Taşeron kalkıyor, maaşı kalıyor
Yıllardır kaldırılması için sendikaların mücadele yürüttüğü ve işçilerin dört gözle beklediği taşeron sistemi kalkıyor ancak kadrolu statüsüne geçen işçilerin maaşlarının yerinde sayması işçilerde buruk bir sevinç yarattı.
Taşeron sisteminin tarih olacağı günler yaklaşırken, söz konusu değişikliklerin yapılışı sırasında sendikaların görüşünün alınmaması ve ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesinin sağlanamaması çalışma barışı açısından önümüzdeki sürece yeni sorunlar, sıkıntılar bırakmaya namzettir.
Türkiye’nin iki büyük sendika konfederasyonun Diyarbakır temsilcileri, taşeronun kaldırılmasına ilişkin açıklanan çerçeveyi gazetemize değerlendirdiler.
Maaş farklılığı çalışma barışını bozar
DİSK Genel İş 2 Diyarbakır No’lu Şube sekreteri Hasan Eroğlu, söz konusu düzenlemenin beklentilerini karşılamadığını ifade ederken, kayyum döneminde sendikalarına üye bin 200 olmak üzere Diyarbakır’da 2 bin işçinin çıkarıldığını söyledi. Eroğlu, taşeronun kaldırılmasına ilişkin ise “Mademki, taşeron kaldırılıyor ve işçiler kadroya geçiyor o zaman mevcut kadrolu işçilere verdiğiniz ücreti kadroya yeni geçen işçilere de vermelisiniz. Bizim talebimiz amasız, fakatsız ve tüm sosyal haklarıyla birlikte, toplu sözleşmesiyle, maaşıyla, yıllık izin ve diğer haklarıyla birlikte kadrolu diğer işçilerle aynı haklara sahip olmalarıdır. Bunun dışındaki her şey emek sömürüsünün farklı bir versiyonla devamından başka bir şey değildir. Çalışma barışını bozan bu değişikliğin gözden geçirilerek işçiler lehine gerekli düzenlemelerin yapılması ve bunun için de sendikaların görüş, öneri ve taleplerinin alınmasını istiyoruz” diye konuştu.
Kadro statüsünde taşeron maaşı…
Taşeron sisteminin kaldırılmasına YOL İŞ’in öncülük ettiğini belirten YOL İŞ Sendikası Diyarbakır 1 No’lu Şubesi Genel Sekreteri Nizamettin Bacalan, şunları söyledi: “Taşeron sisteminin kaldırılması konusunda bahsi geçen değişikliklerde temelli bir eksiklik var o da maaşlar konusunda bir iyileştirmenin yapılmamış olmasıdır. Asgari ücretle çalışan bir taşeron işçi kadro alacak ama yine asgari ücretle çalışacak. Yine sendikal haklar açısından kısıtlayıcı maddeler var. İşçilerin herhangi bir tayin hakları yok. Bulundukları yerde yaptıkları işi sürdürmek zorunda kalacaklar. Bu da ileride sıkıntı yaratacak bir konudur.”
Taşerondan kadroya geçecek işçilerin önünde biri yazılı biri sözlü iki sınav ve bir de güvenlik soruşturması olacak. Kadroya kavuşacak işçilerin tayin hakkı bulunmazken, 52 günlük ilave ikramiye imkanı sayesinde 2 aylık ücretlerine yaklaşan fazladan kazançları olacak.
Taşeron işçilerin yanı sıra mevsimlik olarak çalışan yaklaşık 25 bin kişiye de müjdeli haber verildi. Mevsimlik işçilerin halen en fazla 5 ay 29 gün olan çalışma süreleri de 9 ay 29 güne kadar çıkartılabilecek.
Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan yaklaşık 850 bin taşeron işçisine kadro imkanı veren düzenlemenin ayrıntıları netleşirken, ülkenin iki büyük sendikasının Diyarbakır’daki şube sekreterleri ile görüştük.
DİSK Genel İş 2 Diyarbakır No’lu Şube sekreteri Hasan Eroğlu ve TÜRK İŞ’e bağlı YOL İŞ Sendikası Diyarbakır 1 No’lu Şubesi Genel Sekreteri Nizamettin Bacalan, gazetemize taşeron sisteminin kaldırılmasına ilişkin görüşlerini paylaştılar.
