TİGRİS HABER - Babası Ahmet Kaymaz ile birlikte Mardin’in Kızıltepe ilçesindeki evlerinin kapısı önünde 21 Kasım 2004’te henüz 12 yaşındayken 13 kurşunla katledilen Uğur Kaymaz, Midyat’ta 1995 yılında henüz 11 yaşındayken katledilen Fatma Erkan gibi yanına bedeninden büyük bir silah bırakılarak “terörist” ilan edildi.
‘Uğur sanki bu çocukların sembolü haline geldi’
Mesleğe başladığı ilk günlerinden bu yana Uğur Kaymaz cinayeti dosyasını takip eden avukat Erdal Kuzu, MA’ya yaptığı açıklamada, “Uğur Kaymaz Türkiye’de öldürülen ya da kamu görevlileri tarafından öldürülen çocukların en bilineni. Aslında 100 yıllık devlet geçmişinde Uğur’un yaşıtları birden fazla zaman diliminde yaşamlarını yitirmişlerdi. Uğur sanki bu çocukların sembolü haline geldi. Bu 17 yıl içinde değişen bir şey olmadı. Benim bildiğim Mardin’de yine öldürülen çocuklar oldu. Yine faillerin yargılandıkları davalar cezasızlıkla sonuçlandırıldı, yine beraat ettirildi” dedi.
‘Bu devamlı peşinde koşulacak bir hakikat arayışıdır’
Adalet arayışının son bulmayacağını, Uğur’un ailesi ve kardeşlerinin adalet arayışının devam ettiğini belirten Kuzu, küçük yaşta bir çocuğun öldürülmesi ve yanına silah bırakılmasının insanlığa karşı bir suç olduğunu ifade etti. Bunun için umut etmek ve mücadele etmek gerektiğini söyleyen Kuzu, 90’lı yılarda katledilenlerin yakınlarının faillerin peşinde nasıl koştuğunu hatırlatarak, “Faillerin hak ettikleri cezayı almaları için verilen mücadele son bulmayacaktır. Bunun en tipik örneği Cumartesi Annelerinin mücadelesidir. Bunun en tipik örneği küçük çocukların yaşamlarını yitirmiş olduğu dava dosyalarında verilen hukuki mücadeledir. Dolayısıyla bu devamlı sürecek. Bu devamlı peşinde koşulacak bir hakikat arayışıdır. Aileler de bu mücadeleyi veriyor” ifadelerini kullandı. (Kaynak: MA)