TİGRİS HABER - Diyarbakır’ın Kayapınar ilçesinde devam eden Belediye Eş Başkanları ön seçimine ilişkin ve kayyum politikasına ilişkin Tigris Haber’e konuşan DEM Parti Mersin Milletvekili Ali Bozan, “Özellikle son 8 yıl içerisinde Kürdistan coğrafyasında hayata geçirilen uygulamalardan kaynaklı buradaki halk ile Devlet arasındaki bağ neredeyse yok.Tekrardan bu halkın iradesine kayyum atanırsa o bağ tamamen yok olur. Tekrar kayyum atamayı düşünenlere aklınızdan dahi geçirmeyin diyorum. Biz canımız pahasına da olsa belediyelerimizi savunacağız. Canımız pahasına da olsa bu halkın iradesine sahip çıkacağız” dedi.
DEM Partili Ali Bozan konuşmasının devamında neden bir ön seçim kararı aldıklarını ve katılımın ne şekilde olduğuna değinerek, “3 gündür Kürdistan’ın 90 merkezinde ön seçimler yapılıyor.Bütün teknik aksaklıklara rağmen,bazen organizasyondaki eksikliklere rağmen halkın çok yoğun katılımı var. Bu ön seçimin iki tane özelliği var.İlk özelliği halkımızın 14 mayıs genel seçimlerinden sonra halkımızın bize eleştirileri ve önerileri vardı.Halkımız eleştiri ve önerilerinde bize şunu söyledi; ‘Hem Milletvekillerimiz, hem de yerelde belediyelerimizi yönetecek eş başkanlarımızı, belediye meclis üyelerimizi ve il meclis üyelerimizi biz kendimiz belirlemek istiyoruz.’ Partimiz de halkımızın bu önerileri neticesinde bir değerlendirme yaptı. Aslında bugün hayata geçirdiğimiz şey partinin kararı değil. Bugün hayata geçirdiğimiz şey halkımızın kararı. Halkımız bu kararı kendisi alarak aldığı kararın arkasında da durdu. Soğuk hava şartlarına rağmen sabahın erken saatlerinde gelip oy kullanarak bu verdikleri kararın arkasında durdular. Sayım zamanında da seçimin yapıldığı salonu doldurmak halkımızın verdiği karara sahip çıktığının bir göstergesidir. Dün Batman ve Bağlar daydım. Dikkatimi çeken bir durum oldu. Delege olmadığını bile bile oy kullanmayacağını bilerekte olsa gelip salonda duruyor. Merak ediyor” şeklinde konuştu.
‘’Kayyum atamayı aklınızdan bile geçirmeyin!’’
Bozan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu ön seçim kararı aslında 8 yıldır uygulanan kayyum rejimine de bir cevaptır. Aynı zamanda 31 Mart yerel seçimlerinden sonra olası bir kayyum rejimine de bir cevaptır. Kürdistan’ın 90 merkezinde sandığa giden, kendi iradesini kendi oylarıyla belirleyen halkımız 31 Mart yerel seçimlerinden sonra aynı şekilde kendi iradesine sahip çıkacaktır. Kayyum rejimine ihtimal vermemekle birlikte ihtimal vermemek içinde çok sebeplerimiz var.Kayyum rejimi ilk Kürtlere uygulandı. HDP ve şuanki DEM Partisi dışında duruma itiraz eden olmadı. Ne oldu? Sonrasında devletin bütün kurumlarına sirayet etti. En son Yargıtay 3’üncü ceza dairesi Anayasa mahkemesine kayyum olarak atandı. Bu ülke kayyumlarla yönetiliyor. Büyük kayyum Recep Tayyip Erdoğan’dır. Geçmişte iki defa kayyumlar atandı. Bir daha kayyum atamayı akıllarından geçirmeyeceklerini düşünüyoruz. Çünkü kayyum uygulamasından kaynaklı bu ülke de demokrasi kalmadı. Kayyum uygulamasından kaynaklı bu ülke de istikrar yok. Bugün herhangi bir ülkeden Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen bir kişi var mı? Yapmaz. Çünkü buraya bir şirket kurduğunda ‘Benim şirketime de kayyum atanır mı’ korkusu içerisinde. Bu kaygı ve korku yatırımcılarda olduğu sürece bu ülkeye yatırımcı ve sıcak para getirmez.Tüm bu sebeplerden kaynaklıda olsa kayyum atanacağını düşünmüyorum. Özellikle son 8 yıl içerisinde Kürdistan coğrafyasında hayata geçirilen uygulamalardan kaynaklı buradaki halk ile Devlet arasındaki bağ neredeyse yok. Tekrardan bu halkın iradesine kayyum atanırsa o bağ tamamen yok olur. Tekrar kayyum atamayı düşünenlere aklınızdan dahi geçirmeyin. Biz canımız pahasına da olsa belediyelerimizi savunacağız. Canımız pahasına da olsa bu halkın iradesine sahip çıkacağız. Amed’in 3 ilçesinde teknik hazırlığın yeterli olmamasından kaynaklı seçimler iptal edilerek bugün yapıldı. Seçim sonuçlarını etkileyecek düzeyde veya halkın iradesinin sandığa yansımaması gibi bir duruma neden olacak bir durum yoktur.”