Ahmet Türk’ün bileklerine kelepçe vuruldu mu vurulmadı mı?
Elazığ valiliği ‘Vurulmadı’ diye açıklama yaptı.
Öncesinde AKP’li eski ve yeni Milletvekilleri ‘Kelepçe’ vurulmuş! Olmasına tepki gösterdi. Bunlar bölgenin eski ve yeni milletvekilleri. Sonuç üzerinden pirim toplamanın ve popülizmin tavanına vurdular bu sahiplenmeyle!
HDP’nin sahiplenmesini adeta geride bıraktılar!
Gözaltı ve tutuklanma sürecinde aynı tepkiyi ve sahiplenmeyi yaptılar mı?
Hayır, ne öyle bir şey gördük ne de duyduk.
75 yaşında kaçma ihtimali hiçbir şekilde bulunmayan, hatta kaçma ihtimali olsa bile hiçbir şekilde buna kalkışmayacak bir şahsiyet olduğunu bildiğimiz Ahmet Türk’e o zamanda kelepçe vurulmuştu da hiç kimseden ses çıkmamıştı. Yani bu kesimden, yani bölgenin eski ve yeni Milletvekillerinden.
Şimdi bu şirinlik niye?
Bayram değil seyran değil de diyemiyoruz çünkü onlar için bayram seyran dönemi başlıyor.
Yine bir seçim atmosferi yani referandum süreci var ve Kürt seçmene şirinlik yapmanın tam da zamanı. O nedenle ‘Barış’ tam tamları çalmak gerekiyor ki insani duygular okşanma aşamasına gelebilsin. Yoksa ‘Türk’ün ya da ‘Kürdün’ kelepçesinin özellikle birinci gündem maddesi olmasının hiçbir önemi yok!
Onlar için önemli olan, kalan bir engeli daha aşarak amaca ulaşabilmektir. Yani referandum için ‘Şirin’lik yaparak sahiplenme duygularını yansıtmak ve buradan oy devşirebilmeyi başarmaktır.
Olur mu?
Bu popülizmin Kürt seçmende bir karşılığının olacağı inancında değilim.
Öyle olsa MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bu meselede daha avantajlı çünkü Ahmet Türk’ün sağlığı ve yaşı nedeniyle tutuksuz yargılanması gerektiğini açıklamıştı.
Neyse mesele zaten sadece Ahmet Türk’ün kelepçesi de değil, asıl olan toplumun, ülkenin kelepçeli hale getirilmiş olmasıdır. Bunun karşılığı da ‘HAYIR’ a tekabül ediyor. Şirinlik çabaları da boşa çıkıyor.