Mümin Ağcakaya - Özel
TİGRİS HABER - İhtiyaç sahibi kadınların eğitim, üretim ve ürettiklerini değerlendirdikleri bir kooperatife dönüşen Kayapınar Kadın Kooperatifi Başkanı Nezahat Yaşar, kooperatif kurma sürecinin nasıl başladığını nasıl geliştiğini anlattı, sorularımız yanıtladı.
‘ÜRETTİKLERİMİZİ GELİN GÖRÜN’
“2020'de pandemi sürecinin başlamasıyla beraber yaklaşık 60 kadınla beraber 2 atölye kurup kumaş maske dikmeye başladık. Kooperatif kurma fikri de bu çalışma sürecinde oluşlu.
İhtiyaç sahibi kadınların bir arada neler yapabileceğini değerlendirdik. Hepsi de çok yetenekli olan kadınlar hem evlerinde çoluk çocuğuna bakabiliyor hem de bir üretim yaparak evin ekonomik sorunlarına katkı sunabiliyor. Biz de 2020'nin Temmuz- Ağustos aylarında kadın kooperatifi kurmaya karar verdik. 2020’un Ekim ayında resmi olarak kuruluş başvurumuzu yaptık. Daha sonra yer tahsisimizi yaptık, atölyelerimizi kurduk. E-ticaret sitemizi, medya hesaplarımızı açtık 2021’in Mart'ında da resmi açılışımızı yaptık.
Kooperatifimizin kuruluşunun üzerinden bir buçuk yılı geçti. Şimdi ciddi anlamda bir üretim potansiyelimiz oluştu. Üretimlerimiz hediyelik eşyalar üzerine. Deri işlemeciliği, çini işlemeciliği, tel kırma, filografi, ahşap işlemeciliği ve resim gibi alanlarda kurslar verilmektedir.
Kadınlarımızın neler yaptıklarını sadece burada anlatmaktan ziyade, gelip neler yaptıklarını, ne kadar marifetli ve yetenekli olduklarını buraya gelerek görülmesini istiyoruz.
Atölyelerinizde kurs görecek kadınları nasıl seçiyorsunuz?
Bizim hedef kitlemiz genelde ekonomik durumu düşük olan insanlardan seçiyoruz. Çünkü amacımız hem o insanların hayatına dokunabilmek hem de bu durumda olan insanlarla katkı sunabilmek.
Ben aynı zamanda aynı zamanda aile destek merkezi koordinatörüyüm. Aile destek merkezlerinde hem sosyal hem de mesleki eğitimler veriliyor. Meslek edinmek için gelen küçük çocuklu kadınların çalışmalarını kolaylaştırmak için kreşler var. Kadın ders görürken ya da atölyede üretimde bulunurken çocukları da kreşlerde kalıyor. Bu kadınlar için çok büyük bir kolaylık oluyor. Çocuklar da hem güvenli bir ortamda kalıyor hem de öğretmenler tarafından eğitiliyoruz. Bu şekilde annelerde gönül rahatlığıyla bu eğitimlerini alıyorlar, çalışmalarını yürütüyorlar.
Mesela sabun üretiyoruz. Sabun üreten arkadaşımız iki buçuk ay kimyagerden eğitim aldı. Mesela çini işliyoruz. Bunun dersini veren hocamız 12-13 yaşından beri çini işi yapan biri. Deri işlemeciliğinde de öyle. Yani işinde kendini kanıtlamış kişiler, işini iyi bilen kişiler atölyelerin başında yer alıyorlar.
‘FABRİKASYON YERİNE ÖZEL ÜRETİMLER TERCİH EDİLMELİ
Diyarbakır'da ihtiyacınız olan her şey il dışından ve fabrikasyon olarak geliyor. Diyarbakır'ın parasının Diyarbakır'da kalmasını istiyorum. Bizim ürünlerimiz el emeği göz nuru. Elle yapılan bir ürün ikincisine benzemez. Ürettiklerimiz bir yerde kişiye özel oluyor. Kişiyi de özel kılıyor. Bizim için bir yerde hem ürünlerimiz özel hem de kişiler de özel oluyor. Çünkü sanatsal anlamda yapılan işlerde üreten kişinin özel becerileri ve ruhu da ürettiğine yansımaktadır. Mesela ressamın fırça kullanmasından, mutfakta yemek pişirenin yemeğine kadar farklılıklar vardır. Hiç bir fabrikasyon üretim elle üretilenin yerini tutamaz. Bu yüzden üretimlerimize Diyarbakırlıların ilgi göstermesini bekliyoruz.
‘KENDİ ÖZ SERMAYEMİZLE OLUŞTURDUK’
Döngüyü sağlayabilmek için hammaddeyi önce kooperatif ortakları olarak kendi maddi imkânlarımızı kullanarak oluşturduk. Yani sıfır sermaye ile başladık. Kendi öz sermayemizi kendimiz oluşturduk. şu anda hatta şöyle ortaklarla beraber bir karar aldık; kooperatifimiz tamamıyla kendi gücüne ulaşana kadar hiçbirimiz satılan ürünlerden para almıyoruz. Şu anda 13’ü kadın14 ortağız. Bir erkek olan arkadaşımız da ahşap atölyemizin başındadır. O da kendi alanında çok iyidir.
Üreten insanlara nasıl döngü yapıyorsunuz. Nasıl katkı sunuyorsunuz?
