Salih Yeşil - Özel
TİGRİS HABER - Amerika’ya yönelik El Kaide’nin düzenlediği 11 Eylül 2001’deki saldırılardan sonra Amerikan işgaline uğrayan Afganistan’da, Taliban’la yıllarca süren savaşın Doha Antlaşması’yla sona ermesiyle Amerika-Taliban yönetimindeki Afganistan’ın ilişkinin nasıl gelişeceğinin yanıtını veren Taliban Hükümetinin Sözcüsü Zebihullah Mücahid, “Amerika’yı artık düşman görmediklerini söyledi. Amerika’nın Afganistan’dan askerini çekmesiyle Taliban ülke yönetimini kısa sürede ele geçirdikten sonra Afganistan İslam Cumhuriyeti ismini Afganistan İslam Emirliği olarak değiştiren Taliban Hükümetinin Sözcüsü Mücahid, Batı’yla olan ilişkileri için ise “Afganistan’ın hiçbir ülke ile düşmanlığı yoktur” ifadesini kullandı.
‘Amerika’yı düşman statüsünde görmüyoruz’
“7’nci Âlimler Buluşması’na” katılmak için Diyarbakır’a gelen Afganistan İslam Emirliği Hükümet Sözcüsü Mücahid, Tigris Haber’e özel açıklamalarda bulunarak, Amerika ve Batı’ya sıcak mesajlar verdi. Amerika ile savaşlarının Doha Antlaşması’yla sona erdiğinin altını çizen Hükümet Sözcüsü Mücahid, “Doha Antlaşması’ndan sonra ve ülkeden çıktıktan sonra Amerika’yı düşman statüsünden çıkardık, fakat maalesef kendi tutumlarından kaynaklı sorunlar var. Biz, Amerika’yı artık düşman statüsünde görmüyoruz.” diye konuştu.
‘Amerika’yla yeni bir sayfa açmak istiyoruz’
Amerika ile savaşın bittiğini, artık yeni bir aşamaya geçmek istediklerini kaydeden Sözcü Mücahid, “Savaş bitti. Bizim derdimiz yabancı güçleri, işgalci güçleri ülkemizden çıkarmaktı. İşgal bitti, sonuçlandı. Afganistan bu savaşta yer alan ülkelerle bile yeni bir sayfa açmak istiyor, yeni bir merhaleye geçmek istiyor. Ama Amerikaların bize yaklaşımları hala pek dostane değil, tutumları kötü bir şekilde devam ediyor. Doha Anlaşması’nı daha uygulamadılar. Bankalarımızın sistemlerine, paramıza bloke koymuşlar. Yönetimdeki üst düzey liderlerimizin seyahat etmelerini kısıtladılar, bunu daha kaldırmadılar. Ambargo uygulaması devam ediyor. Biz bunun kaldırılması için çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.
‘Batı’nın bize karşı fikrini değiştirmeye çalışıyoruz’
Amerika’yla birlikte Amerika’yla birlikte hareket eden Batı ülkelerine “uzlaşma” mesajları veren Mücahid, Batı’yla olan ilişkilerini, “Şu ana kadar Batı’nın Afganistan’a yönelik olumlu, müspet bir siyasetleri yok. Maalesef küçük şeylerden bahaneler üretip kendi siyasetlerini bize tahvil etmeye çalışıyorlar. Afganistan’ın resmi olarak tanınması noktasında engel çıkarıyorlar, tanınmayla ilgili Birleşmiş Milletlerde de buna engel çıkarıyorlar. Bizi yaptırım uygulamakla tehdit ediyorlar. Onlarla diyaloglarımız devam ediyor, görüşmelerimiz sürüyor. Bize karşı fikirlerinin değişmesi için çabalıyoruz. Onların şunu bilmesini istiyoruz ki: Afganistan’ın hiçbir ülke ile düşmanlığı yoktur.” sözleriyle değerlendirdi.
