"İnsanlar cenazeleriyle uğraşırken, bayrağın indirilmesi bilinçli bir girişimdir” diyen Tuncel, AK Parti’nin çözüm süreci konusunda adım atması gerektiğine dikkat çekti. Tuncel, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı da Lice’ye davet etti.
DİYARBAKIR - HDP, grup toplantısını, iki kişinin askerin açtığı ateşle yaşamını yitirdiği Diyarbakır’ın Lice İlçesi’nde gerçekleştirdi. Bölgedeki Duru Jandarma Karakolu’nun yakınındaki tepeden, toplantıyı izleyen binlerce kişiye seslenen HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, konuşmasına, “Bu süreçte yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz. Umarız bu ölümler artık son olur. Bu katliamı kınıyoruz. Bu eyleme kan bulaşmış olması süreci daha da kırgın ve Türkiye kamuoyunda tartışılır bir hale getirmiştir. Umarız bu kayıplar son olur ve bizler artık ölümler üzerinden değil, yaşamlar üzerinden konuşuruz” sözleri ile başladı.
Kürt sorununda önemli aşamaların kaydedildiğine dikkat çeken Tuncel, Abdullah Öcalan’ın 2013 Newroz’un da okunan mektubunu anımsatarak, şunları kaydetti:
"Bu manifesto, Türkiye'de yeni bir durum ortaya çıkardı. Bu ülkede Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkes, Abaza, Alevi, Sünni, Hıristiyan ve Yezidi'nin birlikte, barış içinde yaşama olanağını yarattı. Sayın Öcalan'ın başlattığı bu süreç ile insanlar artık savaşın bitmesi ve barışın sağlanması amacıyla destek verdi. Türkiye kamuoyu savaşın değil, barışın yanında yer aldı. Kürdistan'da halk süreci destekledi. Sayın Öcalan ve Kürt hareketi sürecin arkasında durdu ve gerekenleri yaptı.”
“Hükümet üzerine düşeni yapmadı”
Kürt hareketinin gösterdiği büyük hassasiyete rağmen, AK Parti hükümetinin güven verici hiçbir adım atmadığını ifade eden Tuncel, “Ateşkesin sağlanması ve gerillanın sınır dışına çekilmesi konusunda Kürt hareketi üzerine düşeni yerine getirdi. Ancak buna karşı AKP hükümeti sürecin yasal güvenceye kavuşturması, TMK'nın kaldırılması, gerekli anayasal düzenlemelerle Kürt halkının engellenen haklarının iade edilmesi, karakol yapımlarının durdurulması gibi adımların hiç birini atmamıştır. Sayın Öcalan ise gereken hassasiyeti göstermiş ve sürecin devamını sağlamıştır. Son ateşkesten önceki 7 ateşkesin provokasyonlar bozulmuştur. Biz bu ateşkesin bitmesi ve sürecin sekteye uğramasını istemiyoruz. Kürt halkı kendi dili, kültürü ve kimliğiyle kendi toprağında barış içinde yaşamak istiyor" dedi.
“Bayrağın indirilmesi bilinçli bir girişimidir”
Diyarbakır'da bir çocuk tarafından indirilen Türk bayrağının partilerin grup toplantılarının gündemini oluşturduğu hatırlatan Eş Başkan Tuncel, bayrak indirmenin bir provokasyon olduğu düşüncesini taşıdıklarını söyledi. "İnsanlar cenazeleriyle uğraşırken, bayrağın indirilmesi bilinçli bir girişimdir. Kimsenin kutsallarına karşı değiliz, ancak bizim kutsallarımıza da herkes saygılı olmalıdır" diyen Tuncel, barışın büyük bir irade gerektirdiğini kaydetti. Barışın savaştan daha zordur olduğunu ifade eden Tuncel, "Öncelikle ruhumuzda kabul etmemiz gerekir. Kürt hareketi bu konuda gerekli güveni vermiştir. Ancak AKP Hükümeti ve devlet bu konuda adım atmıyor. Neden hala karakollar yapılıyor? Barışmayacak mıyız? Barışacaksak bu kalekol-karekollar neden? " diye konuştu.
Çözüm sürecinin bir buçuk yılı aştığını da anımsatan Tuncel, herkesi bu sürece içinde kimsenin yaşamını yitirmediği tesellisinde bulunduğuna dikkat çekerek, "Ancak yaşamını yitirenler var. Paris katliamı oldu. Gever'de (Yüksekova) 3 insanımız katledildi, Diyarbakır'da on gerilla katledildi, Lice'de Medeni Yıldırım, Gezi'de yine 8 insanımız öldürüldü, birkaç gün önce burada 2 insanımız katledildi, dün akşam Siirt'te barış isteyen insanlar öldürüldü. İHD'nin bu sürece ilişkin raporunda, özellikle geri çekilme sürecinde, yani toplumun devletten süreci güvence altına alınmasını beklediği bir dönemde 341 karakol yapılmıştır. Madem barışacağı neden karakol-kalekol ve güvenlik barajlarını yapıyorsun? Bu süreci yasal garanti altına almak için neden çaba harcamıyorsun? Ancak AKP şimdiye kadar hiçbir adım atmamıştır. AKP'nin yaptığı tek şey çözüm sürecinde ısrarlı olduğunu söylemesidir. Biz bu söylemi önemsiyoruz. Ama ısrarlıysanız TMK'yı kaldıracak mısın? Kürt halkının dili, kimliği ve kültürü önündeki engelleri kaldırarak haklarını verecek misin?" sorularını sordu.
Başbakan'a Lice'ye gel çağrısı
Süreci korumanın herkesin görev ve sorumluluğu olduğunu belirten Tuncel, halkın sorunlarını dinlemesi ve nasıl bir çözüm düşündüğünü açıklaması için Başbakan Erdoğan'ı Lice'ye çağırdı. AK Parti'nin geçen hafta Diyarbakır'da düzenlediği çözüm sürecine ilişkin çalıştaya da değinen Tuncel, AKP'nin bildiğini okuduğunu ve kendi çalıp, kendi oynadığını kaydetti. HDP ve BDP'nin önemli bir aktör olduğunu vurgulayan Tuncel, sürece ilişkin çabaların çift taraflı olması gerekliliğine vurgu yaptı.
“Halkımız üzerine düşeni yaptı”
Sürecin korunmasına ilişkin konuşan Tuncel, HDP olarak bu süreçteki sorumluluklarının bilincinde olduklarını belirterek, "Sadece iktidar ve muhalefete çağrı yapmıyoruz. Özellikle Meskan ve Lice'de yapılan eylemeler amacına ulaşmıştır. Yol kesme ve direniş çadırı kurmak gibi eylemler iktidarın ikiyüzlü politikalarını teşhir etmiştir. Bir yandan süreç, barış diyen diğer taraftan oyalama ve güvenlik politikalarını yürüten zihniyeti açığa çıkarmıştır. Halkımız üzerine düşeni yapmıştır. Artık görev siyasetçilerindir. Dün heyetimiz İmralı'ya giderek Sayın Öcalan ile görüşmüştür. Öcalan barış sürecindeki ısrarını ve sürecin devam etmesindeki çabalarını vurgulamıştır. Tüm Türkiye halkı da AKP'nin faşizan savaş politikaları yerine Sayın Öcalan'ın barış çabalarına destek vermelidir" dedi. (diha)