Mehmet TÜRK-Şehmus KIZILASLAN
TİGRİS HABER - Diyarbakır 1. Küçük Sanayi Sitesi'nde bulunan esnaf, ekonomik kriz, enflasyon ve tarım sektörünün içerisinde bulunduğu sıkıntılar nedeniyle iş yapamaz duruma geldi. Çiftçi ürününü yok pahasına sattığı için yeni traktör alamıyor ya da traktörünü onaramıyor. İş yapamayan esnaf ise, bir işçinin artan aylık maliyeti karşısında çözümü, bankadan yüksek faizle alacağı kredide arıyor.
Esnaf Kadri Kalkan: Geçen yıl ve önceki yıl 5-10 bin liraya boyanan araçlar, şimdi 40-50 bin liraya boyanıyor. 10 bin lira alan emekli bir vatandaş, aracını boyarsa, 4 ay aç kalacak. Esnaf lokantasında 100 liraya yediğimiz yemek, 300 lira olmuş. Daha iyi bir yerde yemekler 450-500 lira. İki misafirim geldi, 1500 lira yemek. Peki, ben 600 lira kazanıyor. Nasıl olacak? Ukrayna ve Rusya savaşta, oralarda enflasyon yüzde 6-7. Bizde savaş yok, enflasyon yüzde 70. Bunun sebebini hangi akıllı bana anlatabilir?
Yüksek enflasyon, alım gücünün düşmesi ve yaşanan ekonomik kriz, sanayi esnafını da vurdu. Bir sorduk, bin ah işittik. Ulusal televizyonlar kanallarında yorumculuk yapan ekonomi uzmanlarına taş çıkartan Diyarbakır 1. Sanayi Sitesi esnafı, ortada yanlış bir enflasyon algısı yaratıldığını savunuyor. Ukrayna ve Rusya'da savaş olmasına rağmen enflasyonun yüzde 6-7'lerde olduğuna dikkat çeken esnaf, Türkiye'de bir savaşın olmamasına rağmen enflasyonun yüzde 70'e nasıl çıktığını anlamadıklarını sordu.
"10 BİN ALAN EMEKLİ, ARACINI BOYARSA 4 AY AÇ KALIR"
Kalkan Otomotivin sahibi Kadri Kalkan, araç boyası satışı yaptığını belirterek, son bir yılda anlam veremediği bir düşüş yaşandığını söyledi. İnsanların artık araçlarını boyamaktan vazgeçtiğini kaydeden Kalkan, "İnsanlar şu an araçlarını boyamıyor. Bizden boya alıp rulo ile araçlarını boyuyor. Bir aracın boyaması şu an 40 bin lira, tamire de getirmiyor dolayısıyla. Geçen yıl ile bu yıl arasındaki boya fiyatları arasında yüzde 600 fark var. Geçen yıl 130 liraya sattığımız boyayı bu yıl 600 liraya satıyoruz. Sattığımız boyaların yüzde 30'u boya kaporta, yüzde 70'i tamir. Ama yüzde 30 boya-kaporta derken, tüm alımlar için söylüyoruz. Geçen yıl 2 milyon liralık mal satmışız, bu yıl 6 ay oldu ama daha 300 bin mal satmışız. Geçen yıl ve önceki sene 5-10 bin liraya boyanan bir araç şimdi 40 bin liraya ancak boyanıyor. Adamlara sorduğun zaman 'ben emekliyim 10 bin lira maaş alıyorum. Ben nasıl aracımı getireyim 40 bin lira vereyim? Aracımı boyarsam bu da 4 ay aç kalacağım anlamına geliyor' diyor. Hiç bir iş yeri, hiç bir lokanta, esnaf lokantası dahi geçen yıl işin yüzde 50'sini yapamadı, yapamıyor. Çünkü 100 liralık yemek şu an 300 lira, hatta iyi bir yerde yersen 450-500 lira. Peki nasıl yesin adam. 2 misafirim geldiğini düşün, 3 kişilik yemek bin 500 lira. Peki benim kazandığım 600 lira, nasıl yapacağım? Yani mantık dışı bir şey. İnsanlar bir şey yapınca doğru olması lazım. Enflasyon diyorlar. Halbuki ülke savaşa girmemiş, batmadı, birbirimizi öldürmedik, birbirimizin boğazını sıkmadık. Bu demektir ki birileri bir şey yapıyor. Bu tamamen siyasi bir şeydir. Yoksa tamamen yaşantımız aynı. Aynı komşular, aynı ev, aynı iş yerine gidip geldiğimiz, konuştuğumuz insanlar aynı. Peki nasıl oluyor bu iş. Yanı başımızda, Ukrayna Rusya var, onlarda savaş var. Onlara bakıyorsun enflasyon yüzde 6-7'lerde. Bizde savaş yok, bizim enflasyon yüzde 70'lerde. Aklım almıyor. Akıllı biri varsa gelip bana, 'bu sebeplerden dolayı böyle olmuş' desin ben de inanayım" diye konuştu.
