Mümin Ağcakaya
TİGRİS HABER - Adana’ya yerleştikten sonra, Koma Rewşen grubunda solist olarak başladı. Beytüşşebap’da başlayan rock müzik yolcuğuna devam eden, kendi hayalimi gerçekleştiriyorum diyen sanatçı Harun Elki Tigris Haber'e konuştu.
1975 Yılında Beytüşşebap’ta doğan rock sanatçısı Harun Elki’nin müzikal serüveni 12-13 yaşlarında TRT’de izlediği müzikal bir filmden etkilenerek başladı. Blues gezginini anlatan ve blues renklerinin içine serpiştirildiği filmden ciddi olarak etkileniyor. Bu etkilenme durumunu; ‘O güne kadar dinlemiş olduğum hiçbir müzik beni bu kadar etkilemedi, ondan kaynaklı biraz aidat hissi de doğdu.” Diye anlatan sanatçı 20’li yaşlarında Adana’ya yerleşiyor. Adana’da Koma Rewşen grubuyla tanışan ve grupta solist olarak yer alan sanatçı rock müzik yolculuğuna başlıyor.
Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesinde genel olarak söylenen dengbej ve Kürt halk müziğinin hâkim olmasına rağmen, neden rock müzik formunu tercih ettiğini şöyle anlatıyor;
“Beytüşşebap'taki müzikal serüvenim aslında çevremde ailemde herhangi birilerinin müzik yapmasından dolayı bir etkileşim sonucu ortaya çıkmadı. Bizimkisi tamamen özden gelen bir hasretle aslında bireysel bir hasretlerim de diyelim müzik yapmaya yönelik bir evirilme sonucu oldu.”
Dengbej geleneğinden Rock Müziğine yolculuk
Beytüşşebap’ta müzik yapma olanaklarını şöyle dile getirmektedir;
“Beytüşşebap’ta bırakın gitar bulmayı bağlama bulmak bile zor bir şeydi. Geleneğinde davul zurnanın olduğu ve başka bir enstrümanın da olmadığı bir yer aslında. Doğası gereği zurna çalınırdı. Mırtık, beyzade dediğimiz karakterlerin gelip icra ettiği yerde enstrümantal olarak bir şeyin olmadığı, tamamen dengbejci karakterde bir müzikal yapısı vardı.”
“Ailede yoğunlukta bulunanlar bir dengbej'lik geleneği vardı. Üzerimde bunun muhakkak bir etkisi oldu.
Tabii benim kendi arayışımın başka özelliği, başka bir ayrıntıları da var. Bu yüzden müzik formumu çok da oradan aldığım söylenemez. 20 yaşından sonra memleketten çıkmam gerektiği ile ilgili duygusal bir dürtü kendini dayatmaya başladı.
Çünkü müzikal anlamda bir şeyler yapmak gerekiyordu ve orada yapmak mümkün değildi. Mevcut döngüye girebilmem de mümkün değildi. İlkin Adana'ya yerleştim ve orada Rewşen’e katılmamla beraber benim için yeni bir süreç başladı.”
Rock başlangıçta biraz şaşırttı
Rewşen ilk sürecinde protest müzik yapıyordu. Grubun dağılması ve benim tekrardan yeni bir grup oluşturarak birkaç sene içerisinde kendini hissettirmeye başladı. Haliyle birazcık kendi dokusuna yabancı bir şey duymuş olmaları biraz şaşırttı tabii.
Benim memleketli insanlarıma bunu anlamak biraz uzun sürdü. Neticede bireysel tercihler de var. Biz toplum olarak her yönüyle birbirimize yüzde yüz bağlanmak zorunda değiliz. Bazı noktalarda bağlıyız ama bazı noktalarda başka karakterlerimiz de var. Başka huylarımız var. Başka hayallerimiz var. Ama bizi bir araya getiren şeyler de var.
Bizi bir araya getiren şeyler üzerine şu an farklı çalışmalar da yapıyorum. Bizim oranın kendine has bir dengbeji var. Hayallerimi dünyanın içerisinde bir Harun olarak da varım. Sadece Kürt değil sadece bir rockır da değil kendine has bir dokusu oluyor insanın.
Bir de bir birey oluyorsun netice itibarıyla. O bireyin de sesini çok dinledim. Şu an hala onun üzerinden kendimi tabii bireyin içerisine toplum var. Çok sert hiçbir şeyle karşılaşmadım. Bizim toplumumuz öyle Beytüşşebap özellikle karakter olarak çok çiğ, sert bir toplum değildir. Gelişime açık bir toplumdur. Tabii ilk başlarda garipsemeleri çok normal, beklenen bir şeydir ama bir süre sonra kendine ait hissettiler.
