TİGRİS HABER - 16 Temmuz'da cinsel saldırıya uğradığını anlatan mektup bırakıp, intihara kalkışan genç kız önceki gün hayatını kaybetti. Acılı annenin fotoğrafını ve "Kızımın çektiği her bir acı kadar hesap sorulmasını istiyorum" sözlerini paylaşan Twitter kullanıcıları cinsel saldırı şüphelisi uzman çavuş Musa Orhan'ın tutuklanması için çağrıda bulundu.
İ.E., mektubunda anlattığına göre uzman çavuş Musa Orhan'ın cinsel saldırısına uğradı. 16 Temmuz'da Beşiri ilçesinde ailesiyle yaşadığı evde tabancayla intihar girişiminde bulunan İ.E., Batman Bölge Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. İ.E. tedavi altına alınırken aile, mektupta adı geçen Musa Orhan hakkında suç duyurusunda bulundu. Gözaltına alınan şüpheli, "nitelikli cinsel istismar" suçundan sevk edildiği Siirt Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği’nce adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı.
Yaklaşık bir aydır yoğun bakım servisinde tedavi altında olan İ.E., dün sabah doktorların tüm çabalarına rağmen hayatını kaybetti.
Acı haberin duyulmasının ardından sosyal medya kullanıcıları #MusaOrhanTutuklansın etiketiyle tepkilerini dile getirdi. Bu etiketle 340 binden fazla mesaj paylaşılan Twitter'da İ.E.'nin annesinin kızının yaşam mücadelesi verirken söylediği “Kızımın çektiği her bir acı kadar hesap sorulmasını istiyorum. Nerede adalet? Kızıma yapılanlar cezasız kalırsa ben de kendimi öldüreceğim” sözleri hatırlatıldı.
CHP Kadın Kolları Başkanı Aylin Nazlıaka, Twitter mesajında "18 yaşındaki genç kıza 20 gün tecavüz edip, daha sonra 'İstediğin yere şikayet et, bana bir şey olmaz. Daha önce de çok yaptım, bir şey olmadı' diyen katil serbest, evladını yitiren aile perişan" ifadelerini kullandı. Acılı baba ile görüştüğünü kaydeden Nazlıaka, "Cinsel saldırıya uğradığı için intihar girişiminde bulunan kızının, 1 ay boyunca nasıl yaşama tutunmaya çalıştığını anlattı. Acılı babaya davayı takip edeceğimizin sözünü verdim" dedi.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Twitter'da "20 gün boyunca Musa Orhan'ın cinsel saldırılarına maruz kaldığına dair kuvvetli şüphe nedenleri bulunun İ.E hayatını kaybetti. Failin serbest ve kamu gücünü kullanma imkanlarına sahip olması, delilleri karartma ihtimali nedenleriyle şüpheli Musa Orhan tutuklansın" diye yazdı.
DEVA Partisi'nin hukukçu milletvekili Mustafa Yeneroğlu, yasal sürecin en şeffaf, hızlı ve etkin şekilde sonuçlanması gerektiğini belirterek "Umarım dosyada karartmanın sebebi mazlumun Kürt, failin asker olması değildir. Adli tıp raporunun cinsel saldırı bulgusu, canavarca hisle işlenen yaralama, şüphelinin alkollüydüm ifadesi, mağdurun olayı anlattığı intihar mektubu ve intiharı kuvvetli şüphe değil midir?" ifadelerini kullandı.
23. Dönem Batman Milletvekili, DEVA Partili Mehmet Emin Ekmen de "Partimiz Siirt ve Batman il başkanları, masum bir genç kızımızın intiharı ile neticelenen, cinsel saldırı dahil bir çok suç içeren adli dosyayı, Siirt ve Batman Barosu başkanları ile dayanışma içerisinde, fail hakkettiği cezayı alana kadar takip edecektir" dedi.