"10 PERSONELİN AYLIK MALİYETİ 400 BİN LİRA"
Mıchelın başta olmak üzere uluslararası belli başlı lastik markalarının bayiliğini de yapan Abdullah Sümer, aynı zamanda lastik sökme, takma ve ön düzen ile rot balans ayarı yapılan işyerinin sahibi. Yaşanan ekonomik krizin bütün sanayi esnafını olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken Sümer, yaşanan durumun sürdürülebilir olmadığını anlattı. Sümer, İşletme maliyetleri çığ gibi arttı. 10 kişi istihdam eden bir işyerinin aylık sadece personel gideri 400 bin liradır. Yol, yemek, SGK primi, elektrik, su ve kira gibi girdi maliyetlerini üst üste koyduğunuz zaman bu maliyetler çok daha da artıyor. Geçen yıla oranla yüzde 50 oranında satışlarımız düştü. Bankalarda fahiş faiz beklentisi var. Enflasyonist piyasa geçici olarak bir gevşemeye yol açtı ama bunun bize satış olarak bir getirisi olmuyor. Yani parası olan ya mevduat şeklinde değerlendiriyor, ya faize, yâda dövize yatırım yaparak değerlendiriyor. Parası olmayan esnaf ise bugüne kadar kredi kartlarla işlerini çevirmeye çalıştı. Kartlarda bireysel limit düşüklüğüne gidildi. Bu da esnafa daha da olumsuz bir yansıması oldu. Geçen yıla oranla satışlarımız ciddi anlamda düştü. Nakit sermayesi olmadan iş yapmak mümkün değil. Bu da sürdürülebilir bir durum değil" ifadelerini kullandı.
'ORTADA YANLIŞ BİR ENFLASYON ALGISI VAR"
Traktör satış ve onarımın yapıldığı işyerin sahibi Şehmus Akbaş ise, sadece otomotiv sektörünün değil, tarım sektörünün de çok ciddi bir şekilde olumsuz etkilendiğini söyledi. Satış, bakım ve onarımda da ciddi anlam bir düşüş yaşadıklarını anlatan Akbaş, daha önce 10 liradan sattıkları bir malzemenin 180 liraya çıktığını aktardı. Ortada yanlış bir enflasyon algısı olduğuna işaret eden Akbaş, şunları söyledi:
"Sadece otomotiv sektöründe değil, tarım sektöründe de ciddi düşüşler var. Onarımlar güçlükle yapılıyor. Çiftçiler ürünlerini yok pahasına satıyor. Bu tabi dolayısıyla piyasayı olumsuz etkiliyor. Bu durumu enflasyona, dolara, döviz kuruna bağlıyorlar. Ortada yanlış bir enflasyon algısı var. Bir malzemenin on liradan 170-180 liraya çıkması, ne döviz, nede petrole eşdeğerdir. Hem sıfır traktörlerin satışı hem de ikinci el araçların onarımı ciddi anlamda zorlaştı. İşyerlerimizin giderleri, SGK primleri, katkı payları, işçi maaşları, bunun yemeği toplam olarak kişi başı 45-50 bin liraya ulaşıyor. Bunun karşılığında bir kazanç da yok. Yetkililer bunu neye bağlıyor anlamıyorum. Bağladıkları yerde de bir çıkış yolu yok. Yükselişler ciddi anlamda ve abes bir şekilde yükseliyor. Parası olan bir adam, tarlasını ekip biçeceğine aynı parasını götürüp bankaya vadeye yatırıyor. O parasıyla çok rahat geçiniyor. Tarla işiyle, işçisiyle, ekip ve biçmeyle de uğraşamıyor. Traktör satışları düştü, onarımlar azaldı. Bankalara git ana baba günü, sanki bankalar bedava para veriyor. Cuma günü bir traktör yaptım. 30 bin lira maliyeti vardı, salı günü yeni liste yayınlandı, 30 bin liraya yüzde 20 karla verdiğim malı, 32 bin liraya aldım. Peki, 32 bin liraya aldığım malı kaç paraya satacağım. Hem de 4-5 gün içerisinde. Güvensiz ve istikrarsız bir yükseliş var. Hiç bir ürün bu kadar kısa sürede bu kadar yükselemez. Aklım almıyor."