Umut ve çaresizlik

Mümin Ağcakaya

İnsanın yaşadığı evinin, yuvasının bir anda sevdikleriyle birlikte başına çökmesi onun için kıyametin gelmesidir. Enkazın altında saatlerce hatta günlerce çaresizlik içinde kalmak, bir umutla kurtarılmayı beklemek nasıl bir travmadır. Bunu enkazın dışında kalanın tam olarak dile getirmesi çok kolay değildir. Kelimelerin gücünün de tükendiği, bunu ifade etmeye uygun kelimelerin bulunamadığı bir durumdur. Enkaz altındaki yaşadığı çaresizlik gibi kelimeler de çaresiz kalmaktadır.

Bir insanın ya da insanların yaşayabilecekleri en kötü durum umutsuz ve çaresiz bir şekilde beklemeleri ve zamana karşı bir yarış içinde olmalarıdır. Enkazın altındaki kadar olmasa da dışında olanlar içinde zamanın en yavaş işlediği bir süreci yaşadılar. Nefes alamaz oldular, hıçkırıkları boğazlarında düğümlendi. Ortak acıyı duyanlar birbirlerine sarıldı. Günlerce soğuğa aldırmadan enkazın başında bir umutla beklediler. Yaşayan biri var mı? Diye enkazdaki çalışmalarda sağlanan her sessizlik ortamında adeta nefes alamaz oldular. Enkazdan sağ çıkarılan her birinde sevindiler, çıkarılan her cansız bedende acılarına ortak oldular. Enkazın başındakiler sanki tek yürek oldu. Herkesin kalbi ortak atıyor. Nefesleri tek ağızdan çıkıyordu. Yaralı yürekler acılarını birbirine karıştırarak, birbirlerine omuz vererek ayakta durmaya çalıştılar. Enkazın altındakiler gibi umutları da çaresizlikleri de ortak oldu.

Hala birçok yerde enkaz altında çaresizlik ve umutla kurtarılmayı bekleyenler var. Aradan günler geçmesine rağmen hala sağ kurtarılan canlar var. Hala umut devam ediyor. Acıyla yoğrulan toprakların insanları bu acıların da zamanla üstesinden geleceklerdir. Ama açtığı yaranın iyileşmesi kolay olmayacaktır. Kabuk tutan yaralar acısını herkesin yüreğinde hissettirecektir. Yaşam her şeye rağmen acılara tutunarak, birbirinin yaralarına merhem olarak devam edecektir. Yaşadığımız bu felaketten üzgünüz. Üzgün kelimesi hissettiğimiz duyguları ifade etmeye yetmiyor. Bunun için daha başka kelimeler olmalı.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.