Neticede bizim formumuz biraz farklı olabilir ama söylediğimiz şeyler yaşadığımız şeylerdir. Kürtlerin yaşamış olduğu şeylerdir. Kürtlerin kendi kültürel dokuları ile ilgili yaşamış olduğu siyasi süreçlerle ilgiliydi. Onun için biz aslında çok içeriden insanlarız. Sadece forum değişikliği onun için kendilerine yakın hissettiler. Mesela bununla ilgili çeşitli zamanlarda çeşitli söyleşilerde söylüyorum. Bizim bir nenenin benim hayranım olduğu üzerine çeşitli birkaç diyalog yaşadım. Psikolojik olarak muhtemelen bir aidiyet hissediyordur. Yoksa bu formu dinliyor olamaz. Çünkü neticede her şey sadece forumla da ilgili değildir. Bazen duruş oluyor. Bir sanatçının duruşunu seviyorsunuz, müziğini sevmeyebilirsiniz ya da bir sanatçının yarattığı içeriği seviyordur ondan kaynaklı olabilir. Her şey sadece form üzerine ele alınamaz… Çünkü biz şarkılarımızda yaşadığımızı yansıttık. Hala da öyle daha da ne ekleyebiliriz diye düşünüyoruz.
‘Beytüşşebap’taki konserde sadece gençler değil yaşlı kadın ve erkeklerde vardı’
3 gün önce Beytüşşebap'ta konserimiz vardı. Beytüşşebap benim elbise gibi ve ben ilk verdiğim konser. Bu konserde 7’den 70'e insanlar vardı. İhtiyarlar erkekler, ihtiyar kadınlar ama büyük oranda gençler vardı, büyük oranda çocuklar vardı. Bu çok önemliydi. Çünkü Beytüşşebap çok sosyal hayat yaşayan bir yer değildir. Çok hasret yaşayan bir yer ve onların hemşerisi olarak oraya gitmiş olmam bana ciddi bir moral verdi. Çünkü şöyle bir şey var her insanın kendi içindeki aidiyetle ilgili yoksunluklar olabilir benim de çok ciddi bunalımlarım oluyor.
Yani o dalgalanmaları onlar da yaşadı ben de yaşadım. Çok iyi bir buluşma yaptık. Eski arkadaşlarım geldi onlar artık orta yaş diyeyim yani orta yaş kadınlar geldi, yaşlı kadınlar geldi. Beni doğurtan yaşlı kadın elinde bastonuyla geldi.
Büyük bir çocuk potansiyeli gelmişti. Yediden yetmişe herkesin böyle duygusal bir transta olduğunu hissettim. Yaptığımız müzikleri dün gece ki müzik, işte aynı zamanda bizim dağın müziklerini de koydum. Kendilerine ait hissetmeleri sadece form üzerinde olmuyor orada gördük ki gerçekten müthiş bir enerji ortaya çıktı. Kendi çocuklarından biriydi. Çünkü o karşıdaki ve her birisiyle sadece saatlerce fotoğraf çektik. Her birisiyle teker, teker diyalogumuz oldu. Müthiş bir deneyimdi ve bir toplumda aslında herkesin nasıl bizim gibi müzik yapan bir grubu nasıl dinleyebileceği ile ilgili bir örnekti. Çok ciddi bir potansiyel var.
Önemli olan bizim onlara ulaşabilmemiz, Beytüşşebap da bunu gördük. Bu iyi bir örnekti. Kimisi senin enerjini sever, kimi sadece sözlerini, kimisi de duruşunu sever. Bir bütünüdür sadece birisi değildir.
Beytüşşebap konserimle ilgili şunu gördüm; onların yaptığım forma ile ilgili hiçbir soruları olmadı neden sadece bizim şarkıları da çıkarmıyorsun gibi bir hayıflanmaları oldu haklı olarak çünkü Beytüşşebab’ın şarkıları çok kenardan kaldığından kaynaklı bir çalışma ile çıkarılması gerekiyor. Bu nedir falan gibi bir şey olmadı.
Hayatı sürdürebilmek için tüm renklere ihtiyaç var
Tam tersine herkesin sadece hasretini gidermeye ihtiyacı vardı. Bir de kendileriyle ilgilenilmesi ile ilgili bir hissiyatları vardı. Onlar o kadar hassasız ki kendi kültürler üzerinde neden bizim şarkılar ilgili bir şey yapmıyorsun bizim memlekete ilgili bir şey yapmıyorsun biz dünyanın kenarında köşesinde küçük bir yeriz ve hiçbir tutunacak şeyimiz kültür olarak kendimizi bir yerde gösterme şansımız yok bununla ilgili bir hayıflanma oluyor tabii ister istemez. Ama müthiş bir sıcaklıkları vardı. Çünkü dağ insanlarıydı. Orada yaşayan insanının kodları biraz farklıdır. Hayatın sürdürülebilir olması için insanoğlunun tüm renklere ihtiyacı var. Güzel olan her şeyi insanların tatması gerekir. Hayatın sürdürülebilir olması için farklı renklerle de bağı olması gerekir. Tabi bu şu anlama gelmiyor her müziği sevmesi anlamına da gelmiyor.