Acılı annenin fotoğrafını profil resmi yapan şarkıcı Haluk Levent, "Devletin üniformasının yerlere düşürülmesine izin vermeyin. Kötüler her yerde her meslekte olabilir. Tecavüzcünün tacizcinin sağcısı solcusu, memuru, askeri olmaz. Musa’nın o üniformayı giymeye ve onu kirletmeye hakkı yoktur. Kimse de onu korumasın" tepkisini dile getirdi.
Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) "Kamuoyu vicdanını yaralayan son olayların da adaletle neticelenmesi için aynı duyarlılık ve sorumlulukla davaların takipçisi olacağız" mesajıyla Musa Orhan'ın tutuklanması çağrısında bulundu.
SİİRT BAROSU'NDAN AÇIKLAMA
Siirt Barosu, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden 18 yaşındaki İ.E'nin şüpheli M.O. tarafından cinsel saldırıya uğradığı iddiasına ilişkin, M.O'nun çalıştığı kamu kurumu tarafından açığa alındığını, Siirt Cumhuriyet Başsavcılığınca iddianame düzenlendiğini ve tensiple birlikte şüphelinin tutuklanması istemiyle Siirt Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açılmasının talep edildiğini bildirdi.
Barodan yapılan açıklamada, konuyla ilgili Siirt Cumhuriyet Başsavcılığınca nitelikli cinsel saldırı suçundan soruşturma başlatıldığı anımsatıldı.
Alınan mağdur beyanı ve dosya kapsamına giren adli tıp raporu üzerine şüpheli M.O'nun 16 Temmuz 2020'de saat 14.00 sıralarında alınan gözaltı kararına istinaden mevcutlu olarak 17 Temmuz 2020'de Siirt Cumhuriyet Başsavcılığında hazır edildiği kaydedilen açıklamada, şüphelinin tutuklama talebiyle Siirt Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildiği aktarıldı.
Siirt Sulh Ceza Hakimliğince sorgulaması yapılan M.O'nun adli kontrol altına alınarak yurt dışına çıkışının yasaklanmasına karar verildiği ve serbest bırakıldığı belirtilen açıklamada, "Bu karara hem baromuz hem de Siirt Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan itiraz reddedilmiştir. Bu karara karşı Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı ve Siirt Barosu Başkanlığı tarafından Şırnak Sulh Ceza Hakimliği nezdinde itirazda bulunulmuş, bu itiraz da reddedilmiştir. Sonraki aşamada soruşturma dosyası, baromuz ve baromuza bağlı Kadın Hakları Komisyonu tarafından yakından takip edilmiştir." denildi.
"Nitekim, yürütülen soruşturma kapsamında adı geçen şüpheli, çalıştığı kamu kurumu tarafından açığa alınmıştır. Siirt Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında iddianame düzenlenmiş ve tensiple birlikte adı geçen şüpheli M.O'nun tutuklanması istemiyle Siirt Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davası açılması talep edilmiştir." ifadelerine yer verilen açıklamada, Siirt Barosu ve Siirt Barosu Kadın Hakları Komisyonu tarafından da ayrıca tensiple birlikte tutuklama kararının verilmesi için Siirt Ağır Ceza Mahkemesine dilekçe verildiği kaydedildi.
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bunun üzerine Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iddianamenin iadesi kararı verilmiştir. Siirt Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemece verilen iddianamenin iadesi kararına karşı itirazda bulunmuş olup, bu hususta bir karar verilmesi beklenmektedir.
Soruşturmanın başından beri Siirt Barosu Başkanlığı ve Kadın Hakları Komisyonu olarak hem hukuki destek hem de mağdurun sağlık durumu ile ilgili olarak ailesiyle dayanışma içerisinde bulunarak, sürecin doğru bir şekilde yönetilmesi sağlanmaya çalışılmıştır. 18 Ağustos'ta mağdur İ.E. tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetmiştir. Yaşam mücadelesini kaybeden İ.E'ye Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. Kızımız ve ailesinin yaşadığı mağduriyetle ilgili hukuki sürecin başından beri müdahil olan baromuz, bundan sonraki süreçlerde de ailenin yanında olarak soruşturmanın takipçisi olacak."