TİGRİS HABER - TBMM Genel Kurulu’nda konuşan HDP’li İmam Taşçıer gazetemizin önceki gün ‘Hani işkence yoktu’ başlığı ile duyurduğu haberi meclis kürsüsünden dile getirdi.
Bu tür işlemler faili meçhul kalır
Meclis Genel Kurulunda, gazetemizin gündeme getirdiği konu üzerinde konuşan Taşçıer, “18 Mayısta yani bundan bir hafta önce Diyarbakır Bağlar semtinde ikamet eden Kevser Demir isimli anne, 8 çocuk sahibi, yaşlı bir kadın. Madde bağımlısı oğlu var, polis oğlunu almaya gelir, oğluna şiddet uygular; oğlu annesine yalvarır: "Anne gel beni kurtar, polisin elinden." Yaşlı kadın, ana yüreği dayanmaz, o da çocuğunu kurtarmak için polise gider, yalvarır: "Çocuğumu bu şekilde almayın; alıyorsanız, alın, mahkemeye götürün." der. Ama anneye de şiddet uygulanır; Kevser Demir isimli 8 çocuk annesinin orada 3 dişi ve kolu kırılır, şurada görüldüğü gibi. Sonrasında anne şikâyet eder; savcılığa, mahkemeye dilekçeler verir. Hâlen ne işlem olacağı belli değil çünkü bu tür işlemler her zaman faili meçhul kalır” dedi.
Kürtler anadilde eğitim istiyor
Kürt meselesinin çözümü için güvenlikçi politikaların değişmesi gerektiğini ifade eden Taşçıer, “Bu uygulamaların nedeni Kürtlerin talepleridir. Nedir Kürtlerin talepleri? Kürtlerin kendi kendilerini yönetmeleridir, yönetmek istemeleridir; ana dilleriyle eğitimleridir, kendi kültürlerini yaşatmalarıdır ama buna müsaade edilmez. 1940'lı yıllarda çıkan değişik kanunlarla Kürtçe yasaklanır ve bu yasaklamalarda valiler vasıtasıyla ceza verilir oradaki insanlara. Koçgiri'de, Dersim'de, Ağrı'da yine bu güvenlikçi politikalar devam eder. Eğer o günlerde yani cumhuriyetin kurulduğu yıllarda Kürt sorunu çözülseydi, ulus devlet yönetimi, dayatması olmasaydı inanıyorum ki şu anda Türkiye gelişmiş, dünyada sözü geçen, demokrasinin yerleştiği bir ülke durumunda olurdu ama o yol seçilmedi; seçilen yol Kürt sorununu öteleme, baskı altına alma, yasaklama gibi yöntemlerle sürdürüldü” diye konuştu.
Meclis Kürt sorununu tartışmaya açsın
Anadilde eğitimin bir hak olduğunu dile getiren Taşçıer, “Niye Kürtçe eğitim yasak? Müracaat ettiğimizde nedeni, Anayasa'nın 41'inci maddesi olarak bize gösterilir. Anayasa'nın 41'inci maddesini kim yaptı? "12 Eylül faşist cuntası yaptı." deniliyor. Onlarca kez değiştirildi, niye bu madde değiştirilmiyor? Hesaplarına gelen maddeyi değiştirirler, gelmeyen maddeyi değiştirmezler. "Ben Kürt'üm, ana dilim Kürtçedir." dediğim için hakkımda fezleke düzenlendi ve fezlekemde denilen şu: "Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek." Nasıl tahrik etmektir bu? Ana dilim Kürtçe ve ben Kürt'üm, nasıl tahrik ediyorum halkı kin ve düşmanlığa? Bugünkü uygulamalara baktığımız zaman, aslında 12 Eylül yıllarını aratır, 1990'lı yılları aratır, hatta hatta, 1925'lerde kurulan İstiklal Mahkemelerini aratır uygulamalarla, mahkemeler Kürtleri cezalandırmak için var gücüyle çaba sarf etmekte, on binlerce Kürt şu anda cezaevinde. Aynı zamanda, Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ dâhil olmak üzere, siyaset yapan genel başkanlarımız cezaevinde, milletvekillerimiz cezaevinde. Bugünkü uygulamalara baktığımız zaman faili meçhuller 90'lı yıllarda eğer aydınlatılmayan bir şekilde gizli yapıldıysa bugün daha açık bir şekilde faili meçhuller yapılıyor. İnsanlar helikopterden aşağıya atılıyor, Roboski'de insanların üzerine bomba yağıyor, Diyarbakır "Nevroz"una gelen gencecik bir çocuk onlarca polisin gözü önünde öldürülüyor, yine, Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi onlarca kameranın gözü önünde öldürülüyor. Fakat bunların failleri bir önceki dönem gibi değil, şimdi açık açık yapılıyor ve bu faili meçhul dediğimiz -tırnak içinde- aslında faili belli bir şekilde yönetilmeye çalışılıyor. AKP'ye mafya miting yapıyor, bizler, siyasetçiler ise sokağa çıktığımız zaman -müsaade edilmeden- etrafımızdaki insanlar göz altına alınıyor. Kürt sorunu çözülmediği sürece Türkiye'ye demokrasi gelmez. Kürt sorununu gerekçe göstererek ondan nemalanan bazı karanlık güçler hatta hatta iktidarlar bunu gerekçe göstererek kendi iktidarlarını sürdürmek için milliyetçi ve şovenist duyguları harekete geçiriyor ve ülke demokrasiden uzaklaşıyor. Kürt sorununu bu Meclis çözebilme kabiliyetine sahiptir, bu Meclis bu konuyu tartışmaya açabilir” şeklinde konuştu. (Haber Merkezi)