Ciddi ve hayati komplikasyonlar sebebiyle kulak akıntısı olan ve işitme kaybı gelişen hastaların en kısa sürede kulak burun boğaz(KBB) hekimlerine başvurarak tedavi olması gerektiğini söyleyen Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Ediz Yorgancılar, hastalığın, tedavi edilmezse kişiyi ölüme kadar götürebileceğini belirtti.
Tıp dilinde Kronik süpüratif otitis media (KSOM) olarak bilinen ve hastalığı orta kulak ve kulak bölgesinde yer alan gözenekli yapıdaki kulak kemiği bölgesinin uzun süreli iltihabı olarak tanımlayan Yorgancılar, hastalığın, kulak akıntısı ve işitme kaybı gibi belirtilerle kendini gösterdiğini açıkladı.
Bu tip kulak iltihaplarının yeterince tedavi edilmezse ve dikkate alınmazsa çok ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini kaydeden Doç. Dr. Yorgancılar, “Günümüzde antibiyotik kullanımının artışı, hekime başvurmanın kolaylaşması ve eğitim düzeyinin yükselmesiyle görülme sıklıkları azalmıştır. Ancak Bölgemizde ve Türkiye’de hala rastlanmaktadır” dedi.
“Akan Kulak İyidir’’ İnanışı Yüz Felcine Sebep Olabilir!
Bölgede bu tip ağır hastaların daha çok kırsal kesimden geldiğine dikkat çeken Yorgancılar, “Çünkü bölgemizde yaygın bir yanlış inanış ‘’akan kulak iyidir’’ şeklindedir. Bu inanış hekime başvurmayı geciktirmektedir. Dolayısıyla uzun süreli akıntılar çok ciddi komplikasyonlara yol açabilmektedir. Kulak kemiği içinde iltihap oluşması ile kemik erimesi ve abse ile giden çevre yapıları etkileyebilir. Yüzümüzü hareket ettiren sinir orta kulaktan ve kulak kemiği içinden geçtiğinden iltihaptan etkilenip felç olabilir ve hastada yüzde kayma ve gözünü kapatamama gibi ciddi komplikasyon oluşabilir” şeklinde açıklamalarda bulundu.
İçkulağın denge kısmının kulak kemiği içinde yer almasından dolayı hastanın iltihaptan etkilenip felç olup hastada baş dönmesi ve dengesizlik oluşabileceğinin altını çizen Yorgancılar, duyma kemikçiklerinin erimesine bağlı veya duyma sinirlerinin dönüşümsüz hasarı ile hastanın işitme kaybına uğrayabileceğini ifade etti.
Erken başvuran hastaların ilaç tedavileriyle genelde tedavi edilmesine rağmen, geç başvuran hastaların beyin zarı iltihabı, beyin ana damarlarının iltihabi tıkanması, beyin iltihabı ve beyin absesi gibi komplikasyonlara maruz kalabileceğini vurgulayan Doç. Dr. Ediz Yorgancılar, komplikasyon gelişen hastaların çok ciddi ameliyat ve ağır ilaç tedavileriyle tedavi edilebildiğini belirtti.
Dicle Üniversitesi’nde ki tedavi yöntemleri ve sonuçları dünyadaki gelişmiş ülkelerdeki başarı oranlarıyla aynı. Bölgede bu tip hastaların ağırlıklı olarak Dicle Üniversitesi’ne başvurduğunu dile getiren Yorganclar, konuyla ilgili dünyada yayınlanmış geniş vaka serilerinden birinin de Dicle Üniversitesi KBB kliniğine ait olduğunu kaydederek, tedavi sonuçlarının dünyadaki gelişmiş ülkelerdeki başarı oranlarıyla aynı olduğunu söyledi.
Haber: Dilek SEZER