VİDEO - Diyarbakır Surlarında Newroz deklarasyonu

Bu yıl 89 merkezde gerçekleşecek Newroz kutlamalarının deklarasyonu Diyarbakır'da açıklandı.

Ardıl BATMAZ

TİGRİS HABER -PKK lideri Abdullah Öcalan'ın silah bırakma çağrısının damga vurması beklenen Newroz kutlamaları bu yıl 89 merkezde gerçekleşecek. Çok sayıda il, ilçe, belde, köy ve mahallede de Newroz ateşi yakılacak. Bu yılki ilk Newroz ateşi ise, PKK’nin kuruluşunun ilan edildiği yer olan Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 12 Mart'ta yakılacak.

Newroz kutlamalarının deklarasyonu, bugün Diyarbakır'da açıklandı. Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Tevgera Jinen Azad'dan (TJA) Hülya Alökmen Uyanık, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Çiğdem Kılıçgün Uçar ve Keskin Bayındır'ın katılımıyla açıklanan deklerayonda, Newroz bayramının bu yıl, “Özgürlük İçin Demokratik Toplum Newrozu" şiarıyla kutlanacağı belirtildi. Çok sayıda sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcisinin de katıldığı deklarasyon açıklamasına katıldı.

Newroz deklarasyonun tam metni şöyle:

"Newroz, Kürt halkı için direnişin, özgürlüğün ve yeniden doğuşun adıdır. Bu anlamın önüne geçmek için iktidarlar tarafından dar bir çerçeveye sıkıştırılmaya çalışılsa da Newroz'un hakikati direniş ve özgürlüktür. Yüzyıllardır Kürt halkı mücadelesini Newroz’un ateşinde harlamış; bu ateşte varlığını, direnişini ve özgürlüğünü göstermiştir. Bugün de Newroz, halkımızın özgürlük yürüyüşünün en güçlü ifadesi oluyor. Dolayısıyla Newroz meydanlarından yükselen her ses, yakılan her ateş, söylenen her şarkı, durulan her halay özgürlüğümüze sahip çıkma iradesi oluyor.

Bugün Newroz ruhunu yaşatmanın en büyük anlamı, Kürt halkının özgürlüğü çerçevesinde demokratik toplum ve barış için mücadeleyi büyütmektir. Halklar Önderi, 27 Şubat tarihinde halkların ortak yaşamını ve onurlu barışını tesis etmek için yeniden güçlü tarihi çağrıyı yapmıştır. Halklar Önderinin bu çağrısını Newroz'un özgürlük karakteriyle birleştirip halkların özgür ve eşit bir yaşamı birlikte inşa edebilmenin mümkün olduğunu bir kez daha göstereceğiz.

Bu yılki Newroz, Halklar Önderi Sayın Abdullah Öcalan’ın özgürlük ve barış iradesine sahip çıkma Newrozudur. Yüzyıllardır halklara, inançlara türlü türlü acılar yaşatıldı. Bu acılardan en çok etkilenen halkların başında da Kürtler geliyor. Tarihsellik içinde varlık kazanan ve oluşan Kürt gerçekliği için yaşatılan acıların nedeni güncellenmiş inkar yasaları, iktidarlarca tehdit algısıyla kuşatılan ve kutuplaştırılan toplumsal politikalardır. İnkarın sona erdirilmesi, tehditle kuşatma politikalarının son bulması ve demokratik toplumun yaşamsallaşması için Halklar Önderi tarihsel bir sorumluluk alıyor. Bu tarihsel sorumluluğunu yerine getirebilmesi; sözünü, emeğini halklarla birlikte gerçekleştirmesi için Halklar Önderinin fiziki özgürlüğünün ve özgür çalışma koşullarının bir an önce sağlanması gerekir. ‘Teorik ve pratik’ gücün çalışma koşullarının sağlanması, bireysel bir ihtiyaçtan öte toplumsal ve siyasal sorumluluğun yerine getirilebilmesi için bir zorunluluktur.

Halkların, inançların, kadınların, gençlerin, çocukların, işçilerin, emeklilerin adil ve eşit yaşamının koşullarına, imkanına seslenen çağrı, herkesin emeği ve mücadelesi ile kendisini gerçekleştirmelidir. Rehşanların, Ronahilerin, Zekiyelerin, Bêrivanların ve daha nicelerinin mücadelesinde hayat bulan kadın özgürlüğü ve devrimi bugün 'jin, jiyan, azadî' felsefesiyle Newroz'un ateşi olmaya devam ediyor. Özel savaşın, erkek egemenliğinin ve onun ulus devletlerinin kadın düşmanı politikalarına karşı yükselen kadın mücadelesi, demokratik toplumun ve barışın inşasında en büyük sorumluluğu alıp, barışın toplumsallaşmasını örgütleyerek koruyacaktır.

Rojava Devrimi, Newroz’un özgürlük ruhunun bugünkü yansımasıdır. Rojava’da yaratılan demokratik sistem, kadın özgürlüğü, halkların özgür eşitliğine dayanan demokratik ulus toplumu tıpkı Newroz gibi direnişin ve yeniden doğuşun simgesidir. Ancak, bu kazanımların kalıcılaşması ve halklarımızın geleceğinin garanti altına alınması, mücadelenin büyütülmesiyle mümkündür. Tıpkı Demirci Kawa’nın zalim Dehak’a karşı yaktığı ateş gibi, bugün de Rojava’daki devrimi korumanın yolu, mücadele meşalesini daha da yükseltmekten geçer.

