Her türlü senaryo çöktü, oyun bitti!
Erken ya da geç, artık hiçbir önemi yok.
Ufukta sandık ve Millet var.
Hesap sormak için bu kadar bilenmişlik, şimdiye kadar hiç olmayan bir dönem olarak değerlendiriliyor.
Bu seçimin, şimdiden yapılan anket değerlendirmeleri ışığında sonuçlanacağını hiç sanmıyorum.
Anket sonuçları, rakamlar, sandıktan çıkacak sonuçlar karşısında nezaketli rakamlar olabilir.
2002’de AK Parti lehine çıkan sonuçlar, 14 Mayıs’ta aleyhine çıkarsa kimse şaşırmasın.
Çok değil, 100 gün kaldı.
20 yıl geçti, 100 gün de geçer.
Hep birlikte tanık olacağız, Millete zulmedenler nasıl gidiyor, onları nasıl bir son bekliyor, kısmet olursa hep birlikte göreceğiz.
*
Devlet erkine iktidarda olmadığı zamanlarda da sahip çıkan, Millet adına hareket eden birilerinin demokrasi mücadelesinde öncülük etmesi gelecek için umut veriyor. Devlet erkini yönetmeleri için yetki verdiklerimiz ülkeyi ‘bekçisiz bostan’ haline getirirken, yetkiyi sakındıklarımız, bıkmadan, usanmadan birlik, beraberlik için mücadele veriyorlar, geleceğe umutla bakmamak mümkün mü?
20 yıl dayananlar bir yıl da dayanır.
Ya ondan sonrası?
Onu da haramzadeler düşünsün.
*
Anayasa mahkemesinin son seçimi, seçim için alınan tavır, dik duruş son derece önemlidir. Bu seçim, topluma genel seçimler için moral-motivasyon oldu. Değişim, dönüşümün önünde fazla durulamayacağı gerçeğinin, yüce mahkeme nezdinde tescil olması son derece önemlidir.
Anayasa mahkemesi üyelerinin işaret edileni değil de kendi adaylarını seçmiş olmasını, laik Cumhuriyetin, demokrasinin teminatı olarak değerlendirmek gerekiyor.
‘Şimdi oldu’ dedirten bir seçim oldu, umut verdi, moral aşıladı…