‘Utangaç siyaset’ mi? Demokrasi mi?

NACİ SAPAN
‘Siyaset ve demokrasi engelli’ unsurların ‘nur topu’ gibi yeni bir tartışma konusu var artık;
‘HDP’ye bakanlık verilsin mi, verilmesin mi?’
HDP’nin içinde olmadığı ‘müthiş’ bir linç kampanyasına dönüşen tartışmalardaki üslup, yaklaşım hakikaten aşağılık düzeyde. Bu durum yeni de değil, yani HDP’nin olmadığı alanda HDP’yi tartışma modası uzun süredir devam ediyor.
Bir de onlara sormak lazım, bir bakalım bakanlık talepleri var mı?
Onlar bakanlık istiyor mu, istedi mi, istemek gibi bir niyet var mı?
Konunun bu tarafını tartışmadan, olur mu, verilir mi, nasıl verilsin soruları ışığında tartışmalarına derinlik kazandırdıklarını zanneden siyaset engelli unsurlar, Gürsel Tekin’in bu konudaki söylemini de anlamıyor ya da anlamıyormuş gibi yapmak hesaplarına geliyor.
Gürsel Tekin, çağdaş dünyadaki standartlardan, demokrasiden, olması gerekenden söz ediyor, ‘olabilir, olması gereken’ budur diyor. Olmayan bir şeyden de söz etmiyor, bizzat Recep Tayyip Erdoğan tarafından bakanlık verilmedi mi HDP’li Milletvekillerine. Bu sistem HDP’lilere bakanlık hakkının yanı sıra Meclis başkan vekilliği, Meclis idare amirliği, grup başkanlığı ve vekilliği hakkını demokratik koşullar gereği sunduğuna göre, mesele ne?
Dönüyorum, yerel seçimlere.
O dönem de HDP’lilerin olmadığı ortamlarda söylenmeyen söz kalmadı.
HDP yetkilileri, yerel seçim sürecinde de hiç bir dünyevi taleplerinin olmadığını açık bir dille ifade ettiler.
Sadece ‘demokrasi talebimiz var’ dediler.
Şimdi de aynı şeyi söylüyorlar.
*
Asıl mesele ne biliyor musunuz?
Muhatapların ‘Utangaç siyaset’ tarzı!
Tarz açık, şeffaf, demokratik değerler çerçevesinde olsa, bu kadar gereksiz tartışma ortamı olmaz, ötekileştirilerek linç söz konusu olmaz, meclis temsiliyetine gölge düşürme eylemleri gerçekleşmez.
‘Bana her alanı kazandır ama bulunduğumuz alanlarda görünme, tabanımız ya da bir yerler rahatsız oluyor.’ Anlayışı ile devam ettirilmek istenen utangaç siyaset tarzı, sürdürülebilir bir tarz değil, hem siyasetin hem de demokrasinin önünü tıkar.
‘Siyaset engelli’ bir kesim, bu durumu sürdürebilir, onlar bu haklarını kullanabilirler. Ancak, büyük çoğunluk olarak değişmesini istediğimiz mevcut cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili HDP tabanının oylarının varlığının inkâr edilemez olduğunu biliyor ve anlıyoruz. Çok değerli bir katkı olarak görmemiz gereken o desteğin karşılığının basit bir bakanlık olmadığını da biliyoruz. Katkının demokratik değerlerin korunması ve sağlanması adına olduğunu, olacağını HDP’li yetkililer defalarca açıkladı. Tıpkı yerel seçimlerde yapılan katkı gibi.
Siyaset her zaman ittifaklara muhtaçtır. HDP’yi tartışırken, ileride gerçekleşme olasılığı çok yüksek olan ittifakların önünü şimdiden tıkamamak lazım.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.