‘Kendime has bir dokunuşum var’
Kürt müziği, kültürü ve sanatı dünyanın çeşitli renkleri içerisine girdiğinde ortaya çıkacak potansiyel zenginlikte kesinlikle mevcut renkler bile yetersizdir. Kürt dili üzerinde Kürt karakteriyle beraber bütünleşebilecek o kadar güzel renkler yaratılabilir ki. Benim kendime has bir dokunuşum var. Toplumunda benim üzerinde bir etkisi var. Toplumun beni etkilediği kadar benim de o müziği etkileme gibi bir potansiyelim var.
Bazı şeyler sana evrenselliğini dayatır. Rock müziği de böyle bir şeydir. Sana kendini dayatır sana hissettirir. Bunun bir yere varması birazcık bireysel yolculuk gibidir.
‘İyi şeylerin yaratılması her formda mümkündür’
İyi şeylerin yaratılması her forumda bu mümkündür. Rock müziğinde de yapmak istediğimizde sadece çok yüksek enerjili bir müzik vermek değildir. Biz insanların kalbini iyileştirmek istiyoruz. Biz kendi kalbimizi iyileştirmek istiyoruz. Hayata nasıl bir güçle devam etmemiz gerektiğini biliyoruz.
Neredeyse hayatımızın her sahnesinde direniyoruz. Bizim direnme dışında başka bir yaşam formumuz.
Kendi hayalimi gerçekleştiriyorum.
İşin doğrusu şu an kendi kendimi küçükten oluşturuyorum ve insanlarla bir bağ kuruyoruz ve elbette bir enerjimiz var. Bu enerji boş bir enerji değildir. Bu enerjinin içerisinde hayata tutunma çabası var..
Bizim de kendi rengimizi nasıl katacağımızla ilgili bir derdimiz olmalı. Biz de bu konuda çaba sarf etmeliyiz. Kendi rengimizi nasıl bu enerjiyle ortaya çıkaracağız diye.
Bizim yolculuğumuz aslında daha yoğun geçmesi gerekir. 2010'a kadar biz bir destan albümü yapmaya çalışıyorduk. Bir de akustik bir albüm yapmaya çalışıyorduk. Neredeyse öğeleri de hazırdı ama hayat bir şekilde bize kendi zorluğunu ekonomik yetmezliklerden kaynaklı bazı şeyler uzatmalı oldu.
Uzun zamandır tasarladığım bir şey var. Rock formuyla benim dağlardan almış olduğum o müzikal karakteri nasıl bir araya getirebilirim. Çok farklı ve renkli çalışmalarda yapmak istiyorum.
‘Beytüşşebap’la ilgili bir çalışmam var’
Uzunca bir zamandır hazırlığını yaptığım, Beytüşşebap müziği ile ilgili bir çalışmam da var. Tamamen etnik ve Kürdi bir çalışma. Çeşitli şeyler denedim, çok güzel neticeler de alıyorum. Umut ederim önümüzdeki süreçte onları yayınlamaya şansım olur.
Şu an şöyle bir evredeyiz; birazcık bireye bağlı bir sanatın ama imkânların dipte olduğu bir süreçte, inadımızın kırılmaması için elimizden gelen savaşı veriyoruz.
Yıllarca da sürse bu bir karaktere yaşam formuna dönüştü. Kültür sanat adına büyümenin en zor olduğu bir süreçteyiz.
Çokça umut veren sesler var. Genel anlamda çok umutluyum. Çünkü çok yeni ve farklı dokunuşlar var. Yakın zamanda çok farklı renkler çıkacak diye düşünüyorum. Zor bir zamandayız ama bu zamanı kendi direnme gücümüzle aşacağız.
Şöyle bir şey tabii ki toplumun ayarlarıyla oynayan bir kapitalizm hâlihazırda dünyanın her tarafında yaygın olan müziğine de yansımış bir kapitalizm var. Kapitalizmin kimliksizleşme ve toplumları eritme gibi bir özelliği var. Buna karşı kültürel bir duruşta gerekiyor. Toplumsal reaksiyonlar bireyi çok etkiliyor ve bireyde kendine bir yön veriyor