Hükümetin Meclis'e sunduğu Torba Yasa Tasarısı ile konuşan Sebahat Tuncel, "Seçimle alamadığın belediyeleri bürokrasi zoruyla merkezden atayarak yöneteceksin. O belediyeler halkın belediyeleri olmaz. Devletin belediyeleri olabilir ama halk gider kendine başka belediye kurar. Mesele bina meselesi değildir" diye konuştu.
Meclise sunulan 75 maddelik Torba Yasa Tasarısı içinde özellikle Demokratik Bölgeler Partisi'ne (DBP) ait belediyelere el koyma, belediye eşbaşkanlarını görevden alma gibi maddeler de yer aldı. Belediye başkanlarının, Vali ve İçişleri Bakanı tarafından görevden alınabilmesi, belediyenin araçlarına el konulması gibi uygulamaları içinde barındıran tasarı tepkiye yol açarken, söz konusu tasarıyı değerlendiren DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, bunun Kürt tahammülsüzlüğünün göstergesi olduğunu, ancak izin vermeyeceklerini vurguladı.
DBP Eş Genel Başkanı Sabahat Tuncel’in sözkonusu tasarıya ilişkin değerlendirmelerinden satır başları şöyle:
“Kürt halkını yok saymaya çalışıyorlar”
"AKP ve Cumhurbaşkanı Erdoğan Kürdistan'da imha saldırıları yapan askere ve valilere sınırsız yetkiler verdi. Kürdistan'ı yerle bir edenler, darbeciler dense de bunun siyasi sorumlusu AKP'dir. Şimdi de siyasi alanda yasalarla belediyelere el koymaya çalışılıyor. Tıpkı imha saldırılarını yapanlar nasıl yenildiyse, şimdi de böylesi bir kararın karşısında duracağız. Bu politikalara karşı direneceğiz. Kürt halkını yok saymaya çalışıyorlar. Buna karşı direnmek bizim varlık sebebimizdir. Karşı durmak da öylesi bir durumdu" diye konuştu.
“Kürtleri zorla devlete bağlamak istiyorlar”
AKP askeri yöntemle yapamadıklarını siyasi yöntemlerle yapmaya çalışıyor. Sadece şehir merkezleri taşınmıyor, aynı zamanda halk iradesi yok sayılarak, ilin nasıl yönetileceğini de belirlemek istiyor. Böyle uygulamalarla Kürtleri zorla devlete bağlama girişimleridir. Ama bunların geçerliliği yoktur" dedi.
“Halk gider kendine başka belediye kurar”
Seçimle alamadığın belediyeleri bürokrasi zoruyla merkezden atayarak yöneteceksin. O belediyeler halkın belediyeleri olmaz. Devletin belediyeleri olabilir, ama halk gider kendine başka belediye kurar. Mesele bina meselesi değildir. Bu halk nerede olursa olsun gider sokakta çadır kurar yine de yönetimiyle beraber olur. Asla atanmış memurları kabul etmez. Buradan bir şey çıkmaz. Bu yanlıştan dönülmezse halk döndürür.”(diha)