Yıllardır kaldırılması için mücadele yürüten sendika yöneticileri taşeron sisteminin kaldırılıyor olmasını olumlarken, söz konusu değişiklikler konusunda sendikaların görüşünün alınmamış olmasına ve yapılacak olan düzenlemelerde kadroya alınan işçilerin maaşlarının yerinde saymasına eleştiri yönelttiler.
Beklentimiz karşılanmadı, ‘dağ fare doğurdu’
Taşeronun kaldırılması yönünde yapılan açıklamaları tatmin edici bulmadıklarını belirten DİSK Genel İş Diyarbakır 2’Nolu Şube Sekreteri Hasan Eroğlu, “Öncelikle taşeron konusunda bizim beklentimiz amasız, fakatsız taşeronda çalışan tüm işçilere kadro verilmesidir. Çünkü taşeron sisteminde emek üzerinde haksız bir kazanç var, emeğin, emekçinin sırtından müteahhitlerin haksız bir kazanç elde etmesidir. Taşeron istemine karşı olduğumuz konusunda konfederasyonumuzun bugüne kadar birçok açıklaması olmuştur. Yani, öz olarak biz amasız, fakatsız olarak taşeronun kaldırılmasını ve kadrolu işçilere geçmişte tanınan tüm hakların yeni kadroya geçen işçilere de tanınmasını istiyoruz. Yine, taşeron sistemi kaldırılması yönünde tartışmalar sürerken de sendikamızın bu yönde açıklamaları oldu. Beklentimiz bu anacak henüz açıklanan böyle bir şey yok. Hükümet cephesinden sözlü açıklamalar yapılsa da henüz ortada yazılı bir taslak yok. Şuana kadar sendikalarla paylaşılan yazılı bir taslak olmaması ve bundan da öte bu taslağın hazırlanması sırasında sendika konfederasyonlarının görüşünün alınmamış olması bizim hâlihazırda gündeme getirilen değişikliklerin kapsamı ve içeriği konusunda net bir şeyler söylememizi de zora sokuyor. Ancak buna rağmen sözlü olarak da olsa ifade edildiği kadarıyla taşeronun kaldırılması hususunda ortaya çıkanlar üzerinden şunu belirtmek isterim; bizim beklentilerimizi karşılamadı. Deyim yerindeyse ‘Dağ fare doğurdu’ diye değerlendirdi.
‘Hak hukuk yeterince gözetilecek mi?’
Açıklandığı kadarıyla söz konusu değişikliklerin muğlaklık içerdiğini ifade eden Eroğlu, “Basına yansıdığı kadarıyla kamuda çalışan 450 bin kişi kadroya geçiyor ama geri kalan 400 bin kişinin durumu ne olacak? Bir sınavdan, güvenlik soruşturmasından bahsediliyor, bunun uygulanması nasıl olacak? Burada hak hukuk yeterince gözetilecek mi yoksa herkes kendine yakın bulduğuna olanak mı sağlayacak. Biliyorsunuz kayyum geldiğinden bu yana sadece bin 200 üyemiz işten çıkarıldı. Bu sayı Diyarbakır’da 2 bini buldu. 15 yıl buralarda çalışan insanlar işlerinden edildi ve bunların yerine alınan ve üç beş ay çalışan işçilere kadro verilecek bu da bir adaletsizlik demektir. Dolayısıyla bu konuda yazılı bir taslak kamuoyu ile paylaşılmadan bu konuda ne söylesek afaki oluyor. Dün DİSK’in bu konuda bir açıklaması oldu ve burada konfederasyonumuzun görüşlerinin alınmadığı ifade edildi” şeklinde konuştu.