Eğitim gören insan o işi yapmak istiyorsa, gelip burada üretmek zorunda değil. Malzemeyi veriyoruz. Gidip evinde üretiyor. Ürettiklerini pazarlama ve satış işlemlerini biz yapıyoruz. İsterse kendisi de satabilir. Malzemeyi biz alıp verdiğimiz için bize getirmesi ve biz sattıktan sonra ona kullanacağı malzemeyi temin edip vermemiz onun için daha karlı bir iş olmaktadır.
Çalışan üretti, size getirdi nasıl bir oran belirliyorsunuz?
Mesela piyasayı araştırıyoruz. Hiçbir ürüne rastgele bir fiyat vermiyoruz. Türkiye genelinde bir piyasa araştırması yapılıyor. Mesela yüz lira ortaya çıkmışsa sizinki doksan lira olsun diyoruz. Yani daha uygun fiyatlar biçiyoruz ki sirkülasyon daha iyi olsun diyoruz.
BÖLGEDE KADINLARIN ÇALIŞTIĞI BİR FABRİKA
Ne tür hedefleriniz var?
Bizim şöyle bir hedefimiz var bölgede yüzde sekseninin kadın olduğu bir fabrika kurmak istiyoruz. Bu işe kadınların daha fazla görünür olması için başladık. Mesela bir otomotiv devinin yedek parçası da olabilir. Avrupa Birliğinden bir destek alabilirsek, tamamıyla üretim yapabileceğimiz bir beyaz eşya devinin yedek parçası da olabilir. Avrupalı büyük şirketler dünyanın birçok yerinde fason üretimler yapıyor. Bu şekilde çalışırken çalışanların hem düzenli gelirleri ve sosyal güvenceleri olur. İstihdamları sağlanmış olacaktır.
Bizim bölgenin kadınları olarak güçlüdür. Bizde pes etmek yok. Zorlandık mı? Zorlandık. Kırk kere battık çıktık. Borçlandık. Ama bugün geldiğimiz ve ileride geleceğimiz noktalar bizim için önemli. Geçmişe bakmıyoruz. Zorluklar bizi daha da güçlendirdi. Herkesin yapamazsınız dediği yerde biz sil baştan yeniden başladık. Çünkü amacınız varsa. Niyetiniz de gerçekten birilerine faydanızın dokunmasını istiyorsanız Allah sizi yolda koymuyor ve Allah sizin yolunuzu açıyor.
SADECE MESLEK EDİNDİRME DEĞİL İSTİHDAM SAĞLAMA
Kooperatifimizin amacı sadece bir meslek edindirme değil. Aynı zamanda istihdam da etmektir. Hayata atılma. Bizim amacımız paradan çok kadınların kendi gücünün kendi varlıklarının farkına varmasıdır. Burada kadının kendi gücünün farkına varmasıdır. Kadın sadece çocuk doğuranı yemek yapan bir varlık değildir. Biz medeniyet çocuğuyuz. Bizim kadınımız isterse taşı da sırtında taşır, çocuğu da sırtında taşır, eşini de sırtında taşır. Biz bu gücün farkındayız. Ama gerekli değerin görebilmesi için bir de kadının hayatı bir erkeğe bağlı değildir. Kimsenin dünyası kimsenin etrafında dönmez. Herkesin dünyası kendi etrafında döner. Kadının bunun farkına varmasını istedik. Bugün eş olabilir ama yarın olmayabilir. Ama kendi ayaklarının üzerinde duracak. Bugün çocukları olabilir ama yarın çocukları yanında olmayabilir. Ama kimseye muhtaç olmadan kendi ayakları üzerinde duracak bir güce kavuşmalıdır. Çünkü biz ne kadar güçlüysek o kadar sahipleniyoruz. Gücümüz yoksa sahibimiz de yoktur.
Kadınlar bu gücünün farkında mı?
Farkında. Bizimle çalışmaya başladıktan sonra kadınların giyimi değişiyor. Gözlerindeki gülüşler değişiyor. Sohbetleri değişiyor. Ürkeklikleri, korkaklıkları, o panikleri gidiyor.
Aramıza gelen bir kadının giderebileceğimiz bir ihtiyacı varsa hızlı bir şekilde gideriyoruz. Biz sadece üretim yapmıyoruz. Bir kadın ayağa kalkacaksa elinden tutup ayağa kalkmasını da sağlıyoruz.
Niye kadınları esas aldınız?
Kadınları esas almamızın sebebi; Feminist değilim. Bir anneyim. Zor zamanlar yaşadım. Birileri bana el uzattı. Birileri bana yardımcı oldu. Bitti dediğim yerde yeniden başlama gücü buldum. Eğer benim en zor zamanlarımda birileri bana yardımcı olup beni kaldırmışsa bana destek olmuşsa o gücü bulup ayağa kalkmışsam, başkalarına destek sunmak da benim insani görevimdir. Erkek kursiyerlerimiz de var. Kadın erkek ayrımından ziyade kadınların şöyle bir özelliği var. Statümüz farklıdır. Kadının annedir. Çocuğunu doyuramazsa sahip çıkamaz. Kadınlara düşmeden yürümeyi öğretmek önelidir. Amaç budur. Bana ne demeyeceksiniz. Yarın nerede olacağınızı bilemezsiniz.