Haber: Mahsum Kara
Kamera: Mahsum Rençber
TİGRİS HABER - Farklı siyasi görüşlere sahip 500 Kürt siyasetçi, Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinde bir araya geldi, İran yönetimine yönelik tepki açıklaması yaptı. Ortak açıklamada, “Doğu Kürdistan ve İran Halklarının haklı, meşru başkaldırısını destekliyoruz” denildi.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetinde bir araya gelen Kürt siyasetçiler, Kürt kızı Jîna Emin’in İran devlet güçleri tarafından işkence sonucu öldürülmesini, sonrasında başlayan olayları kınadı, rejime karşı verilen mücadeleye destek verdi. Ortak açıklamada, “Doğu Kürdistan ve İran Halklarının Haklı, Meşru Direnişini Selamlıyoruz!” denildi.
Kürtçe-Türkçe yapılan açıklamanın Türkçesini Hak Par İl Başkanı Vasıf Kahraman okudu. Açıklamada, özetle şöyle denildi;
“ Sömürgeci İran Devleti’nin güvenlik güçleri tarafından işkence ile öldürülen Kürt kızı Jîna Emin'in Saqız kentindeki cenaze töreninde başlayan gösteriler başta Doğu Kürdistan (Rojhilat) olmak üzere İran’ın tüm kent ve kasabalarına yayıldı. İran Devleti’nin bütün baskı ve çabalarına rağmen halkın sivil hareketi yayılarak devam etmektedir.
Bütün halklar direnişte
Tüm bu baskı ve şiddete rağmen İran’daki farklı etnik ve ulusal gruplar, federal bir sistem talep etmektedirler. İşte Jîna Emin olayının tetiklediği direniş hareketi, İran’da egemen ulus konumunda olan Farslar ile ezilen-ulus statüsünde olan Kürdlerin, Beluclerin, Azerilerin, Arapların ve diğer ezilen grupların mücadelelerinin ortaklaşmasına neden olmuştur. Kadınların, gençlerin, öğrencilerin, Kürdlerin ve Beluclerin bastırılamayan başkaldırısına İran’daki bütün halk katmanları dahil olmuştur. Doğu Kürdistan’da İran Kürdistanı Partileri İşbirliği Merkezi’nin çağrısıyla yapılan genel grevlere büyük, kitlesel bir katılım sağlanmıştır. İran’daki diktatörlük rejimine karşı başta Kürdler ve Belucler olmak üzere diğer ulusal gruplar, sürekli ve kararlı bir biçimde egemenliği ve özgürlüğü için mücadelelerini sürdürmüşler, sürdürmektedirler.”
150 kişi yaşamını yitirdi
İran Devleti’nin bugüne kadarki saldırıları sonucu 150’yi aşkın insanın yaşamını yitirdiği belirtilen açıklama şöyle devam etti;
“Binlerce insan gözaltına alınmış, yaralanmıştır. Buna karşın Doğu Kürdistan ve İran halkları; milli, demokratik hakları, insan hakları, kadın hakları ve özgürlükleri için de kararlı ve istikrarlı bir mücadele sürdürmektedirler. Böyle haklı, onurlu ve istikrarlı direnişi desteklemek insani bir hak ve görevdir. Bu kapsamda dünyadaki bütün demokratik ve humaniter kamuoyunu, BM, AB, AK ve Arap Birliği Örgütü’nü ve diğer uluslararası kurumları, İran ve Doğu Kürdistan halklarının meşru sivil direnişini desteklemeye, despotik rejimin baskı ve katliamlarına karşı tavır almaya ve müdahale etmeye çağırıyoruz. Aşağıda adı geçen bizler de bu saikle, İran Devleti’nin yaptığı bu katliamlar ve sürdürdüğü saldırıları kınıyor; İran ve Doğu Kürdistan genelinde insan hakları, kadın hakları, milli, demokratik hak ve özgürlükleri baskı altında olan ulusların, etnik grupların egemenlikleri ve özgürlükleri için yürüttükleri mücadelelerini destekliyoruz.”