Salih Yeşil - Özel
TİGRİS HABER - Diyarbakır’da bir eğitmenin torpiliyle gayri resmi bir şekilde Diyanet’in Kur’an kursu yurdunda barınmasına izin verilen üniversite öğrencisi Abdurrahman Emen, 14 yaşındaki M. K.’yi tekme tokat dövdü. Dövme görüntüleri kameraya yansırken, ilk vakası olmayan Emen ise yurtta kalmaya devam ediyor.
Diyarbakır’da faaliyet gösteren Selahaddin-i Eyyubi Bölge Yatılı Erkek Kur'an Kursu’nda torpille yatıya kalan Dicle Üniversitesi öğrencisi Abdurrahman Emen, M. K. adlı çocuğu “arkamdan konuştun” diye tekme tokat dövdü. Yurtta “sorumlu eğitmen” olarak görev yapan M.K adlı kişinin arkadaşının oğludur diye gayri resmi şekilde yurtta bulunan çocukların arasında kalmasına daimi olarak barınmasına izin verilen Emen’in uyguladığı şiddetin görüntüleri kameralara yansıdı. Şiddete uğrayan M. K.’nin olaydan ailesinin haberdar etmemesi için telefonuna el konulurken, daha önce de F. Y. adlı çocuğu döven Emen’in yurtta kalmaya devam etti. Şiddete uğrayan M. K. ise olaydan sonra şikâyetçi olurken, Kur’an kursunu ise bıraktı.
Şiddet görüntülere yansıdı
Diyarbakır merkez Bağlar ilçesi Bağcılar Mahallesi’nde bulunan Selahaddin-i Eyyubi Bölge Yatılı Erkek Kur'an Kursu’nda 8 Aralık’ta meydana gelen olay, yurtta gayri resmi bir şekilde süresiz olarak barınmasına izni verilen Abdurrahman Emen’in, Kur’an kursunda bir yılını geride bırakan M. K. adlı çocuğa “Benim arkamdan niye konuştun.” sözlerinin ardından başladı. M. K.’nin “Arkanda konuşmadım.” sözleri üzerine sorumlu eğitmen Mehmet Kalkan tarafından “Arkadaşının oğludur.” diye süresiz bir şekilde barınmasını torpille sağladığı Emen, M. K.’yi tekme tokat darp etmeye başladı. Kameraların olduğunu aklına gelen Emen, M. K.’yi karaların görmediği alana götürerek, orada darp etmeye devam etti. Diğer öğrencilerin araya girmesiyle M. K.,Emen’in elinden alındı.
‘Kaydı yok ama yurtta barınmasına torpille izin veriliyor’
Kameraya yansıyan olayı amcası Enver K. gözetiminde anlatan M. K.,Emen’in arkasından konuşmakla kendisini itham ettikten sonra, saldırmaya başladığını söyledi. Kameraların önünde başlayan dayağın, Emen’in kendisine kameraların görmediği ve kör nokta olarak tabir edilen yerde devam ettiğini dile getiren M. K., yurttaki çocukların araya girmesiyle olayın sona erdiğini ifade etti. Üniversite öğrencisi Emen’in Kur’an kursunda kaydının bulunmadığını ve “seyda” olarak tabir edilen sorumlu eğitmen M.K'niın arkadaşının oğlu olduğu için Kalkan’ın yurtta gayri resmi olarak kalmasına izin verdiğini aktaran M. K., olayın arından sorumlu eğitmen M.K’nin “Bir şey olmaz, büyüğündür” diye kendisini teselli etmeye çalıştığını ifade etti. Ailesini aramak istediğini ancak el konulan telefonun kendisine verilmediğini dile getiren M. K., daha sonra “Taziyemiz var” diyerek telefonunu aldığını ve o şekilde ailesine haber verdiğini, ailesinin kendisini yurttan aldığını aktardı.
Daha önce başka bir çocuğu da darp etmiş
Yurttan ayrılmasıyla, amcası Enver K. ile birlikte Emniyet Çocuk Şube’de şikâyetçi olduğunu ve Diyarbakır Çocuk Hastalıkları Hastanesinden boyun, karın, sırt, ense boğazından aldığı darbelerden dolayı darp raporu aldığını dile getiren M. K.,Emen’in daha önce de F. Y., adlı çocuğu da darp ettiğini, çocuğun Kur’an kursunu bıraktığını söyledi.
‘Büyüktür bir şey olmaz’ telkini
Yaşadıkları nedeniyle tekrar şiddete uğramaktan korktuğunu dile getiren M. K., “Aileme haber verdim. Gelip beni yurttan aldılar. Şikâyetçi oldum. Ben Abdurrahman’ın ceza almasını istiyorum. Ben olayı anlattım, seydalar bana ‘Büyüktür bir şey olmaz.’ dediler. Seydalar ona olayı sorduğunda o da ‘O benim elimi alıp kendine vurdu.’ dedi.” diye konuştu.
Yetişkinlerle, çocukların aynı odalarda kaldığını bilgisini paylaşan M. K., şikayetçi olduğunu ve gereken işlemlerin bir an önce başlatılmasını istediğini dile getirdi.