TİGRİS HABER - CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Dışişleri Bakanlığı 2025 Yılı Bütçe görüşmeleri esnasında söz alarak değerlendirmelerde bulundu.
Tanrıkulu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanması noktasındaki Dışişleri Bakanlığının ve hükümetin tavrını eleştirirken Dışişleri Bakanlığının milletvekillerine yaptığı sunumun içerisinde bölgesel sorun halini alan Kürt Meselesine yer verilmemiş olmasına da tepki gösterdi.
Türkiye'nin Kürt Meselesinin AKP döneminde bir iç sorun olmaktan çıkıp bölgesel ve uluslararası bir hal aldığını söyleyen Tanrıkulu, "Keşke Türkiye'nin Kürt meselesi de Adalet ve Kalkınma Partisi döneminde böyle uluslararası boyutlara gelmeseydi ve kendi dinamiklerimizle çözebileceğimiz bir noktada olsaydı. Ancak sunumunuza bakıyorum tek bir Kürt kelimesi yok" ifadeleriyle sunumda Kürt Meselesine yer verilmemesini eleştirdi.
"Kürtler Suriye'de rejime değil IŞİD'e isyan etti"
Suriye'de yaşanan sürece de değinen Tanrıkulu, "Suriye'de Kürtler hiçbir zaman Suriye rejimine karşı isyan etmediler. Ne zaman ki "IŞİD" denilen küresel bir vahşet örgütü, Kürtlerin de Türkmenlerin de, Arapların da Süryanilerin de yaşadığı topraklarda tıpkı Filistin topraklarında olduğu gibi bir soykırım, işgal hareketine giriştiğinde örgütlendi; o zaman buna karşı çıktılar" ifadelerini kullandı.
Demirtaş ve Kavala'yı hatırlattı
Uluslararası Ceza Mahkemesinin Gazze'de savaş suçu işledikleri gerekçesiyle İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski savunma bakanı Yoav Gallant hakkında çıkarttığı yakalama kararından söz eden Tanrıkulu, benzer statüdeki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala ile ilgili kararlarının uygulanmadığını hatırlatarak "Netanyahu'yla ilgili karar uygulanmazsa, Türkiye olarak buna itiraz ettiğimizde 'Siz verilen kararları uyguladınız mı' karşılığı gelirse ne olacak" diye sordu.
Selahattin Demirtaş ve Osman Kavala'yla ilgili meselenin artık uluslararası bir hukuki mesele olduğunu vurgulayan Sezgin Tanrıkulu, "hukuki meselelerle siyasi meseleyi birbirine karıştırmamak lazım. Selahattin Demirtaş'la ilgili meselenin siyasi yönü var ama ağırlıklı olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararından sonra bir uluslararası bir hukuki meseledir. Bu sebeple görmemiz gerekir" dedi.