Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Kurumu UNESCO dünyadaki olumlu alışkanlıkları olumsuzluğu da didikleyerek sıkça araştırır ve ilgili kamuoyu ile de paylaşır. Yapılan araştırmaya göre Türkiye, kitap okuma sırlamasında dünyada 86. Sırada imiş. Avrupa ülkelerinde yüzde 21’lerde olan oran Türkiye’de binde bir’miş. Yani her beş Avrupalıdan biri mutlaka kitap okurken Türkiye’de bin kişiden ancak bir’i kitap okuyor(muş).
Tabi araştırmanın devamı da var.
Günde ortalama altı saatini televizyon başında geçiren Türkiye halkı ortalama üç saatini de internette gezinmeye ayırıyor. Hatta çok tercih edilen android telefonların insan hayatına nüfuz etmesiyle üç saatlik internet gezintisinin televizyon izleme süresini de hayli aştığını dillendirmek mümkün.
İnsan hayatında gelir düzeyi de dikkate alınarak ihtiyaçlar sıralamsı yapıldığı bir gerçek. İşte o İhtiyaçlar Sıralaması da yapılmış ve buna göre kitap bir ihtiyaç olarak sonuncu sırada, 235. Sırada Türkiye’de.
İnsan beyninin sağ ve sol lobu bütün faaliyetlerine yön verir. Mesela kitap okurken beynin sol lobu aktif olur. Bu mantıksal, matematiksel ve sözel lobdur. Ama televizyon izlerken sağ lob kullanılır. İşte bu sebeple galiba ülke olarak beynin sol lobu hayli geriledi.
Daha tahammülsüz, daha şiddete endeksli, daha vicdansız bir topluma doğru ülke evriliyor. Televizyonların evlilik, yarışma ve dizi programları birbirleriyle yarışma halinde. İnsanlar bir önceki akşamın dizi yorumlarını muhabbet konusu yapıyor.
Bütün bu hengame içinde bizim gibi kimi “Deliler” hâla kitap diye çırpınıyor.
Diyarbakır 20 Mayıs Salı günü (yarın) yine altı gün sürecek olan bir kitap-kültür maratonuna başlayacak. TÜYAP Kitap fuarları beş yıldır çok örgütlü bir şekilde Diyarbakır’da Kitap ve Eğitim fuarı düzenliyor. Diyarbakır ve çevresinin hakkını teslim etmeli, ilgi de görüyor.
Ama ortada böyle “ilgisiz”liğin tavan yaptığı bir reel durum da var. Bu gerçeği de dillendirmek gerek.
Hazır kitapla dolu dolu geçirilecek bir haftaya başlıyorken işi yazarlık olan biri olarak eşinize, aile fertlerinize, çocuklarınıza, kitapların dünyasında zaman ayırın. Mobilyalarınızdan, arabanızdan, arkadaş kafelerindeki muhabbetlerinizden bir miktar feragat ederek belki de!
Bakın Türk ve Kürt entelijansiyasının onca önemli şahsiyeti memlekete konuşmaya, yazdıkları kitaplarını paylaşmaya imzalamaya geliyorlar. Zamanınızı ayırıp sorularınızı sorun, kitapla evinize dönün.
Hâla yoksa evinizde küçük de olsa bir kitaplığınız olsun. Siz fırsatı kaçırdığınızı düşünüyorsanız çocuğunuz ile başlayın. Ortalama ellibin kişilik düzenli bir okur kitlesine hitap eden sayıyı arttırmak elimizde.
Zalim dönemlerden geçtik. Yaşı bizlerle yaşıt olanlar bilir ki 1970 ve 1980 darbelerinde kitaplarımızı kendi ellerimizle yaktık. Heinrich Heine der ki; “kitapların yakıldığı bir ülkede bir gün insanları da yakarlar” öyle olmadı mı? Kitaba sahip çıkıp değer vermek gerek.
Sizi bilmem, zaman ayırabilecek misiniz? Ama ben daha önceki dört yıl yaptığım gibi, fuar süresince orada kitapların arasında olacağım. 2011 yılında yayınlanan ve fuar için üçüncü basımı yapılan Gittiler İşte kitabım ve yeni çıkan ŞehrAmed kitabım için hergün Aras yayıncılık standında, 21 Mayıs Çarşamba günü saat 11.00 ve sonrasında da Amida Ana çocuk öykü kitabımın imzası nedeniyle Can Yayınları standında olacağım. Haber vermedi demeyin.
Şeyhmus Diken
18.05.2014 Diyarbekir