Yaklaşık 300 bin TL’ye mal olan evlerin ne zaman ve kime verileceği konusunda ise belirsizlik devam ediyor.
21 Mart 2016'da Bakanlar Kurulu kararı ile riskli alan ilan edilen Sur ilçesinin 15 mahallesinde 368 adadaki 6 bin 300 parsel, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından acele kamulaştırma kararı ile kamulaştırılmıştı. Kamulaştırılmadan sonra çatışmalarda hasar gören evlerin büyük bir bölümü yıkılmış, yıkımın ardından hak sahiplerine verilmesi planlanan 44 ev inşa edilmişti.
300 bin Tl’ye mal oldu
Yaklaşık bir yıldır devam eden çalışmalarda sona gelindi. 8 etap halinde yapılacak ve geçtiğimiz yıl ilk etap çalışması başlatılan geleneksel Diyarbakır evi tarzında, avlulu ve teraslı evlerin yapımında sona gelindi. Yapılan 44 evin yüzde 95’lik bölümü tamamlanırken, evlerin kime verileceği ve maliyetinin ne kadar olacağı konusunda belirsizlik ise sürüyor. Biten evlerin ilk etapta mülk sahiplerine verileceği öğrenilirken, yaklaşık 300 bin TL’ye mal olan evlerin vatandaşlara maliyet fiyatına mı, yoksa daha ucuz bir fiyata mı verileceği konusunda bir netlik yok. İlgili bakanların önümüzdeki günlerde Sur’daki yapılarla ilgili kapsamlı bir açıklama yapması bekleniyor.
İki farklı seçenek
Öte yandan gelen bazı bilgilere göre, Sur’daki evlerin yapımı ile ilgili iki farklı görüşün ortaya çıktığı belirtiliyor. Yapılan ev maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle bazı bakanlar, Surdaki konutların devam etmesini istiyor, bazı bakanların ise TOKİ’deki evlerin verilmesi noktasında görüş bildirdiği öğrenildi. Bu arada yapımı bitmek üzere olan evlerin Diyarbakır mimariyle ilgisi olmadığı üzerine kamuoyunda ciddi tartışmalar yürütülmüştü.
Mimarlar Odası tepki göstermişti
Sur'da yapılan evlerin Diyarbakır mimarisine uymadığı konusunda Mimarlar Odası Diyarbakır Şubesi Başkanı Şerefhan Aydın, kamuoyu ile şu görüşlerini paylaşmıştı: "Sur'da 40'a yakın betonarme Diyarbakır evi yapılıyor. Fakat yapılan bu evler, Diyarbakır'ın kültürüne, mimarisine uymuyor. Hatta çok aykırı teknik detaylar var. Kentte bulunan meslek örgütleri, halkın ve aydınların tepkisi üzerine inşaat devam eden yapılarda bazı değişikliklere gidildiği söyleniyor, kullanılan kesme bazalt taşları sökmüşler. Koruma Amaçlı İmar Planı (KAİP) karakol önermiyordu, ama altı karakol inşa edildi. İki okul ve bir sağlık ocağının yerine karakol yapıyorlar. Sur'u sokak dokusuna aykırı 15 metre genişliğinde sokaklar yapılmış. Oysa KAİP'te sokak dokusunun korunması öneriliyordu. Aynı şekilde Koruma Amaçlı İmar Planı'nda Sur içinde yüksek duvar yapılması önerilmiyordu, ama karakol yetmezmiş gibi, karakolların etrafına sekiz metre yüksekliğinde duvar örüyorlar. Bu duvarlar kimi yerlerde surlardan bile yüksek olacak. Yani Sur içinde sur yapıyorlar. Sur'da sokaklar dardı. Eski Diyarbakır evlerinde her parselde bir cumba olur. Sokaklar dar diye karşıdaki evin mahremini korumak amaçlı cumbanın sokağa bakan ön yüzüne pencere açılmazdı. Cumbanın sokağı gören sağ ve sol yönlerine küçük pencere açılırdı. Oysa yeni inşa edilen bu evlerde cumbanın sokağa bakan ön cephesine büyük pencereler açılmış. Aynı şekilde eski Diyarbakır evlerinin sokağa bakan cephesinin işlemesi, Diyarbakır mimarisinin değişmezi olan bazalt taştan örülürdü, KAİP bunu öneriyor ancak fotoğraflardan gördüğümüz kadar, bu evlerde makine kesimi beton görünümlü bazalt taş kullanmışlar. Pencere kemerlerinde kenet taşı olur, yenilerinde kaplama yapılmış. Avlu girişindeki kapı üstünde markiz (saçak) yapılmamış, parsel sınırı korunmalıyken, düz duvar geçilmiş. Eski evler geniş avluludur, tulumba ve süs havuzu vardır, avlu sınırı korunmalıyken, avlu küçültülmüş, ne tulumba ne süs havuzu konulmuş. Diyarbakır evlerinde damlarda parapet ( korkuluk duvar) yoktur, bu evlere duvar örmüşler. Dam döşemesi killi topraktır ya da daha uygun malzeme olmalı ama bu evlerde beton yapılmış ve üzeri bazalt ile kapatılmış. Dar küçelidir( sokak), şimdi sokak dokusu yok. Yani anlayacağınız örnek olacağı söylenen bu ucube evler ile Sur katlediliyor."
Ali ABBAS YILMAZ/ÖZEL