Çözüm süreci tarafların dışındaki kesimlerin de ellerini rahatlatıyor. Konuşarak tartışan bu kesimler, sürece kendi alanlarından katkı sunmanın çabasını vermeye çalışıyor. Normalleşme dedikleri de bu olsa gerek. Konuşmak, tartışmak, yapılabilecekler üzerinden fikir yürüterek yapılması gerekenler konusunda uygulama alanları yaratmak ancak normalleşen durumla mümkün oluyormuş.
Diyarbakır surlarının UNESCO’ya adaylığı konusunda hafta sonunda yapılan toplantıda böyle bir duruma tanıklık ettik. Toplantının yapılmış olması bir yana, panel katılımcılarının sürece katkı sunacak konuşmaları iç açıcıydı. TÜRSAB, turizmin geliştirilmesi konusunda tam destek sundu, yapılacak her çalışmanın içinde olacağını net bir dille ortaya koydu.
En önemlisi ise THY’den, Diyarbakır havaalanının uluslar arası uçuşlara açılması için sunulan talepler oldu. Birinci derecede sorumlu THY Yönetim kurulu başkanı Hamdi Topçu’ya iletilen bu talep sanırım önümüzdeki zaman dilimi içinde hayata geçecek. Tabii hayata geçmesi için Kentin dinamiklerinin ısrarcı olması gerekiyor. Panelin sonundaki soru-cevap ve sohbet esnasında ise, beklemediğimiz, ancak Diyarbakır adına memnuniyet verici sözleri duyduk THY Yönetim kurulu başkanı Hamdi Topçu’nun ağzından.
Diyarbakır’ın imaj tanıtımı için THY’nin yapabileceklerini anlattı Topçu. Diyarbakır valiliğinin hazırlayacağı 45 dakikalık bir tanıtım CD’sinin uçaklarda yolculara izletileceği sözüne salondan alkışlar gelirken, THY Yönetim kurulu başkanı bir başka sürpriz yaptı, ikram menüsüne Diyarbakır yemeklerinin damak tadını katacaklarını açıkladı.
THY Yönetim kurulu başkanı bununla da yetinmedi, THY’nin SKY Life dergisinin muhabirlerini Diyarbakır’a yollayıp bir yazı dizisi hazırlatacağını, derginin 3-4 sayısına yayarak, okuyucu kitlesine sunabileceğini, bunun yanı sıra kalabalık bir gazeteci ordusunun Diyarbakır’a gelmesini sağlayarak imaj tanıtımına katkı sunabileceğini de açıklayınca salondaki alkış sesleri birkaç kez daha yankılandı. Dünyanın hemen hemen tüm ülkelerine sefer düzenleyen THY’nin Diyarbakır’ın tanıtımı için gerçekleştireceği bu çalışmalar, UNESCO adaylığı süreci için önemli olacağı gibi, Diyarbakır surlarının ve Hevsel bahçelerinin UNESCO dünya kültür mirası listesine dâhil olmasından sonra çok daha fazla anlamlı olacaktır. Valilik, DİSİAD, Büyükşehir Belediyesinin ortaklaşa düzenlediği bir toplantıdan bu kadar sonuç alınabiliniyorsa, yakalanan bu sinerjinin daha fazla zirve yapabilmesi için bu 3 kurum üzerinden daha dinamik çalışmalara ağırlık vermek gerekiyor. Bu toplantı iyi ve örnek bir toplantı oldu, devamı Diyarbakır için daha fazla kazanç kapısı aralar.