinde insanlarımızı mutlu etmekte ve heyecanlandırmaktadır. Amedspor’un yarattığı bu duygu maalesef kamu yetkilileri nezdinde karşılık ve destek bulamadığı gibi zaman zaman kısıtlı imkanları da sınırlandırılmakta, cezalandırılmakta ve ötekileştirilmektedir. İki gün boyunca yaşananların, kamu görevlilerinin Amedspor’a yönelik bu yaklaşımından bağımsız olduğunu da söyleyemeyiz.”
Açıklama şöyle devam etti;
“Amedspor’un yalnız olmadığını, kentimizin bütün kurumsal dinamiklerinin ve ülkenin dört bir yanında bulunan taraftarının takımına sahip çıkmaya devam edeceğini herkes bilmelidir.
Bizler açısından; dün ve önceki gün yaşananlara karşı yetkililerin sessiz ve tepkisiz kalması, yapılanların spor hukuku ve ceza hukuku açısında müeyyidesiz bırakılması, sorumlu kamu görevlilerinin görevden el çektirilmemesi durumunda, yapılanların tasvip edilmiş olduğu anlamına geleceğinin de bilinmesini isteriz.
Bu sebeple, öncelikle Spor Hukuku Açısından TFF’yi 05.03.2023 tarihinde oynanan müsabakada Bursaspor kulübü, futbolcuları, yetkilileri ve seyircisinin; sportmenliğe, oyun kurallarına ve TFF kararları ile talimatlarına “ağır biçimde” aykırı davranışlar sergilemiş olmakla; Futbol Disiplin Talimatlarının gereğini yapmaya davet ediyoruz.”
Bursa’da yaşananlar ile ilgili futbol hukuku açısından uygulanması gereken müeyyideler ise maddeler halinde hatırlatıldı, şöyle denildi;
Ev sahibi Bursaspor kulübünün:
1-Müsabakanın oynanacağı spor alanının ve çevresinin düzenini ve güvenliğini sağlama konusunda yükümlüğünü uygun davranmayarak Spor Disiplin Yönetmeliğinin 14. maddesini ihlal edildiği,
2-Futbolcuları ve taraftarlarının Amed Sportif Faaliyetleri görevlilerine, futbolcularına, yöneticilerine yönelik hakaret, sövme, tehdit, fiziki ve kişilik haklarına yapılan saldırılarla sportmenliğe veya spor ahlakına aykırı hareket etmekle Spor Disiplin Yönetmeliğinde düzenlenen TFF’nin saygınlığını zedeleyen ya da futbolun değerini düşüren nitelikte eylemler olduğu,
3-Müsabaka esnasında Bursaspor taraftarınca; beyaz toroslar ve bazı suçluların posterleri açılarak, Suç ve suçluyu öven halkı, kin ve düşmanlığa tahrik eden, stadyumda topluluk halinde hareketlerle ve benzeri araçlar ile aşağılayıcı, nefret saikli ayrımcı, tahrik ve taciz edici nitelikte, etnik ve bölgesel ayrımcılık içeren tezahüratların yapılmış olduğu,
4-Bursaspor futbolcularının, taraftarlarının ve yetkililerinin sportmenliğe, oyun kurallarına ve Türkiye Futbol Federasyonu kararları ile talimatlarına aykırı davranışları, müsabakanın sonucunu ve sürecini hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkilemiş olması, Amed Sportif Faaliyetleri futbolcuları ve yetkilileri, şiddet ve saldırı altında can güvenlikleri olmadan müsabakaya devam ettirilmiş olduğu, Vb. durumlar dikkate alınarak;
Bursaspor Hükmen mağlup sayılmalı
Bursaspor’un hükmen mağlup sayılması istenen açıklamada, gerekçeler ise şöyle sıralandı;
• Bursaspor kulübünün hükmen mağlup sayılmasına,
• Sportmenliğe, oyun kurallarına ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) kararları ile talimatlarına aykırı davranan Bursaspor futbolcularının tespit edilerek resmi müsabakalara katılmaktan men edilmesine,
• Bursaspor kulübünün lig süresince bütün resmi müsabakalarını seyircisiz oynamasına,
• Taşkınlık yapan, fiziki saldırıda bulunan, kesici delici aletleri stada sokan, suçu ve suçluyu öven pankartlar taşıyan, ırkçı ve nefret içerikli çirkin ve kötü tezahürat yapan bütün seyircilerin tespit edilerek bu seyirciler hakkında ömür boyu bütün müsabakalara giriş yasağı getirilmesine,
• Ve uygun görülen diğer disiplin cezalarının da uygulanmasına, Karar verilmelidir.
UEFA Etik ve Disiplin Kuruluna başvuru yapılacak
Açıklamanın son bölümünde ise şu görüşlere yer verildi;
“Özellikle müsabaka esnasında ve öncesinde ırkçı ve ayrımcı davranışlar nedeniyle UEFA disiplin yönetmeliği uyarınca UEFA Etik ve Disiplin Kuruluna da Amed Sportif Faaliyetler olarak başvuru yapılacaktır.
Nefret söylemi ve suçları; spor hukukunun yanı sıra özellikle demokratik toplum düzeninin gereklerinden biri olan eşitlik ilkesine yönelik önemli bir tehdit oluşturmaktadır. Nefret ve Ayrımcılık Yasağının, uluslararası insan hakları koruma rejiminin temel ilkelerinden biri olduğunu hatırlatarak, iki gün boyunca gerek nefret söylemleri gerekse ceza kanunu kapsamında birçok suç tipini içeren fiiller hakkında yargı makamlarınca etkin ve hızlı bir soruşturma ile faillerin tespit ederek yargı önüne çıkarmaya davet ediyoruz.
İlk geceden itibaren yaşanan olaylardan gereken önlem ve tedbirleri almayan yine müsabaka esnasında yaşanan ve toplumsal barışı hedef alan vahim fiiller nedeniyle başta İl Valisi ve İl Emniyet Müdürü ile sorumluluğu bulunan tüm kamu görevlileri hakkında derhal idari soruşturma başlatılmasını ve bu süreçte görevden el çektirilmeleri çağrısında bulunuyoruz.
Amedspor’a yönelik ırkçı Saikli saldırı ve fiilleri kınadığımızı, başta kentimiz olmak üzere Amedspor’a gönül vermiş herkesi kulübün logosunu 24 saat süresince sosyal medya hesapları profil resimlerinde kullanmaya ve flamaları araç ve evlerine asmaya davet ediyoruz.”