Tanrıkulu: Diyarbakır’daki kamulaştırmalarda usulsüzlük var

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır’da gerçekleştirilen kamulaştırma çalışmalarında usulsüzlüklerin olduğunu söyledi.

TİGRİS HABER - CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır’da gerçekleştirilen kamulaştırma çalışmalarında usulsüzlüklerin olduğunu söyledi. Tanrıkulu, usulsüzlüklerin araştırılması için Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yazılı olarak yanıtlaması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına soru önergesi verdi.

Tanrıkulu önergesinde; Lice, Kulp ve Silvan ilçelerinde planlanan HES projeleriyle bölgenin tarımsal üretim potansiyeline ve ekonomisine derin zararlar verileceğini belirtti. Proje kapsamında yer alan bölgelerde kişilere ait arazilerde kamulaştırmaya gidildiğini ve bu kamulaştırmalarda usulsüzlükler olduğunu dile getiren Tanrıkulu, “Kamulaştırma süreçlerinde ortaya çıkan usulsüzlükler, vatandaşların yalnızca ekonomik kayıplar yaşamasına değil, aynı zamanda mülkiyet hakkı gibi anayasal ve uluslararası hukuki haklarının ihlal edilmesine de yol açmaktadır” dedi.

Sulu tarım arazileri ‘kuru’ olarak yazılıyor

Bu bölgelerde yer alan arazilerin DSİ’nin Kıymet Takdir Komisyonu tarafından “sulu tarım arazisi” olarak değerlendirilmesine karşın bilirkişi raporlarında “kuru tarım arazisi” olarak nitelendirilmelerinin başlıca usulsüzlüklerden olduğunu belirten Tanrıkulu, “Tapu kayıtlarında sulu tarım arazisi olarak belirtilen taşınmazların üzerinde sondaj kuyusu, keson kuyu gibi sulama imkânları bulunmasına rağmen, bu somut gerçekler keyfi şekilde göz ardı edilmiştir” ifadelerini kullandı.

“Üzerimizde baskı var”

Kamulaştırmalar için özellikle Lice Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılan bedel tespit davalarında yurttaşların aleyhine kararlar çıkması için hakimlere ve bilirkişi heyetlerine baskı yapıldığı iddialarının yarattığı endişeyi kamuoyuyla paylaşan Tanrıkulu, “03.01.2025 tarihinde Lice 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen bir duruşmada hâkim İ.Y’nin “üzerimizde baskı var, yukarıdan talimat var” diyerek bu durumu itiraf ettiği belirtilmiştir. Bu beyan, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşüren çok ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır” örneğiyle iddiaların araştırılmasını talep etti.

Anayasayı ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini hatırlatan Tanrıkulu, “Kamulaştırma süreçlerinin vatandaşları mağdur etmeyecek şekilde yürütülmesi, anayasal bir sorumluluk olduğu gibi, devletin sosyal adalet ve hukuk devleti ilkelerine uygun hareket etmesi açısından da zorunludur” dedi.

Tanrıkulu, kamulaştırma sürecinde yaşanan hukuki ihlalleri sıralayarak şu soruları sordu:

1- Diyarbakır’ın Lice, Kulp ve Silvan ilçelerinde toplamda ne kadar arazi kamulaştırmaya tabi tutulmuştur? Bu arazilerden kaçı “kuru tarım arazisi,” kaçı “sulu tarım arazisi” olarak değerlendirilmiştir?

2- Kamulaştırma bedel tespiti davalarında taşınmazların “kuru tarım arazisi” olarak değerlendirilmesi yönünde yargıya herhangi bir talimat verilmiş midir?

3- Lice 1. Asliye Hukuk Mahkemesi hâkimi İ.Y’nin, “yukarıdan talimat var” diyerek mahkemenin baskı altında olduğunu itiraf ettiği beyanına ilişkin bir inceleme yapılmış mıdır? Bu baskıyı uygulayan kişi ya da kurumlar kimlerdir? Bu duruma ilişkin soruşturma başlatılmış mıdır? Başlatıldıysa, soruşturmanın detayları nelerdir?

4- Baskı altında olduğu bilinen bir mahkeme hâkiminin vereceği kararın hukuka uygun olduğunu söylemek mümkün müdür? Bu nedenle hâkimin değiştirilmesi veya davadan alınması için bir girişimde bulunacak mısınız?

5- Dsi’nin Kıymet Takdir Komisyonu raporlarında “sulu tarım arazisi” olarak belirlenen taşınmazların, bilirkişi raporlarında “kuru tarım arazisi” olarak değerlendirilmesinin hukuki dayanağı nedir?

6- Kamulaştırma süreçlerinin vatandaşların mağduriyetini artırmadan yürütülmesi için Adalet Bakanlığı ve Devlet Su İşleri tarafından alınan veya alınması planlanan önlemler nelerdir?

7- Kamulaştırma sürecinde belirlenen bedel ile ilgili olarak vatandaşların dava süreçlerinde yaşadığı mağduriyetleri gidermek adına davaya tarafız ve bağımsız bilirkişilerin görevlendirilmesi için bir girişiminiz olacak mıdır?

8- Benzer mağduriyetlerin yaşandığı başka kamulaştırma davaları bulunmakta mıdır? Eğer bulunuyorsa, bu davalar hangi illerde ve ilçelerde görülmektedir? Haber merkezi

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Diyarbakır Haberleri