Şehmus KIZILASLAN - Fotoğraf/Video
TİGRİS HABER - Diyarbakır Tekstil kentte kurdukları fabrikalarla kısa sürede sanayi alanında kente ivme kazandıran genç tekstilciler, kentin geleceğine odaklandı. İstihdam ve üretim planlamalarıyla büyümeyi hedefleyen genç tekstilciler, kentin turizmi ile tekstil dünyasıyla buluşturup katma değer sağlayacak projeler üzerinde çalışıyor. Genç tekstilciler, Diyarbakır’da ‘Uluslararası tekstil fuarı’ düzenleyerek, turizmi canlandırmayı, aynı zamanda tekstil ürünlerini Diyarbakır markasıyla dünyaya pazarlamak istiyorlar.
Kentin her alanda gelişmesi, büyümesi ve uluslararası standartlara ulaşması için verilen çabalar zaman zaman aksasa, kesintiye uğrasa da, kentin 12 bin yıllık uyumayan kent genetiği bireylerde, aynı zamanda sivil kurumlarda da diri kalma, yaratma, yaratıcı olma, kalan mirası gelecek nesillere aktarma mantığı dinamiğini harekete geçiriyor, ciddi anlamda çabaya dönüştürüyor.
Bu ciddi çabayı; Üreten, yaratan, geleceğe miras mantığını üretime dönüştürme gibi bir uğraş veren, genetik üretime katkı sağlamaya çalışan, Diyarbakır’da uzun zamandır bu mücadele içinde olan genç tekstilcilerde gördüm.
‘Diyarbakır markası yaratacağız’
Bu genç tekstilcilerin büyük bir kısmı ‘Diyarbakır’a vefa borcu’ ödemek için İstanbul’daki işini Diyarbakır’a taşıdı. Geldiler, umutluydular, hala umutları var, pandemiye, ekonomik sıkıntıya, enflasyona rağmen pes etmediler, üretiyorlar; kendileri için, Türkiye için, uluslararası piyasa için. Zara’ya, Aydınlı gruba üretiyorlar, ancak aynı zamanda kendi Marka’larını da, yani Diyarbakır merkezli markalarını yaratarak, dünya piyasasına açılmak istiyorlar.
Diyarbakır’da tekstil üretimi yapan firmaların, DTS O’nun ortak girişimi ile başlatılan ve sonuçlandırılan 1.etap tekstil kent alanında dünyayı kıskandıracak tesisler kuran genç tekstilcilerin hedefi, 2’inci etap tekstil kenti de devreye sokarak, her iki alanda tam kapasiteyle üretim sağlamak.
Tam kapasiteyle üretim hedefleniyor
Birinci etap tekstil kent alanında şu an için 65 fabrika faaliyet halinde. Bunu 100 fabrikaya tamamladıktan sonra, hedef, ikinci etap tekstil kent alanında da aynı şekilde 100 fabrikayı devreye sokmak. Birinci etapta tam kapasiteyle üretim ve fabrika olmadığı halde 8-10 bin arasında kişiye istihdam sağlanmış. 100 fabrikaya varıldığında, tam kapasite üretime geçildiğinde bu rakamın 20-25 bin civarında olduğunu aktarıyor genç tekstilciler. Uzun vadede ikinci etap tekstil kent devreye girdiğinde ise, bu rakam, yani istihdam rakamı ikiye katlayacak.
GÜNTİAD çatısı altında örgütleniyorlar
Bu arada, kısa adı GÜNTİAD olan Güneydoğu Tekstil Sanayi ve İş İnsanları Derneği çatısı altında örgütlenmelerini de tamamlamış durumdalar. Genç tekstilciler, aynı zamanda derneğin faaliyetlerine ciddi katkı sağlıyorlar. GÜNTİAD’ın başkanlığını da genç tekstilcilerden Sezai Ayas yapıyor. Genç fabrika sahipleri bir araya gelmiş, geleceği kurguluyor.
