HDP Eş Başkanı Sebahat Tuncel, BDP’nin HDP’ye katılımını, seçimlerden sonra elde edilen sonuçlar ve güncel siyasete ilişkin CNN Türk programcısı ve Radikal yazarı Şirin Payzın’e konuştu. HDP’nin kapsayıcı yapısına vurgu yapan Tuncer, Beyaz Türkler’in de kendilerine oy vereceğini söyledi. Muhafazakar Kürtler’in ve Alevilerin oylarını yeterince alamadıklarını belirten Tuncer, BDP’li belediye Başkanlarının HDP’ye katılıp katılmayacağı noktasında çalışmaların sürdüğünü söyledi.
BDP ÇATI DEĞİL, HDP’YE KATILAN OLDU
HDP’nin bünyesinde Feministler, sosyalistler, liberaller, demokratlar, dindarlar, Ermeniler, Çerkezler, Lazlar ve bütün renkler bulunduğunu ifade eden Tuncel, “Toplumsal olanı siyasal, siyasal olanı toplumsallaştıralım diye baktık. Bizimle birlikte olmak isteyen bütün grupların kimliğini de koruyarak ortak mücadele alanını büyütelim istedik. Ayrıştığımız noktaları değil ortak noktalarımızı büyüterek gidelim istiyoruz. HDP böyle bir parti olacak” diye konuştu.
Payzin’in birleşme ile ilgili, ‘BDP çatısı altında olamaz mıydı bütün bunlar?’ sorusuna Tuncer, “Bu birliktelikte BDP de katılımcımız, birleşenimiz. BDP çatısı altında olmak yerine BDP’yi de içimize katarak yeni bir birliktelik yaratmaya çabalıyoruz” cevabını verdi.
Seçimden sonra dikkatlice izlediği BDP’nin HDP’ye katılışı ile ilgili Tuncel ile yapılan röportajın bazı bölümleri şöyle:
BDP kitle partisi olamadı eleştirilerine katılıyor musunuz?
BDP’nin politikalarını daha çok Kürtler benimsedi. Kürtler sahip çıktı, destekledi. HDP’ye ise farklı kimliklerin, inanışların, demokratik mücadele ortaya koyan herkesin sahip çıkmasını istiyoruz. BDP’nin parti programında aslında bütün Türkiye’nin meselelerine çözüm vardır ama algılanması öyle olmadı. HDP, BDP’nin cesur biçimde öne çıkardığı demokrasi mücadelesini devam ettirecek ama bununla birlikte Türkiye’nin dört bir yanındaki işçinin, emekçinin, dindarların, Alevilerin, kadınların, ekolojistlerin hakkını arayacak siyaset yapacak. Biz onlar adına bir şeyler söyleyince Türkiye partisi olamıyoruz. Ancak onlara HDP içinde siyaset yapma alanı açarsak Türkiye partisi olabileceğiz. Seçim dönemindeki bütün saldırılara rağmen Karadeniz’de, İç Anadolu’da olmak için ısrarımız bu yüzdendi.
Peki katılma süreci nasıl işleyecek? BDP’li belediyeler HDP’li mi olacak?
Milletvekili arkadaşlarımızla toplantı yaptık. Perşembe günü bütün birleşenlerimizle yaptığımız toplantıda yeniden yapılanma kararı aldık. HDP’yi sıfırdan yeniden kurgulayacağız. Yani biz her şeye yeniden başlıyoruz. BDP’nin bugüne kadar ortaya çıkardığı bütün kazanımları; eş başkanlık sistemi kadın hareketi, ekolojik hareket gibi güçlü birikimleri koruyarak ama bunlara yenilerini katarak yola devam edeceğiz.
Belediyeler?
Belediyeler meselesini daha karara bağlamadık. Bu süreçte BDP de kendisini yeniden yapılandıracak.
Selahattin Demirtaş kongreye gittiğinde BDP‘nin feshi kararı çıkmayacak öyle mi?
Başka bir yapılanma çıkacak diye tartışıyoruz. Parlamentoda sadece HDP olarak var olacağız ama parti yönetiminde illa BDP’li milletvekilleri olmayacak yeni katılanlar da parti yönetiminde söz sahibi olacaklar. Zaten kongre yapacağız. HDP kongresinde eş başkanlar da dahil bütün parti yönetimini , içeriğini yeniden değerlendireceğiz.
Altan Tan “Dindar Kürtlerin oyları AK Parti’ye gitti bunu dikkate almak lazım. HDP koyu sosyalist bir parti olmamalı” dedi. Uyarıyı dikkate alıyor musunuz?
Evet seçim sonuçlarının ortaya koyduğu bir gerçek var. Biz dindar kesimden yeterince oy alamadık ama Alevilerden de alamadık mesela. Bunun da nedeni bizimle birlikte yürümesini istediğimiz bu kesimlere daha kendimiz tam anlatamadık. Onun için yeni buluşma diyoruz . HDP iki önemli sonuca ulaştı. Birincisi barış süreci. Biz sadece Kürtlerin barışı değil Türklerin de barışı olsun istiyoruz. İkincisi, Gezi direnişi ile batı illeri Kürdistan’da yaşananları ilk defa anladı. İlk kez kendi devletinin nasıl halkına şiddet uyguladığını gördü. Yalan söylediğini gördü. Gezi’ye herkes kendi isyanını alıp geldi. Barış süreci ve düzene itiraz eden geniş kitlelerin olması bizi yeniden kurgulanmaya itiyor.
İmralı görüşmeleri nasıl devam edecek?
Mevcut heyet devam edecek. Zaten HDP –BDP heyetiydi görüşenler. Orada değişiklik yok. Ancak MİT Yasası’nın görüşmeleri güvence altına aldığını düşünmüyorum ben. Daha çok Başbakan’ı ve AKP’ yi güvence altına alıyor. Biz toplumsal müzakere ve barış yasası öneriyoruz. Ayrıca bu barış sadece Kürtlerin değil bütün Türkiye’nin barışı olacak. Barışı garanti altına al kendini değil.
Beyaz Türklerden oy alabilir misiniz?
Aldık ve alacağız. Bize oy vermeleri için çok neden var. Herkes kendi isyanını bizde örgütleyebilir. Buna imkân açıyoruz. Ekoloji politikamızı, inanç politikamızı ya da kadın politikamızı, demokrasi politikamızı beğendiği için bize oy verebilir. Kendini bizde bulabilir. Kemalizm’in de kendini güncellemesi lazım. Dünya değişti. Demokrasi anlayışı değişti. Halk hareketleri değişti. Üstelik biz tam da onların toz kondurmadığı laik seküler partiyiz, hem de gerçek anlamıyla kimsenin inancını ayrıştırmadan seküler partiyiz.