Bayramın ikinci günü Dağ kapı meydanındaki Tigris otele uğramıştım, akşam saatlerinde bir otobüs RUS turistin geleceğini söylediler. Şaşırdım, ‘Pek Rus turist gelmezdi’ diye söylendim, ama geliyormuş işte.
Sadece Ruslara değil, kentin bir haftalık kalabalığına da şaşırdım, doğrusu hep birlikte şaşırdık. Tatil boyunca 500 binin üzerinde yerli ve yabancı turistin akınına uğrayan bir kentin evladı olarak bu kadar kalabalığı da ilk kez gördüm. Yani çocukluğumdan bu yana ilk kez böyle bir kalabalığa tanık ediyorum. Çok sevindirici bir durum olmasının yanı sıra, gelecekle ilgili de umut verici.
Mezopotamya coğrafyasına çok ciddi bir yönelimin olduğuna tanıklık ediyoruz.
Bu sirkülasyon bundan sonraki süreçlerde devam eder mi, etmez mi?
Asıl soru bu!
Bundan sonrası bize/Bizlere kalmış gibi bir duruma hitap ediyor.
Yani kent bileşenlerine, yöneticilerine, halkımıza ve esnafa…
Bugün için sadece 2 kilometrelik sur içi bölgesine yönelim bu kadar ise, 5,5 kilometrelik alanın tamamı turizmin ve turistin dikkatine sunulduğunda Dünyaya açıldığımızın resmidir.
Aslında bu durumu tartışmak, konuşmak, müzakere etmek gerekiyor.
Valilik, Belediye, Sivil Toplum Kuruluşları, Turizm şirketleri, otelciler derneği, DTSO, DESOB gibi kurum ve kuruluşların ortaklaşacağı bir organizasyonla, yapılması gerekenleri masaya yatırmak gerekecek.
Ye yapmalı?
Surların restorasyon meselesinden, tarihi evlerin yenilenmesi çalışmalarına, cadde ve sokakların temizliği meselesine, esnafların davranışı ve tarzının kentin genetiğine uygunluğuna kadar bütün hazırlıkların ele alınıp, gözden geçirilmesi elzemdir.
Şimdilik sadece 2 kilometrelik alandan dünyaya hitap etme şansını yakalayan Diyarbakır, 5,5 kilometrelik sur içinin tamamı, Zerzevan ile Eğil gibi bir güzellikle, Lice bırkleyn, Ergani Hilar, Silvan Hasuni ve Goderni, ayrıca Çermik, Çüngüş ile müthiş bir turizm potansiyeline hitap edecek güce sahiptir. Bu saydığım alanlara düzenlenecek tur organizasyonunun yansımalarını şimdiden tahmin edebiliyorum.
Ancak, bunun için özel birimler, özel organizasyonlar gerekir.
Özellikle Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ile Sur Belediyesinin ortak çalışması Sur içi turizmi için büyük önem arz ediyor.
Bir de Amedspor’un şampiyonluğunu da bu gelişmelerle paralel değerlendirmek gerekiyor.
Evet, şimdi organizasyon zamanı.