Ramazan YAVUZ-ÖZEL HABER
TİGRİS HABER - Diyarbakır’da Karacadağ Organize Sanayi Bölgesi sahasında alt yapı çalışmaları sürerken, köylülerin yıllar önce ektiği bazı ağaçların sökülmesi köylülerin tepkisine neden oldu. Yol boyunca hem insanlar, hem de hayvanların gölgesinden faydalanması için 9 yıl önce ektikleri ve büyümüş olan ağaçları sökenler hakkında şikâyetçi olan köylüler, ağaçları kesenlere, kestikleri her bir ağaç karşılığında bin ağaç ekme cezası verilmesini istedi. Karacadağ Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkan Vekili Beşir Yılmaz ise, OSB arazisinde bulunan ve atık su kanalının yapımı için kurumuş olan 6-7 tane ağacın söküldüğünü, OSB sahası dışındaki ağaçlara ise karışılmadığını söyledi.
Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesine bağlı Şanlıurfa karayolu üzerinde bulunan Kaldırım mahallesinde 2 bin 950 dönümlük alan üzerinde yer alacak olan ve alt yapı çalışmalarına başlanan Karacadağ Organize Sanayi Bölgesi’nde ağaç krizi yaşanıyor. Köylüler, mera ve otlak olarak kullandıkları arazinin karayolu kenarındaki bölümlerine insan ve hayvanların gölgelerinden faydalanması, altlarında oturarak dinlenmesi için 9 yıl önce 50’ye yakın dut ağacı ektiklerini, 2023 yılında söz konusu meranın Karacadağ Organize Sanayi Bölgesine verilmesine karşı çıkmalarına rağmen bir sonuç alamadıklarını söyledi. Köylülerden Sefer Mekanoğlu, incelemeler için bölgeye gelen yetkililerle bir araya gelerek Mera olarak kullandıkları arazinin OSB’ye verilmemesini, ektikleri ağaçlara dokunulmamasını istediklerini ve bu konuda ayrıca CİMER’e de başvuruda bulunduklarına belirterek“ maalesef bir sonuç alamadık” dedi.
KARAKOLLUK OLDULAR
Tankerle hemen her gün diğer köylülerle birlikte ağaçları sulayan Sefer Mekanoğlu, 15 Haziran sabahı hem OSB’ye verilen arazideki ağaçların hem de OSB dışındaki arazide yer alan ağaçların söküldüğünü görünce çok üzüldüğünü belirterek duruma tepki gösterdi. Köy sakinleriyle birlikte ağaçların söküldüğü bölgeye giden Sefer Mekanoğlu, sökülen ağaçların OSB’nin şantiye alanına götürüldüğünü öğrenenince şantiye bekçisi ile görüştüğünü, bekçinin ise tehdit edildiği iddiasıyla karakola başvurduğunu, kendisinin de gidip ifade verdiğini söyledi. Bekçiyi tehdit ettiği iddiasının gerçeği yansıtmadığını dile getiren Sefer Mekanoğlu, sadece ağaçları kimin söktüğünü ve şantiye alanına götürdüğünü öğrenmek istediğini dile getirerek, şunları söyledi:
“AĞAÇLARI SÖKENLERDEN DAVACIYIM”
“9 yıl önce köy merasında gölgelik yapması ve köylünün kullanması için yaklaşık 47 adet dut ağacı ektim. Ve bu ağaçların bakımları ile sürekli ilgilendim. 2023 yılında Organize Sanayi Bölgesibizim köyün yanına yapılmaya karar verildi ve inşaatı başladı. İnşaat başladığında OSB yetkilileri ile ağaçların kesilmemesi ve mera otlak arazisinin bırakılması konusunda birkaç defa konuştuk. Hatta konu ile ilgili olarak CİMER’e yazı da yazdım. Ancak konuşmamıza rağmen benden ve köylülerden habersiz 15.06.2024 günü gece saat 03.00 sıralarında kepçe ile şantiye yetkilileri ağaçları kökünden söküp şantiye alanına götürmüşler. Sabah uyandığımda ağaçları görmediğim için şantiye bekçisine ve köyde çobanlık yapanlara sorduğumda bana bu bilgileri verdiler. Bu ağaçların ne şantiye alanına ne de OSB ye herhangi bir zararı yoktu. Hatta OSB ile ilgisi olmayan mera alanındaki ağaçları bile sökmüşlerdi. Söz konusu yer daha önce mera ve otlak alanı olarak kullanılıyordu. Bende köyün ve köylünün menfaati için hiç bir çıkar gözetmeden ağaçları ektim ve bakımını yaptım. Ben kimseyi tehdit etmedim. Benden ve köylüden habersiz olarak ağaçları sökerek şantiye alanına götüren kişilerden şikâyetçi ve davacıyım. Bu durum beni ve diğer köylüleri çok üzdü” dedi.