Rejimlerini ihraç etmeyeceklerini söyledi
Taliban’ın kendi rejimini başka ülkelere ihraç etmeyeceğinin net sözlerle ifade eden Mücahid, kendilerini Müslüman dünyası içerisinde başka bir yere konumlandırmadıklarını vurgulayarak, bu yöndeki tutumlarını, “Afganistan’da iktidar olmanın gereği olarak oraya hizmet etmek istiyoruz. Bir düzen oluşturmak istiyoruz. İslam dünyası içerisinde de kardeşlik esas alıyoruz, Müslümanları kendimize kardeş olarak görüyoruz. Kedimizi Müslüman dünyası içinde kardeşlik dışında bir yerde konumlandırmıyoruz.” diye anlattı.
‘Türkiye’yi dost ve kardeş ülke olarak görüyoruz’
Türkiye’yle dost ve kardeş ülke gördüklerini kaydeden Mücahid, “Biz Türkiye’yi dost ve kardeş bir ülke olarak görüyoruz. Afganistan’la Türkiye arasından tarihten beri çok yakın dostluk ve akrabalık bağları var. Kültürel dini ve tarihi bağları ve ilişkileri var. Türkiye sürekli Afganlara destek vermiş ve kötü günlerinde yanlarında olmuş. Türkiye’ye dost ve kardeş bir ülke alarak bakıyoruz.” ifadeleriyle Türkiye’ye politikalarını özetledi.
‘Halkların temel haklarının verilmesinden yanayız’
Kürt sorununa yaklaşımda temkinli bir dil kullanmaya özen gösteren Mücahid, Kürt sorunun şiddet olmadan barışçıl bir şekilde çözülmesinden yana olduklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
“İslam ülkeleri arasında çok sayıda sorun var, sadece Kürt halkıyla ilgili değil, Beluclarla ilgili, başka kavimlerle ilgili sorunlar var. Biz bütün halkların temel haklarının verilmesinden yanayız. Bunun çatışma ve şiddete sebebiyet vermemesinden bu hukukun sağlanmasını gerekli görüyoruz. İslam ülkelerinde, kavimler arasında çatışma ve savaşlara taraftar değiliz. Bu bütün Müslümanların zararınadır. Bu çatışma ve şiddet olaylarına başka ellerin, yabancı güçlerin de dâhil olmasına sebebiyet veriyor, bu da bir çözümsüzlük ortamını oluşturur.”
‘Kürdistan fikri konusunda yetkin bir pozisyonda değiliz’
Bölgede bir “Kürdistan” fikri konusunda “kendi hükümetinin henüz yetkin bir pozisyonda olmadığının altını çizen Mücahid, “Bu sorun bölge ülkelerine taalluk eden bir sorundur. Afganistan İslam Emirliği bu konuda, henüz yetkin bir pozisyona sahip değildir. Biz hakların tanınmasından yanayız, çatışma ve savaşlardan yana değiliz, çünkü bu kötü sonuçlar doğurur.” dedi.
‘DAEŞ’e karşı çok sert müdahalede bulunuyoruz’
IŞİD ile şu anda Taliban hükümeti arasındaki çatışmalara değinen ve IŞİD’in kendi hükümetini tehdit edeceği bir gücünün bulunmadığını belirten Mücahid, şunları söyledi:
“DAEŞ Afganistan’da çok marjinal bir yapıdır. Ne gücü ne de fazla insan kaynakları vardır. Herhangi bir etki alanları ve kontrollerinde tutukları bir bölge de yok. Yaptıkları bazı eylemler var. Alimlere, medreselere, okullara, çocuklara, pazarlara eylemler yapıyor. Afganistan İslam Emirliği, onlara çok sert müdahalelerde bulunuyor. IŞİD’i önemli ölçüde Afganistan’da çökertti, fakat varlıklarının Afganistan’da yok olduğunu söyleyemeyiz. Varlıklarını sürdürüyorlar, ama sayıları çok az.”
Ülkesinin yatırımcılara kapısının açık olduğunu ve bunun için cazip bir ortam oluşturduklarını anlatan Mücahid, ülkesine yatırım için gelen hiç kimseye yönelik bir tehdit olmayacağını, hiçbir ülkenin de Afganistan’a yönelik bir endişesinin olmaması gerektiğini sözlerine ekledi.