Newroz’un özü, halkların özgür ve eşit beraber yaşama iradesidir. Newroz farklı dillerin, renklerin, inançların eşit ve ortak bir yaşam paydasında buluşmanın ifadesidir. Bunun içindir ki Newroz en fazla farklılığın bir araya gelebildiği tarihsel hakikattir. Demokratik toplum ve onurlu barış, Newroz’un direnişçi ruhuyla büyüyen değerleridir. Bugün de bu değerleri en güçlü şekilde sahiplenmenin yolu, örgütlü mücadeleyi yükseltmekten, demokratik toplumu inşa etmekten ve ulusal birliği sağlamaktan geçmektedir.

Kürt halkı Kürdistan’da olduğu gibi dünyanın dört bir yanında süren mücadelede her zaman direnişin ve yeniden doğuşun sembolü olmuştur. Ulusal birliğin sağlanmasının bu direnişi ve mücadeleyi daha güçlü bir biçimde başarıya götüreceği bir hakikat olarak önümüzde duruyor. Merkezi hegemonik güçler yerel güçlerin işbirliği ile Ortadoğu’da yeni düzenler kurmak istiyor. Yeni ‘Kürt Kapanları’ tezgâhlanıyor. Kürt halkının bir yüzyıl daha dıştan dayatılan düzenlerle yönetilmeye tahammülü yoktur. Kürt halkı demokratik toplum paradigmasıyla örgütlenerek Kürdistan’ı coğrafi ve düşünsel-inançsal olarak parçalayan düzenleri ortadan kaldırmaya kararlıdır. Bunu da ulusal birliğini her zamankinden daha fazla güçlendirerek yapacaktır. Kürt halkı Newroz alanlarında her zaman geçmişin direniş değerleriyle birlikte geleceği inşa etme iradesini gösterdi. Bu değerleri geliştirirken toplumsal hakikati esas aldı. Bundan dolayı Kürt Ulusal Birliği Kürt halkı için olduğu kadar Ortadoğu halkları ve inançları için de elzem bir ihtiyaçtır. Kürt Ulusal Birliği sağlandıkça iktidarların baskı araçları da ellerinden alınmış olacak. Newroz’un ruhuna uygun olarak Kürt halkı köylerde, sokaklarda, şehirlerde, dağ başlarında, meydanlarda ulusal birliğin daha da güçlenmesi için bir kez daha özgürlük yolunda ortak iradesini gösterecektir.

2025 Newrozu, direnişin ve özgürlüğün büyüdüğü, demokratik toplumun inşa edildiği, mücadelenin daha da ileri taşındığı bir dönüm noktası olacaktır. Newroz’un ateşi ulusal birlik ruhuyla, Halklar Önderinin fiziki özgürlüğü için yükselen seslerle ve Rojava Devrimi'nin kalıcılaşması için verilen mücadeleyle güçlenecektir.

Newroz'u böylesi anlamlı bir süreçle karşılamamızda çaba sarf eden Halklar Önderinin Newrozu'nu kutluyor, Newroz coşkusu ile halkların buluşmasını bekliyoruz. Gençleri, kadınları, emekçileri 7’den 70’e özgürlüğe heyecanlanan tüm halkımızı, emeğini ve sözünü kurduğu mücadelesinin en güçlü özü olan Newroz kutlamalarına, alanlarına çağırıyoruz. Newroz’un özgürlük ruhuyla, tüm halkımızın Newrozu’nu kutluyoruz. Newroz pîroz be."

BAKIRHAN: NEWROZ'A GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE KATILMALIYIZ

Deklarasyonun ardından konuşan Tuncay Bakırhan, "Son birkaç gündür Türkiye çok tarihi, çok önemli bir süreç içerisindedir. Çok tarihi bir çağrı yapıldı. 50 yıldır devam eden çatışma ve şiddet ortamı sonlandı, demokratik zeminde hak, hukuk arama mücadelesinin startı verildi. Bu süreçte Amed'de Newroz deklarasyonunu okumak da en az o kadar önemlidir. Bu tarihi çağrıyı Newroz’da güçlü bir şekilde sahiplenip buradan İmralı'ya kadar barış, özgürlük sesini ulaştırabilirsek en büyük görev ve sorumluluğumuzu yerine getirmiş olacağız. Bu çağrı aynı zamanda Newroz’a yapılan bir çağrıdır. Bu tarihi süreçte bu tarihi günlerde Newroz’un önemine layık bir şekilde, güçlü bir şekilde katılmalıyız. Bir bütün olarak Kürtlerin, emekçilerin, ezilenlerin ne istediğini, bu tarihi çağrıya ne kadar sahip çıktıklarını Türkiye iktidarına ve kamuoyuna duyurmak gibi bir zorunluluğumuz var."

SURİYE MESELESİ

"Yapılan mutabakat çok net, Sayın Öcalan'ın çağrısına uygun, mezhepçilikten uzak, demokratik bir zeminde kendi kimlikleriyle yaşayabilecekleri bir mutabakata imza atıldı. Bu her iki gelişme Newroz'da taçlandırılacak, nasıl baktığımızı, nasıl cevap vereceğimizi hep birlikte ortaya koyacağız. 2025 Newrozu tarihi bir Newroz olacak. 3 kibrit çöpüyle başlayan Newroz; Suriye'de kimliksiz Kürtlerin bir statü alarak eşit yurttaş olarak yaşamasını sağlayacak bir hale getirdi. Newrozlar kutlansın diye yaşamını yitiren bütün canlarımıza minnet borçluyuz."

Bakırhan, Suriye'de imzalanan mutabakatın, Alevileri de kapsadığını belirterek, "Bu metin, Alevileri dışlamayan bir metindir. Bu yapılan mutabakat metnine Alevi yurttaşlar kaygılı yanaşıyor olabilirler ama o metinde ne kadar Kürt varsa kadar Alevi var. O metinde ne kadar Arap varsa o kadar Alevi var, Suriye'nin bütün renkleri var" dedi.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Diyarbakır Haberleri