“AĞAÇLARI İNSAN VE HAYVANLARIN ALTINDA DİNLENMESİ İÇİN EKTİK”
Köylülerden Selahattin Genç ise, insanların ve hayvanların bu ağaçların gölgesinde dinlendiğini ağaçların sadece köylülerin değil yoldan gelip geçen herkesin yararına olduğunu belirterek, “kurban bayramı arefesinde bu ağaçların söküldüğünü ve yerlerinin boş olduğunu görünce çok üzüldük. Çünkü yıllardır büyüyüp gelişmeleri için emek verdik. Cumhurbaşkanımızda bölgenin ağaçlandırılması için kampanya başlatmıştı. Bizde herhangi bir talepte bulunmayarak tamamen kendi imkanlarımızla köyümüze 2 kilometre mesafede karayolu kenarında bu ağaçları ektik. Sonradan OSB projesi çıktı. Mera karşı çıkmamıza rağmen zorla elimizden alındı. Mera alındıktan sonra devletin bilgisi olmayan değişikliklere gidildi. Örneğin dere yatağı değiştirildi ve bu ekinlerimize zarar verdi. Şikayette bulunduk ancak sonuç alamadık. Yani bir nevi devlet kapısından kovulmuş olduk. Kaymakamlığa gittik kaymakamlık bizi karakola gönderdi. Karakola gittik bizi kaymakamlığa gönderdi. En sonunda bize ‘siz devleti devlete mi şikâyet ediyorsunuz’ dediler.
“SÖKÜLEN HER AĞACA KARŞILIK 1000 AĞAÇ EKME CEZASI VERİLSİN”
En sonunda da ağaçlarımızı gece söktüler. Söktükleri ağaçları Buradan alıp Bağlar bölgesine attılar. Her iki Belediye’de bu durumdan haberlerinin olmadığını söyledi. Bunu yapanların bulunmasını ve cezalandırılmasını istiyoruz. Bu ağaçlar sökülmemiş olsaydı yol boyu yeşillik olacaktı. Bu ağaçları kesenlerin bulunarak devletin sökülen her bir ağaç karşılığı bin ağaç ekme cezası vermesini istiyoruz. Başkada talebimiz yoktur. Biz sadece sesimizi duyurmaya çalışıyoruz” dedi.
Tigris Haber’in konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Karacadağ Organize Sanayi Bölgesi yönetim kurulu Başkan Vekili Beşir Yılmaz ise, Söz konusu ağaçların OSB’ye verilen arazi içinde bulunduğunu ve bir kısmının atık su kanalının yapılması için mecburen söküldüğünü belirterek şunları söyledi:
“OSB sahamızın içinde yol kenarında 7-8 tane bakımsızlıktan kurumuş ağaç vardı. Atık su kanalı yani yağmur suyu kanalı yapılacağı için mecburen sökülmüş. Burası zaten köylünün de değil. 8 Ay önce Vali bey’de oraya geldi. Köylülerle konuştuk, dedik ‘sizin olmayan araziye ekmişsiniz ağaçları. O arazi sizin tapulu malınızda değil.’ Bizim sahanın içinde değilse biz niye keselim. Başkasının arazisindeki ağaçları mantık olarak durup dururken niye sökelim. Söz konusu atık su kanalı yapımı olmasaydı o ağaçlarda sökülmezdi. Bu kanal sahanın içindeki atık suyun toplanması için yapılıyor. Yapılmasa yağmur suları köye kadar da gidebilir ve yolu da bozar. Sahanın içinde yer almayan ağaca niye karışalım.”