TİGRİS HABER- Diyarbakır’da 12’si büyük olmak üzere, camilerin alt katlarında, bazı binaların zemin katlarında toplamda 90 adet taziye evi bulunuyor. Sadece bölge illerinde bulunan “taziye evleri” Kovid’den önce kültürel bir gelenek gibi haberlere konu olsa da pandemiden sonra durum değişti. Vefatlardan sonra günde yüzlerce kişinin “başsağlığı” için uğradığı taziye evleri adeta bulaş merkezleri haline dönüştü.
Yemek ikramı kaldırıldı
Pandemiden önce nde, ziyaretçilere 3 gün yemek, çay ve içecek ikramı yapılıyordu. Ancak pandemiden sonra, “taziye evi yöneticilerinin” aldığı kararla yiyecek ikramı kaldırıldı. Su, plastik kapalı kaplarda, çay ise kağıt bardaklarda ikram ediliyor. Bütün önlemlere rağmen, taziye evlerindeki sirkülasyon azalmadı. Bu da Diyarbakır’ın “yüksek riskli iller” arasındaki yerininin değişmemesine neden oldu.
‘Valilik karar alsın’
Tigris Haber’e konuşan Silvanlılar Derneği Başkanı Mehmet Çeliker, “Bazı aileler duyarlı davranarak pandemiden dolayı taziye açmıyor. Taziyesini kurup dikkat eden aileler var ancak etmeyip yemek ikramı yapan kişiler de var “dedi. Kentte korona hastalığındaki ölüm ve yakalanma oranının düşmemesi durumunda taziye evlerini n kapatılabileceğini belirten Çeliker, “Bunun kararını biz veremeyiz. İl Hıfzısıhha Kurulu bunun kararını verebilir. Eğer hastalıkta düşüş yoksa biz kapatılmasından yanayız” dedi.
Aşı çağrıları yapılıyor
Bir hafta boyunca 40’a yakın taziye evini ziyaret ederek, aşı çağrısı yaptıklarını söyleyen Çeliker, “Din alimlerimiz aşı için vaazlar verdi” diye konuştu. Çeliker, hastalıkta bulaşın azalması için Diyarbakırlılara çağrı yaparak şöyle devam etti: “Taziye evde de yapılabilir. Telefon mesajları ile başsağlığı sunulabilir. Bu dönemi atlatmak için hepimizin duyarlı olması gerekiyor.”
Gönül MORKOÇ-ÖZEL