Kalecik Mahallesi mevkiindeki tarım arazilerini inceleyen Tuşba Ziraat Odası Başkanı Hasan Özgökçe, çiftçilerin sıkıntılarını dinledi. Daha sonra yaşanan sıkıntılarla ilgili açıklamada bulunan Özgökçe, bütün illerde olduğu gibi Van’da da kuraklığın söz konusu olduğunu söyledi. Nisan ve mayıs aylarında tarım için olmazsa olmaz olan yağışın yağmadığına değinen Özgökçe, “Sadece nisan ayının sonunda bir yağmur oldu, başka da yağmur yağmadı. Kışın kar yağışının az olması hayvancılığı da olumsuz etkiledi. Hem barajların dolum seviyesi azaldı hem de yaylalarımızda kar yağışı olmadı. Eğer 15- 20 güne kadar yağış olmazsa, yaylalarımızda da kuraklık başlayacaktır” dedi.
Van’ın yaklaşık 4 milyona yakın hayvanı besleyen yaylalarının olduğuna vurgu yapan Özgökçe, “Van’da 3 milyondan fazla küçükbaş, 197 bin büyükbaş hayvanın yanında; Batman, Cizre ve Siirt tarafından gelen 150 ila 200 bin civarında hayvan var. Yani ilimizde 4 milyona yakın hayvanı besleyen yaylalarımız var. Onlar da kurumak üzeredir” ifadelerini kullandı.
Destek gelmezse tarım hayvancılık biter
Van’ın birçok mahallesindeki tarlalara daha ilk suyun bile verilmediğine dikkat çeken Özgökçe, “Çiftçinin mazot, gübre ve tohuma verdiği para boşa gitti. Şu anda Kalecik, Alabayır, Çitören ve Tevekli gibi mahallelerimizde daha ilk sulama yapılmamıştır. Bu anlamda yetkililerimizin çiftçilerimize tohum, gübre ve mazot desteği vermesi gerekir. Ayrıca hayvansal alanda da yem desteği yapılması gerekir. Geçmiş yıllarda ilimizde kuraklık olduğu zaman Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden ucuz saman veya kaba yem geliyordu. Bu sene orada da kuraklık var. Yani Van çiftçisinin bu sene gidip temin edeceği bir yer kalmamıştır. Tek yapılacak şey, devletin bu sene çiftçilere yardımcı olmasıdır. Yoksa hem tarım hem hayvancılık biter” diye konuştu.
Korona virüs sürecinde tarımın öneminin bir kez daha ortaya çıktığını belirten Özgökçe, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İlk insan, ilk çiftçidir. O zamandan beri tarım önemlidir. Virüs sürecinde sağlık kadar tarım da önemli oldu. Pandemi sürecinde ibadet yerleri, okullar, fabrikalar hatta meclis bile kapandı ama çiftçi tarımdan, üretimden vazgeçmedi. Eğer biz soframızda oturabiliyorsak, istediğimiz bir şeyi alabiliyorsak bunu çiftçilerimize borçluyuz. Bu nedenle devletin pandemi sürecinde diğer tüm sektörlere sağladığı desteği çiftçiye de vermesini istiyoruz.”
Çiftçiye sahip çıksınlar
Batman’dan örnek çiftçi olarak Van’a getirildiğini aktaran Selahattin Yaşar isimli üretici, “30 yıldan beri bizzat mısır ekimi yapıyorum. Geçen yıl Edremit ilçesinin Köklü Mahallesi’nde bin 150 dönümde mısır ekimi yaptım. Bu yıl Edremit’te 700 dönüme mısır, gerisine de yeşil mercimek ektim. Kalecik Mahallesi’nde de arazileri tutmadan önce DSİ’den su sıkıntısının olup olmadığını sordum. Burada su sıkıntısı olmadığını söylediler. Bende ona dayanarak bu arazileri tuttum. Şimdi bir damla su yok. Ben bütün masrafımı yapmışım, bu saatten sonra geri dönüşü yok. Yine de elimi taşın altına koyuyorum, yetkililerin de elini taşın altına koymaları lazım. Mademki örnek çiftçi olarak getiriyorlar o zaman sahip çıksınlar” dedi.
Yaklaşık bir milyon TL dolayında masraf yaptığını anlatan Yaşar, “Devlete güvenerek burayı ektim. Mısır için su olmazsa olmazımızdır. Ben özellikle iki ürünü dedim. Biz bütün masrafımızı yaptık, şimdi ne yapacağız? Yetkililerden bu konuda bize yardımcı olmalarını istiyorum” ifadelerini kullandı.
İlçede yaklaşık 2 bin dönümlük arazide tarım yaptığını belirten Burhan Özgökçe isimli çiftçi de, “Bu sene kuraklıktan dolayı mahsulümüzün hepsi yandı. Burada bir milyona yakın masraf yapmışız. Suyumuz yok. DSİ bize su söz verdi ama suyumuz gelmiyor. Devlet yetkililerinin bize sahip çıkması lazım” şeklinde konuştu. (İHA)