TİGRİS HABER- Vali ve Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili (Kayyum) Münir Karaloğlu, kentle ilgili merak edilen birçok soruyu yanıtladı.
İlyas Akengin/ Gönül Morkoç
Bir buçuk yıldır Diyarbakır’dasınız. Kürtçe ile ilgili öğrenme çabanız var mı?
Var. Anadil ile ilgili bizim sorunumuz olmaz. Anadil, herkesin en doğal hakkıdır. Ana sütü kadar temizdir ve haktır. Anadilde insanlar konuşacak, anadili öğrenecek, anadilini yayacak bunda sorun yok. Ben kendim yapıyorum bunu. Belediyede Medeniyet Dilleri Atölyesi’nde bunlar var. Sadece Kürtçe değil, Zazaca, Süryanice, Osmanlıca. Bunları yapmaya devam edeceğiz. Ama bunları öyle yapacağız ki, bunların birine lütuf ediyormuşuz gibi değil. Bunları çok doğal, hayatın içinden yapacağız. Tartışmanın, çekişmenin değil, kardeşliğin ortamını oluşturmak için kullanacağız. Benim yapmaya çalıştığım bu.
Bir esnaf ziyaretinde, diyalog kuracak kadar biliyor musunuz?
Var tabi, merhaba, nasılsın diyecek kadar var. Oturup sohbet edecek kadar yok.
Suriçi açıldı. Yerleşim başladı. Ne zaman turist kabul edecek duruma gelecek?
Şuanda Sur’da yeni bir cazibe merkezi oluşturuluyor. Yenikapı Caddesi üzerinde, son toplantımızı da yaptık. İnşallah yakın bir zamanda kamuoyu ile de paylaşılacak. Emlak Yönetim A.Ş işyerlerini kiraya vermeye başlayacak. İnşallah Nisan ayında burası tamam olacak. İşyeri ve kullanımıyla beraber tamam olacak. Kaymakamlığımız da taşınacak oraya. Artık vatandaş daha çok kullanacak. Şuan alan açık, yasak alan yok. İnşaatı devam eden yapılar var. Tescilli yapılar var. Onların inşaatı bir müddet daha devam edecek.
Surların restorasyonu ile ilgili de eleştiriler oldu. Aslına uygun yapılıyor mu?
Şuan da Türkiye’de ve dünyada surlar kadar titiz yapılmış bir restorasyon yok. Bu bir meydan okumadır. Kim anlıyorsa işten gelsin baksın, kendi kanaatini söylesin. Herkesin gözü önünde yapılıyor. Zaten bütün süreç, kurul denetiminde yapılıyor. Şuanda son derece nitelikli bir restorasyon çalışmamız var. İnşallah, Diyarbakır surlarının restorasyonu önümüzdeki dönem hem ulusal, hem uluslar arası alanda ödül alacak.
Diyarbakır’da halk ekmek neden yok?
Geçmişte burada denenmiş, çalıştırılamamış, kiraya verilmiş. Diyarbakırlı, Ankaralı, İstanbullu gibi somun ekmek yemiyor. Tırnaklı pide yiyiyoruz. Bizde alıştık. Tırnaklı pideyi çok halk ekmek mantığı ile üretip halka dağıtmak çok kolay bir iş değil. Emek yoğun bir iş. Onu burada üretseniz de çok alıcısı yok.
İkinci Şehir Hastanesi’nden bahsetmiştiniz. Dicle Üniversitesi de yenilenecek…
Dicle Üniversitesi sadece Diyarbakır’ın değil, bölgenin de ihtiyaçlarını gideren üçüncü basamak hastanesi. Şuanda bin 236 yatak var. Ama hastane 1982 yılında açılmış. Eski koğuş sistemi var, kat yükseklikleri düşük. Bazı sorunları var. Rektörün öyle bir çalışması var. Biz de destek veriyoruz. Dicle Üniversitesi Hastanesi’nin de yenilenmeye ihtiyacı var, bunu biliyoruz.
Yıkılacak mı?
Yıkılıp yerine yenisi ya da yan tarafa yenisi yapılıp sonra yıkılacak. Proje ona doğru gidiyor. Çünkü yıkıp yapmak olmaz. Yeni bir şehir hastanesi ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Yer tespitlerimiz oldu. İnşallah onu da projelendirip Diyarbakır’a ikinci bir şehir hastanesi yapacağız.
Silvan Barajı Projesi yavaş mı ilerliyor?
Yavaş ilerlemiyor, tüneller devam ediyor. Alttaki barajların sulama işleri devam ediyor. Çok yavaş değil. Geçen sene 20 milyar TL’nin üzerinde yatırım yapıldı. Ama şunu unutmamak lazım. Herkes Silvan Barajı gecikti, diyor da niye gecikti? Geçen ben Silvan Barajı’nı incelemeye gittim. Şuan Silvan Barajı’nda çalışan Kürt çocuklarını gelip ahlaksız birileri, teröristler öldürmesin diye ben dağın tepesinde 500 tane jandarma bakıyorum. Barajın etrafında neredeyse 150 metrede bir kule yapmışım. Bunlara niye ihtiyaç var? Burada çalışan çocukları korumak için yapıyoruz. Kimin çocukları bunlar? Bölgenin çocukları değil mi? Kimden koruyorsunuz? E Kürtlerin hakkını savunduğunu iddia eden bir ahlaksız terör örgütünden korumak için. Silvan Barajı bu güne kadar biterdi, ama hep yanlış yerden tartıştınız. Silvan Barajı engellendi. Ama bugün devlet bölgede huzuru, güveni sağladı. Çatır çatır da devam ediyor Silvan Barajı. Ama geciktirildi Silvan Barajı. Bunun sorumlusu ne devletin parasının olmaması, ne oradaki müteahhidin beceriksizliğidir.