Terör filminde tekrar!

NACİ SAPAN

Terör filminin tekrarını yâda devamını izliyoruz.

Şaşırdık mı?

Hayır, sadece üzüldük.

Geçmişteki üzüntülerimize bir yenisi eklendi.

Ne zaman iyi şeyler konuşulsa kötüler devreye giriyor, iyilikleri engelliyor.

Çok profesyonel bir terör saldırısı izledik.

Olayın arkası önü, neden ve sonuçlarını ilerleyen zaman diliminde değerlendirme şansımız olacak, ancak, Türkiye kamuoyunun, Türküyle, Kürdüyle, bütün halkları ile terör saldırısına ve saldırılarına karşı sesini hep yüksekte tutmalıdır.

Demokratik siyasetin konuşulduğu her dönemde gerçekleşen terör saldırılarının mahkûm edilmesinin tek yolu, toplumsal karşı çıkıştır. Türkiye’nin, sınırları içinde yaşayan yurttaşlarıyla birlikte Ortadoğu ülkesi olmadığını çok net ortaya koymak gerekiyor. Silahla değil, siyasetle, hukuk kuralları içinde bir yönetim anlayışının ön planda tutulması, teröre meyilli anlayışların önünde önemli bir karşı duruştur.

*

MHP Genel Başkanının Abdullah Öcalan ile ilgili yaptığı açıklamaların toplumsal karşılığının tartışıldığı bir ortamda TUSAŞ’a gerçekleştirilen terör saldırısı sürecin engellenmesine dönük mü, değil mi? Bunun için çok net analizler yapma imkânı olmamakla birlikte, bur tür saldırıların toplumsal barışı sürecini engellediği, süreci akamete uğrattığı tartışılmaz bir gerçek olarak karşımızda duruyor.

Ortadoğu’daki gelişmelerin Türkiye’yi etkisi altına alacağı gerçeğini elbette ki gözden kaçırmıyoruz. Ancak, Türkiye kendi içinde kendi sorunlarını çözebilecek bir zemine sahiptir. Nitekim birinci çözüm sürecinin farklı nedenlerle akamete uğramasından sonra, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’a yönelik yaptığı çağrı, aynı zamanda CHP Genel Başkanın Özgür Özel’in Edirne cezaevinde Selahattin Demirtaş ile görüşme gerçekleştirmesi son derece kıymetli girişimlerdir.

Bu girişimlerin heba edilmemesi gerekir diye düşünüyorum.

Bunun yanı sıra Abdullah Öcalan’ın yeğeni aracılığıyla verdiği mesajda yürütülmek istenen sürece uygun düştü. Öcalan’ın, “Süreci hukuki ve siyasi zeminlere çekecek güce sahibim” mesajı ilerisi için umut verici içeriğe sahip. Zaten bugünden yarına çözülecek bir meseleyi tartışmıyoruz. Uzun soluklu bir mesele olması açısından sağlıklı bir zemine oturtmak gerekiyor. Muhataplarında çözümün adresi olarak TBMM çatısını göstermesi son derece önemli.

Meseleyi çözmek ve film tekrarlarını önlemek ayrıca kıymetli bir sonuç olacak.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.