Çüngüş’ün en güzel yapılarından birini, halk arasında Uzun Efo’nun evi olarak da bilinen eski bir konağı ziyaret ettim bir süre önce. Harabe halindeki yapı, eski bir Ermeni konağı olmalı. Çocukluğunun bir kısmı konakta geçen Adnan’ın dediğine göre üç katlı olarak inşa edilmiş yapı, yirmi yıl öncesine kadar ayakta kalmayı, birkaç aileye birden yuva olmayı başarabilmiş, dahası her türlü ilgisizliğe, bakımsızlığa rağmen ayakta kalabilmiş. En son dağ köylerinden Çüngüş merkeze göç eden Zazaları ağırlamış kiracı olarak. Bu sayede ömrü biraz daha uzamış konağın. Mirasçılar arasında uyuşmazlıklar çıkmaya başlayınca son yıllarını boş geçirmiş konak. Önce çatısı çökmüş, sonra da bir bütün olarak kendi temelleri üzerine yığılıp kalmış. Dış duvarlarının bir kısmı, büyük taş kapı ile avluya açılan süslü taş kapı hariç adeta yerle bir olmuş güzelim konak.
Avluya açılan kapının siyah bazalt taşından yapılma kemeri üzerine kazılmış ‘1882’ yılından anlaşılıyor ki konak, bundan tam tamına 141 yıl önce yapılmış yâda ilk sahipleri tarafından son bir defa o tarihte onarılmış. Konağın gerçek yapım tarihini Osmanlı dönemi tapulardan öğrenmek mümkün olabilir, hatta ilk sahibinin adını bile. Ancak Osmanlı belgelerine, özellikle de tapulara ulaşmak öyle kolay olmadığından varsayımların ötesine geçemiyoruz, kemerin üzerine kazılmış tarihi, yapım yılı olarak kabul etmek zorunda kalıyoruz.
Konağın Çüngüş vadisine bakan büyük dış kapısı adeta bir sanat eseridir. Çeşitli motiflerin işlendiği kapının kemer taşları ilk günkü gibi duruyorlar, her biri bir tarihi eser niteliğinde. Özellikle üç katlı konağa adeta kondurulmuş gibi duran kapının en dıştaki taş kemerin, bir de kapının iki yanından aşağıya doğru inen dikdörtgen sütunların üzerindeki çiçek motifleri adeta birer şaheser.
Yüksek duvarların iç kısmında yer alan pencereler ile bazı pencerelerin içine yerleştirilmiş tahta dolapların kimi parçaları bunca kar ve yağmura rağmen halen varlığını koruyor. Özellikle en üst katta açılan pencereler, olduğu gibi duruyor. İyi bir restorasyonla yeniden ayağa kaldırılması, hayata döndürülmesi, var olan kültürel değerlerimize eklenmesi mümkün olan Uzun Efo’nun evini, yani Ermeni konağını, Diyarbakır’ın tarihi kenti Çüngüş’e yeniden kazandırılması dileğiyle…