VİDEO - Ana dilini bilen çocuklar müzikle beraber büyümeli

"Çocuklarımızı müziğin içine doğurmalı müzikle beraber büyümeli.” Diyen Raperîn müzik çalışmalarına devam ediyor.

Özel Haber/ Mümin Ağcakaya

TİGRİS HABER - İzmir’de büyüyen ama Van’lı olan müzik öğretmeni olan Raperîn'nin çıkardığı albümleriyle büyük beğeni toplamaya devam ediyor. Yeni bir klip çalışması içinde bulduğumuz sanatçı Raperîn’le Kürt dili ve müziği üzerine konuştuk. Sorularımız yanıtladı.

Müziğin ve sanatın bir insanda doğuştan gelen bir yetenek olduğuna inanan Raperîn’in müziğe ilgisini; ‘daha çocukken evde televizyonun kumandasını mikrofon yapıp büyüyünce şarkı söyleyeceğim’ dediğini hatırlıyor. Profesyonel anlamda sanatçılığa ise 2012 yılında çıkardığı ‘Nebû’ şarkısıyla başlıyor. Raperîn’in müzik çalışmaları daha sonra 2012 yılında ‘Xapinok’, 2014 de ‘Rê- newa’, 2015 de Mirady ile beraber çıkardığı ‘Tarûmar’ ile devam ediyor. Albüm çalışmaları genelde hız kaybedince Single çalışmaları yapmaya başlıyor.

Şimdi nasıl bir çalışma içerisindesiniz?

Bu zaman kadar mümkün olduğunca üretkenliğe devam etmeye çalışıyorum. Burada da bir single çalışması yapıyoruz. Geleneksel bir şarkı olmasını istedim. Dısc Rain Check bizim mamostemiz ve çok güzel besteleri var. Bu besteyi bana verdi ve seslendirmemi istedi. Benim tarzımın biraz dışında tabi, benim tarzıma daha pop denebilir. Bu biraz daha etnik ve geleneksel bir çalışma. Benim için güzeldi, farklıydı ve keyifliydi. Ümit ediyorum güzel bir reaksiyon alırız.

Geleneksel Kürt müziği söylüyorsunuz ama farklı bir tarzda. Ne tür tepkiler alıyorsunuz?

Normalde bu tarzda söylemiyorum. Ama ben de ne tür tepkiler alacağımı merak ediyorum. Mesela daha önce geleneksel kıyafetle hiç görülmedim. Batı tarzını kullanmak istemiyorum ama. İzmir’de büyümüş olmamın etkisiyle biraz daha müzikal anlamda Batı tarzım var. Görsel olarak da bunu biraz kırmak istedim. Bunu öze dönüş olarak da görebiliriz. Sonuçta bizim kültürümüz bu. Güzel reaksiyon alacağımızı düşünüyorum. Şu an gördüğüm kadarıyla tepkiler gayet olumlu.

Çalışmalarınız önümüzdeki sezon da nasıl devam edecek?

Mart başından itibaren Viranşehir ve Batman’dan başlayarak turneye çıkacağız. Gittiğimiz alanlarda güzel reaksiyonlar alıyoruz. Çok keyifli oluyor. Beraber üzülüyor, beraber ağlıyor, beraber mutlu oluyoruz. Konserin sonunda insanları mutlu görmek benim için çok büyük mutluluk.

Müziğinizi Kürtçe yapıyorsunuz ve ne söylemek istersiniz?

Kürtçe köklü bir müzik ve 18 yaşından sonra Kürt müziğiyle tanışmış biriyim ve inanılmaz etkilenmiştim. Kürtçe de bilmiyordum. Kendi çabamla Kürtçe öğrendim. Her şeyden önce ne yazık ki dilimiz konuşulmadığı için gittikçe kaybolacak. Bu beni tedirgin eden bir olaydır. Ebeveynlere önerim anne babalar mutlaka çocuklarına ana dilini öğretsinler. Çünkü biz öğrenemedik. Kendi çabamla bir yere kadar getirdim. Konuşurken zorlanıyorum. Takıldığım oluyor.

Kürt müziği penceresinden bakarsak kendi adıma şunu söyleyeyim. Her şey güncellendiği için, zaman da hızlı değişime uğradığından; internet ve teknoloji ile beraber müzik de bir değişime uğruyor. Ben müziğin de değişime uğraması gerektiğini düşünüyorum. Bizim ezgilerimizin geleneksel motiflerini bozmadan güncellenmesi taraftarıyım. Kendi adıma ilk çıkışımdan beri bunu yaparak, daha eski tarzdaki müzikleri alıp daha sound, yani kavırlayarak daha güncelleştirerek, biraz modernize ederek gençlere sunduğumda çok büyük bir ilgi gördüm.

Çünkü çağ değişiyor. Her şey değiştiği gibi müziğin soundunun da güncellenmesi lazım. Ama bu şu demek değil; eski müzik tarzını bırakmak. Şu an yaptığımız çalışma da geleneksel Kürt müziğine uygun formatta. Bütünüyle erbane, bağlama, kaval ve cura gibi kullandığımız bir sürü enstrüman var. Onu bırakmaya gerek yok. Sadece sound dediğimiz kulağa geliş şeklinin güncel olması lazım. Zaten bunu yaptığımızda gençlerden olumlu reaksiyon alıyoruz.

ANA DİLİNİ ÖĞRENEMEYEN KUŞAĞIN MAĞDURLARIYIZ

Kürt müziğini dinlemek elbette çok önemlidir. Ama Kürt dilini konuşmak da çok önemli. Seksenler kuşağı olarak ana dilini öğrenemeyen kuşağın en büyük mağdurları da biziz herhalde. Sonrasında gittikçe düşen bir ivme var. Şu an baktığımızda ana dilini bilen çocuk sayısı çok az. Ben buna gerçekten üzülüyorum. Ebeveynlerden beklentim bizim gibi dilinden uzak büyüyüp sonra çaba harcayarak dilini öğrenmeye çaba harcayan çalışan nesillerdense ana diline hâkim, ana dilini bilen nesiller yetiştirmelidir.

Kürtçe müzikle tanıştığım zaman daha lisedeydim 18 yaş o civarı. İlk duyduğumda çok hoşuma gitmişti. Kürtçe müzikal anlamda çok estetik, tam bir sanat ve müzik dili. Bu anlamda çocuklarımızı da biraz müziğin içine doğurmalıyız. Müziğin içine doğup müzikle beraber büyümeliler.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Kültür-sanat Haberleri