Salih Yeşil
TİGRİS HABER - Diyarbakır merkezli operasyonla 16 Haziran'da tutuklanan 16 gazetecinin tutuklanmasının üzerinden 5 ay geçmesine rağmen, haklarında iddianame hazırlanmaması, meslek kuruluşlarının tepkisine neden oldu. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MGKP) gazetecilerin tutuklanması ve hala iddianamenin hazırlanmamış olmasını düzenledikleri basın açıklamasıyla protesto etti. Çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve Halkların Demokratik Partisi Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun'un destek verdiği eylemde açıklama yapan MGKP üyesi Gülşen Koçuk, gazetecilerin 5 aydır tutuklu olduğunu hatırlatarak, tutuklamanın cezaya dönüştüğünü söyledi.
Tutuklama sonrası da gazetecilerin topluma haber ulaştırmada geri adım atmadığını dile getiren Koçuk, "16 Haziran'da 16 arkadaşımızın tutuklanmasının ardından, 25 Ekim'de de yeni bir operasyonun startı verilerek, 10 arkadaşımız tutuklandı. Bu da yetmedi tıpkı 1990'lı yıllar, 2011 ve 2016 sürecinde olduğu gibi bürolarımız basıldı, tüm materyallerimize el konuldu." dedi.
'İddianameler halen hazırlanmış değil'
İddianamelerin hazırlanmasının gecikmesini eleştiren Koçuk, "Katiller, uyuşturucu baronları, insanlığa karşı suç işleyenler, tecavüz failleri için hızlıca hareket eden yargı, bu suçları açığa çıkaran gazeteciler söz konusu oldu mu 5 aydır yerinde sayıyor. Bu durumun nedenini çok iyi biliyoruz, çünkü iddianame hazırlandığında arkadaşlarımızın tek suçlarınıngazetecilik faaliyeti olduğu ve mesleki faaliyetlerinden kaynaklı tutuklandıkları ortaya çıkacak. 'Büyük operasyon' şeklinde lanse edilen gözaltı ve tutuklamaların altının ne kadar boş olduğu açığa çıkacak. Emniyet fezlekelerinde yer alan 'örgütsel materyallerin' aslında hakikate mercek tutan kameralar ve fotoğraf makineleri olduğu açığa çıkacak. İşte tam da bu nedenle arkadaşlarımız 5 aydır tutuklu ve iddianameleri halen hazırlanmış değil." diye konuştu.
'Özgürlükleri sağlanmalı'
Koçuk, 8 Haziran ve akabinde 25 Ekim'de yapılan operasyonda göz altına alınarak tutuklanan gazetecilerin serbest bırakılmasını isteyerek, sözlerine "Bu gelenek tüm baskılara ve katliamlara rağmen baş eğmeyen ve diz çökmeyen halkın yarattığı bir gelenek. Yargı makamları da iktidar politikalarıyla şekillenen bu duruma daha fazla seyirci kalmamalı; arkadaşlarımızın fiziki özgürlüğünü sağlamalı. Cezaya dönüşen bu utanca ortak olmaktan vazgeçmeli" çağrısıyla sonlandırdı