Her gün bazen de saat başı gündemimizi değiştiren olaylara peş peşe tanıklık yapmaktayız. Tam da bu kez rahatlarız dediğimiz gün veya saatlerde önceki olayları aratan gelişmeler olmaktadır. Bu nedenle kaderimiz olsa gerek ,rahatlık göremeyeceğiz. Terör ve şiddet olaylarını minimal seviyeye çekme hatta mümkün ise sonlandırmaya yönelik operasyonlar devam etmektedir. Diğer taraftan bölgemizi de çok yakından ilgilendiren "Cazibe Merkezleri " projesi üzerinden ekonomiyi canlandırma,üretimi artırma ve işsizlik problemini çözme gayretleri devam etmektedir. Bir taraftan anayasa değişikliğine ilişkin referandum tartışılırken,seçim sistemi ve seçim barajı ile ilgili neler yapılabileceği hususlarında da yoğun tartışmalar yapılmaktadır. Bu arada yabancı devlet başkanlarının Türkiye'ye ziyaretlerine şahitlik yaparken özellikle ABD yeni başkanı Trump'ın yabancılara ilişkin kararnamesi de ülke gündemini olanca sıcaklığı ile işgal etmektedir. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Ankara ziyaretinde kullanmış olduğu"İslamist terör" tanımlaması canlı yayında Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından gerekçeleriyle düzeltilmesi son derece önemliydi. Terör örgütlerinin amaçlarına ulaşmak için farklı referansları kullandıklarını biliyoruz. Kullanmış oldukları referanslar üzerinden bir inancın suçlanması olsa olsa sözünü ettiğimiz örgütlerin amaçlarına hizmet edeceği açıktır. Bu amaca hizmet edecek söylemi Merkel gibi bir siyasetçinin kullanmış olması ayrıca üzüntü veren bir durumdur. Çünkü Almanya'da son dönemlerde terör örgütlerinin hedefi olmuş ve saldırılara maruz kalmışken tüm terör örgütlerini kınama yerine özellikle "islamist terör" söylemi kullanması manidardır. İnsanın aklına farklı düşünceler gelmektedir. İslamla tanınan,İslami hassasiyetin had safhada olduğu ve her ortamda İslami hassasiyetini dile getiren Cumhurbaşkanımız sayın ERDOĞAN'ın huzurunda söylenen sözlerle acaba hem hükümete hem de Cumhurbaşkanımıza bir mesaj mı verilmek istendi. Bir başka ihtimal de bahsettiğimiz söylemi ile Uluslararası arenada Türkiye'yi köşeye sıkıştırmayı mı amaçlamıştı. Sebep ne olursa olsun söylenen cümleyi kabul etmek mümkün değildi. Zaten Cumhurbaşkanımızda beklediğimiz ve taktir ettiğimiz duruşu sergiledi. Türkiye terörden en çok mağdur olmuş ve halen de terörün hedefinde olan bir ülkedir. Tüm saldırılara karşın politikasından ödün vermemiştir. Kaldı ki hiç bir terör örgütüne karşı da tavrı değişmemiştir. Oysa ki başta Almanya olmak üzere ABD ve AB ülkelerinin tamamı, terör örgütlerini farklı kriterlere göre değerlendirdiklerinden "iyi-kötü" örgütler gibi durumu bizzat yaratmışlardır. Sayın Merkel öncelikle yarattıkları bu durum nedeniyle özür dileyip,tüm örgütlere karşı etkin ve ayırım yapmadan mücadele edeceklerini beyan etmesi gerekirdi. Ayrıca Türkiye'yi yalnız bıraktıkları için hata yaptıklarını söyleyeceğine tam tersi isminde barışı barındıran islam dinini bir bütün olarak,terörü çağrıştıracak şekilde açıklama yapmış olması kendi kusurlarını görmezden gelme pişkinliği ile açıklanabilir. Son olarak şunu belirtmek istiyorum; terör sadece Türkiye'nin sorunu değil. Eğer küresel aktörler hatalarını görmezden gelir ve tutumlarını değiştirmezlerse bedelini tüm dünya halkları verecektir.