Ticaretsiz siyaset dönemi olmalı

NACİ SAPAN
Seçim değişim.
Tavır net olmalı.
Eğitim gibi değişimde şart.
Eğitim ne kadar şart ise değişimde o kadar şart.
Eğitimsiz de değişim olmuyor, zaten değişimi istemeyenlerde eğitimsizler!
Partiler üstü bir girdabın içindeyiz.
Ya toptan çıkacağız ya da toptan batacağız.
*
Hala ticaret-siyaset hesabı yapan bir kesim var.
Şirketler, ‘deprem bölgesindekiler elektrik ve doğalgazda güvence bedeli ödemesin’ kampanyası başlatmış.
Olur…
Oturacak ev bulup abone olma şansı yakalayan olursa bu kampanyadan yararlanır!
Güvence bedeli ödemez.
Siyaset-ticaret bir arada yürümeye devam ediyor.
‘Ne alakası var’ demeyin, bu şirketler, malum siyaset sayesinde yurttaşla tek taraflı ticaret yürütüyor, böyle hayat buluyor, bu sayede yaşıyor, onların desteğiyle büyüyor.
Utanmadan, deprem bölgesinde fatura ötelemesi açıklaması yapıyorlar.
Güya deprem bölgelerine ‘kıyak’ yapıyorlar!
Ayrıca öteleme falanda yok, faturalar fahiş miktarda geliyor.
Gazete büromuzu arayan, arayana, bin-bin 500-2 bin TL’lik faturalar gelmiş, millet veryansın ediyor.
Depremde her şeyini kaybedene ‘fatura ötelemesi yaptık’ açıklaması bir destek mi?
Aksine yük.
Evi barkı kalmayanlar bir yana, hiç evine giremeyenler diğer tarafa, evine yarım yamalak girip çıkanların olduğu 10 kent için fatura ötelemesi yapılacağına 2 ya da 3 ay fatura gönderilmezse ne olur?
*
İktidarlar, şirketlerden yurttaş adına böyle bir talepte bulunabilir, ayrıca bu tür zamanlarda bulunmak gibi bir zorunluluğu var. Böyle bir zorunluluğu iktidar uygulamıyorsa, yurttaşın sorgulama sürecinin başlaması gerekiyor.
Bu tür zamanlarda yurttaşın sırtını dayayacağı iktidar desteği önemlidir.
Yok, ise, arayış şarttır.
*
Yurttaşın sırtını dayatacağı tek Kadirşinas dost, iktidarlar değil, devlet olmalıdır.
Çünkü yurttaş-devlet tanışıklığı çok eski, çok kadim!
Karşılıklı ihaneti kaldırmaz, kabul etmez.
Zaman, zaman mesafe girebilir araya, bunun müsebbibi her zaman yönetme erkinin teslim edildiği iktidar/Hükümetler olmuştur.
İktidarlar yüzünden kırılmalar olsa da, onlar gittiğinde düzelir.
Şimdi devlet ile yurttaş buluşmasının tam da zamanı.
Tıpkı 1923’te olduğu gibi, 100 yıl sonra, ikinci bir yüzyıl için bir kez daha el sıkışıp, buluşup, kol kola, omuz omuza yola koyulma zamanı.
Bu buluşmanın muhatabı Cumhuriyet Halk Partisidir.
Tıpkı birinci yüzyılın buluşmasında olduğu gibi, ikinci yüzyılın buluşması da, herkesimden yurttaşlar buluşmalı, halk yürüyüşü başlamalı.
Adres belli…
Halk kazanacak, ikinci yüzyılın yürüyüşü de başlayacak.
*
Siyaset ile ticaret bir arada yürümüyor.
Bütün partilerin tabanı, yeri gelmişken bu durumu bu seçim öncesi mutlaka sorgulamalı. Genel merkezlerin ‘siyaset-ticaret’ karışımı kişilikleri aday göstermesine mutlaka engel olmalı.
Sırrı Süreyya Önder’e katılıyorum; “Konut yatırım aracı olmamalı. Herkesin en fazla bir konutu olmalı. İkinci konuta ağır vergi olmalı ve birden fazla konutlar miras bırakılmamalı" diyor, doğru.
Partiler, Önder’in dediği bu durumu yaratacak kadroları oluşturup, meclise ve belediyelere hazırlamalıdır. Seçmende bunun takipçisi olmalıdır.
Eğitim ve değişim şart!

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.