‘Çalışma barışını bozan bu değişikli gözden geçirilmeli’
Taşerondan kadroya geçen işçilerin maaşlarının eski kadrolu işçilerle eşitlenmemesinin çalışma barışını bozacağına vurgu yapan Eroğlu, şunları söyledi: “Taşeron sisteminin kaldırılması tabii ki, beklenen güzel bir gelişmedir ancak taşeron kalktıktan sonra dahi bir işçinin maaşı kadrolu işçilerin maaşı ile eşitlenmek yerine, eski maaşıyla kadroya geçmesi eşit işe eşit ücret ilkesine aykırıdır. Bu da çalışma barışı açısından bir sıkıntı demektir. Mademki, taşeron kaldırılıyor ve işçiler kadroya geçiyor o zaman mevcut kadrolu işçilere verdiğiniz ücreti kadroya yeni geçen işçilere de vermelisiniz. Bizim talebimiz amasız, fakatsız ve tüm sosyal haklarıyla birlikte, toplu sözleşmesiyle, maaşıyla, yıllık izin ve diğer haklarıyla birlikte kadrolu diğer işçilerle aynı haklara sahip olmalarıdır. Bunun dışındaki her şey emek sömürüsünün farklı bir versiyonla devamından başka bir şey değildir. Çalışma barışını bozan bu değişikliğin gözden geçirilerek işçiler lehine gerekli düzenlemelerin yapılması ve bunun için de sendikaların görüş, öneri ve taleplerinin alınmasını istiyoruz. Çünkü aynı statüde olup da ayrı maaşları alan işçiler arasında oluşturulacak bir çalışma yaşamı yeni sıkıntılar üretecektir. Kadrolu iki işçiden biri alacak 4 bin TL diğeri alacak bin 400 TL bu eşitsizlik hem sürdürülebilir değil hem de hakkaniyetli değil. Bu durum ne vicdani ne de ahlakidir.”
‘YOL İŞ taşeronun kaldırılmasına öncülük etti’
Taşeron sisteminin kaldırılması yönünde basına yansıyan açıklamalardaki en temel eksikliğin ücret konusu olduğunu ve bu durumun ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesiyle çeliştiğini belirten YOL İŞ Sendikası Diyarbakır 1 No’lu Şubesi Genel Sekreteri Nizamettin Bacalan, şunları söyledi: “Taşeron sisteminin kaldırılmasının hükümetin programına girmesinde en büyük pay sendikamıza aittir. YOL İŞ sendikasının 2010 yılında açmış olduğu muvazaalı işçi çalıştırma ile ilgili davadan sonra Türkiye genelinde 11 kişi kadroya geçti. YOL İŞ bunun öncülüğünü yaptı ve bundan sonra diğer sendikaların ve hükümetin gündemine girdi. Her şeyden önce bu yasa çıkmadı ve söz konusu değişiklikleri içeren taslak henüz sendikalarla da paylaşılmadı. Ancak basından takip ettiğimiz kadarıyla taşeron sistemi kalkıyor. Tabii ki, taşeron sisteminin kaldırılması konusunda bahsi geçen değişikliklerde temelli bir eksiklik var o da maaşlar konusunda bir iyileştirmenin yapılmamış olmasıdır. Asgari ücretle çalışan bir taşeron işçi kadro alacak ama yine asgari ücretle çalışacak. Yine sendikal haklar açısından kısıtlayıcı maddeler var. Buna göre işçiler en başında yaptıkları işi yapacaklar. İşçilerin herhangi bir tayin hakları yok ve bulundukları yerde yaptıkları işi sürdürmek zorunda kalacaklar. Tabii ki, sendikalara üyelik konusunda bir engel olmayacak, bunun önü açılıyor. Ama dediğim gibi maaşların eskisi gibi kalması ve statü değişse de bunun maaşlara yansımaması eşit işe eşit ücret ilkesiyle çelişmektedir. Bu da ileride sıkıntı yaratacak bir konudur. Açıkçası bizim sendika olarak beklentimiz ücretler açısından karşılanmadı. Oysaki eski kadrolu işçilerle aynı ücreti almaları doğru olandı ve bu eksikliğin giderilmesi taleplerimiz arasındadır.”
‘Taleplerimiz hükümetle yapılacak görüşmelerde öncelikli olarak ele alınmalı’
Yeni düzenlemeye ilişkin eksiklikleri dile getiren ve bu eksikliklerin sendikalarla hükümet arasında yapılacak olan görüşmelerde giderilmesi gerektiğini ifade eden Balcan, “Son olarak şunu ifade etmek isterim, gerek ücretler konusunda gerekse de çeşitli nedenlerle işten atılan arkadaşlarımızın durumunun tespit edilmesi, işe iade davası açan arkadaşlarımızın da bu haktan faydalanmaları hususundaki taleplerimizi biz sendikamızın genel merkezine bildirdik. Yine, yardımcı işlerde çalışan arkadaşlarımızın da o iş kolundaki sendikaya üye olmalarının önünün açılmasıyla ilgili tespitlerimizi de sendika genel merkezimize ilettik. Bu ve benzeri taleplerimizin hükümetle yapılacak görüşmelerde öncelikli olarak ele alınmasının faydalı olacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Ali Abbas Yılmaz / Özel