Şimdi, önlerindeki ciddi bir engeli de aşmak üzereler. Tekstil kentteki sanayici hisse sayısı yasal olarak yüzde 51’i aşması halinde, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı, sorumluluğu direk sanayicilere devrediyor. Yüzde 51’lik hisse de çoğunluk sağlanmış, yerel bazda prosedürler yerine getirilmeye çalışılıyor. Bu aşama tamamlandığında, tekstil sanayicileir kendi kararlarını daha seri verecek, kendi kendini yönetmeye, aynı zamanda hızlı bir şekilde büyümeye yönelecek.
Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Kaya ile birlikte ziyaret ettiğim, Diyarbakır adına merak ettiklerimi sorduğum genç tekstilcilerin gelecekle ilgili düşünceleri, planlamalarının ne olduğunu heyecanla anlatımları beni de heyecanlandırdı.
Kaya: Bu arkadaşların gelişi vefa borcu
DTSO Başkanı Mehmet Kaya, genç tekstilcilerle ilgili şunları söylüyor; “Bu yatırımcı arkadaşların yüzde 90’ı Diyarbakır ve bölgenin diğer kentlerinden gelenler, İstanbul’da fabrikası var. Bu arkadaşların buraya gelişi büyük kazanç sağlamak için değil, kente karşı vefa borçlarını ödüyorlar. Öyle büyük teşvikler falan aldıkları yok, sadece sigortada teşvik var, gerçek anlamda bir teşvik söz konusu değil, olsa herkes gelir, hatta diğer bölgelerden de yatırım için gelirlerdi. Biz ne yatırımcılar gördük, geldiler, gittiler, bir daha göremedik. Çünkü hesapları vardı, tutmadı.”
Sıkıntılara rağmen modern büyüyoruz
‘Yüzde 51’lik hisse devri meselesi çözülünce ne olacak’ diye soruyorum, genç tekstilciler adına GÜNTİAD Başkanı Sezai Ayas yanıtlıyor; “Diyarbakır’ın üretim gücü biraz var, ama pazar gücü çok zayıf olduğu için ciddi anlamda biz sorun yaşadık. Hem depremden sonra, ikincisi burada hâlihazırda insanlar artan inşaat maliyeti ile uğraşırken bir tarafta kalifiye eleman yetiştirmeye çalışıyorlar. Bir tarafta da ciddi anlamda da iş sıkıntısı var. Pazar sıkıntısı olduğu için çoğu sanayici arkadaşımız ciddi miktarlarda aylık faiz ödüyor, yani bu durum her tarafı etkileyince ciddi anlamda bir yavaşlama söz konusu oldu. Daha iyi olabilirdi, yine de olması yönünde çabamızı sürdürüyoruz. Diyarbakır’daki bu çabamız, sadece üretimle sınırlı kalmayacak, pazarlama ve ihracat yapma aşamalarını da halledeceğiz.
Tekstil kentin ikinci etabı da 20-25 bin kişi istihdam ettiğinde, tam kapasiteyle üretim gerçekleştirildiğinde, kendi markalarımızla pazara çıktığımızda, bu kent yılda 1 milyar Euro ihracat gerçekleştirecek. Biz böyle bir hedef için çaba sarf ediyoruz. Çok modern büyüyoruz, o nedenle başarmamamız için hiçbir neden yok.”
Uluslar arası tekstil fuarı
Tekstilin uluslar arası bir etkileşimi olduğu için turizm alanına katkı sunacak bir alan olduğuna değinen genç tekstilciler, Diyarbakır’ın turizmi ile tekstilin ve Pazar alanının etkileşimlerinin birbiriyle bağlantılı olduğuna inanıyorlar, bu konuda da çalışmalara başlamışlar.
Geç tekstilciler, Diyarbakır’ın tarihin, turizminin uluslar arası arenada tanıtımına büyük katkı sağlayacağına inandıkları bir çalışmayı hayata geçirme uğraşı içindeler. Tekstil ile turizmi buluşturma gayretinin hem turizm hem de tekstil alanında Diyarbakır’ın büyümesine katkı sağlayacağına inanıyorlar, şöyle diyorlar;
“Pazara hitap etmek önemli. Hem turizm alanında hem de tekstil alanında üreteceğimiz üreteceğimiz fikirler, markalaşmamızı sağlayacak. Diyarbakır markalarını pazarlama kapasitesine sahibiz. Bu imkânı yaratabilecek, bunu yapacak kapasitemiz var. Mutlaka yapacağız.”