Aile Hekimlikleri, sağlık sistemi içinde, sağlık hizmetlerinin birinci basamağıdır.
Kolay erişilebilir olması ve hizmetlerin diğer sağlık birimlerine göre daha hızlı verilmesi gibi nedenlerle, Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) ve Aile Hekimliği, genel sağlık hizmetleri içinde önemli bir yerdedir.
2010 yılından sonra; sağlıkta dönüşüm programının ana unsuru olarak, Aile Hekimliği uygulamasına geçildikten sonra, koruyucu sağlık hizmetlerinde sıçrama yaşandığı gerçektir. Ancak günü kurtarmaya yönelik, popülist yaklaşımlar ile oluşturulan yeni sistemle, verilen sağlık hizmetinin kalitesinin düştüğü de apaçık ortadadır.
Devletin anayasal sorumluluğu; vatandaşının, beden ve ruh sağlığı içinde yaşamını sürdürebilmesi için, sağlık kuruluşlarını bir bütün içinde planlamak ve hizmet vermelerini sağlayacak düzenlemeler yapmaktır.
Hükümet, sağlıkta dönüşüm programı ile birinci basamak sağlık hizmetinde, devletin anayasal sorumluluğunu aile hekimlerinin sırtına yüklemiştir.
Çünkü ASM’ler Aile Hekimleri tarafından kurulmaktadırlar.
Aile hekimleri ASM kurar iken; sağlık mevzuatı standartlarına göre ve il sağlık müdürlüklerinin denetiminde, mekân kiralama, içini düzenleme, nüfus kayıt etme, faaliyete geçirme ile elektrik, su, doğalgaz, internet, kira gibi giderlerin harcaması ve takiplerini yapmaları gerekmektedir.
Bu mecburiyetlere ek olarak, mülk sahiplerinin kaprislerine katlanmak, derme çatma binaların zemin katlarında hizmet vermek, işyerinin mecburi ihtiyaçlarını yerine getirmek, vb. işyerinin sorunları ile baş etmek zorundadırlar.
Her biri binlerce vatandaşımızın sağlığından sorumlu hekimlerimiz, ASM’lerin sorunlarının üstesinden gelmenin yanında mesleki görevlerini yerine getirme sorumlulukları vardır.
Hekimlerimizin; kronik hastalıkların (tansiyon, diyabet vs.) takibi, bebek, çocuk ve gebelerin aşılanması, aile planlaması danışmanlığı ve yönetimi, Otizmli çocukların tespiti, takibi ve bildirimi, yatalak hasta ziyaretleri, v.b, otuza yakın görev ve sorumluluklarını yerine getirmenin yanında günlük ortalama 80-100 arası hastaya bakmaları da gerekmektedir.
Tüm bu mecburiyetlere ilave olarak, hekimlerimizin emekleri, muayene edilen hasta sayı ve cinsine göre ücretlendirildiğinden, hekim hastaya mecbur bırakılmıştır.
Hekimlerimizin görevlerini layıkı ile yerine getirmeleri, vatandaşımızın kaliteli sağlık hizmeti alabilmeleri amacı ile ASM’lerde kurumsal mekânlaşma ve yönetim sistemine geçilmesi ihtiyacı vardır.
ASM binalarının, Sağlık Bakanlığı tarafından yaptırılması, bunun mümkün olmadığı durumlarda ise belediye veya diğer kamu kurumları tarafından yaptırılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir.
ASM’ler sağlık ihtiyaçlarına göre; standart planlı, coğrafi konuma ve gerçek ihtiyaca göre olmalı, bölgedeki kişilerin rahatlıkla ulaşabileceği şekilde konumlandırılmalıdır.
Her vatandaşımızın kaliteli sağlık hizmeti alma hakkı olduğu gibi, sıklıkla sözlü ve fiziki şiddete maruz kalan hekimlerimizin de sağlıklı ortamlarda çalışma hakları vardır.
14 Mayıs seçimlerinden sonra kurulacak hükümetten vatandaş olarak beklentimizdir:
- Aile Sağlığı Merkezlerinin, üç harfli marketlerin kurulduğu mantıkla kurulması uygulamalarından vazgeçilmesi,
- Sağlık hizmetlerinde, insanlarımıza layık kaliteli mekânların kullanılması,
- Hekimlerimiz için, her türlü şiddetten uzak ve sadece görevlerini yerine getirdikleri, sağlıklı çalışma ortamlarının sağlanması. Saygılar.