Suriye Savaşı yerine Ortadoğu veya daha geniş bir ifade ile Müslümanların yoğun yaşadığı coğrafyada yaşanan olaylar ve savaş desek daha doğru olur.
Bu olaylar ve savaşın petrol ve ekonomik sömürü için yapıldığı doğru olsa da, özellikle Yahudi ve Hıristiyan dininin etkisi yani dini bir savaş olduğu kanaatindeyim.
Yahudilerin Arz-ı Mev'ud yani "Kenan Diyari" olarak da söz edilen topraklar Eski ve Yeni Ahitte (Tevrat ve İncil) birden fazla tanımı vardır.
Bunlardan bazıları şöyledir:
Güneyde Mısır Nehri, Zin Çölü, batıda Akdeniz, kuzeyde Hor Dagi, doğuda Ürdün (Şeria) Irmağı ve Lut Golü olarak belirlenen Kenan diyarı.(İncil Sayılar 34:1-12)
Yine, kuzeyde Şam'la Zedad arasındaki hat, doğuda Ürdün Nehri, güneyde Mısır Vadisi, batıda Büyük Deniz.(Ezekeil 47:13-20)
Musa Yahudilere "Ayaklarının bastığı her yer senin olacak. Sınırlarınız Çölden Lübnan’a, Nehirden, Fırat’tan Denize uzanacak."der.(Çıkış 23:31)
Fırat Nehri'ne kadar uzanan Arz-ı Mev'ud toprakları içinde Kürt nüfusun yoğun yaşadığı bölgeyi de kapsar.
Tüm Yahudiler olmasa da Siyonist Yahudilerin birinci hedefi bu bölgede büyük İsrail devletini kurmaktır.
Bu çalışmalar günümüzde başlamamış, süre gelen bir davanın neticesi olarak günümüz olayları yaşanmaktadır.
Prof. Karaosmanoğlu(Uluslararası Stratejik Araştırma Enstitüsü ve Avrupa Birliği Sanat Akademisi üyesi);
Bir kere Yeni Dünya Düzenine girmekte olduğumuz kesin.
Onu gayet rahat görebiliyoruz. Fakat o sürecin daha başındayız.
Mevcut düzen İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra kuruldu.(m.takvim.com)
Mevcut dünya düzeninde Müslümanlar etkili ve yetkili olmamışlardır.
Oluşan devletler, çizilen sınırlar ve mevcut yasalarda da Müslümanları sorumlu tutmak haksızlıktır.
Onun için diyebiliriz ki Kürt halkının dört devlet arasında pay edilmesinde Müslümanların veballeri yoktur.
Çünkü Dünya savaşları neticesinde İslam alemi (Dini değil) mağlup olmuş, yenidünya düzeni kurulmuş, hilâfet makamı kaldırılmış, bütün ülkelerde İslam hukuku yasaklanmış, laik, sosyalist, cumhuriyet, krallık ve emirlikler kurulmuştur.
Bu düzeni kuranlar, Yahudilerin arzuları olan Arz-ı Mev'ud içinde kalan topraklarda yaşayan Kürt halkı dört ülkenin sınırları içerisinde pay etmişlerdir.
Franklin Roosevelt (ABD başkanı):
Politikada hiçbir şey tesadüf değildir. Bir şey vuku buluyorsa, o şeyin önceden planlandığından emin olabilirsiniz.
Orta-doğu veya bölgemizde istikrarsızlık ve kaosun oluşmasında birinci derecede Kürt halkının bölünmüşlüğü ve haklarının gaspı diyebiliriz.
Irak’ın enfal ve Halepçe katliamı, İran’ın 15 Aralık 1946 Kürt devleti olan "Mahabad Cumhuriyeti"ni sonlandırması, Suriye’nin Kürt nüfusuna kimlik vermemesi sıkıntı ve istikrarsızlığın bir başka sebebidir.
Türkiye’deki Kürtlerin durumu diğer ülkelerden farklı olarak vatandaş kavramı ile ülkenin her türlü imkânından yararlanma ve diğer ırklarla aynı haklara sahip olmuşlardır.
Siyonist Yahudilerin arzuladıkları kaos ve istikrarsızlık; baskı, batı desteği, hıyanet şebekelerinin çabaları neticesi oluşmuştur.
Ortam ve zemin Siyonist Yahudileri için olgunlaşmıştır.
Devam edecek
Selam ve dua ile