‘HDP kapatılmasın’ imzacıları olan bölgedeki Sivil Toplum Kuruluşlarının tavrını demokrasi testi olarak değerlendiriyorum, yazımı bu mantık üzerinden devam ettiriyorum.
Yıllar önce ‘AK Parti kapatılmasın’ demişlerdi.
Bugün de ‘HDP kapatılmasın’ diyorlar.
İşte tam da budur.
İhtiyaç duyduğumuz demokrat anlayış ve uygulamaya, demokrasi dediğimiz kıymetli meseleye sahiplenmek böyle bir şeydir.
13 yıl önce dün gibi bir gündü. 19 Mart 2008 tarihinde Diyarbakır ve bölgenin STK’ları AK Partinin kapatılması davasına karşı çıkmış, ortak açıklama yapmıştı.
Aynı kuruluşlar dün aynı konuda, yani parti kapatma meselesinde ortaklaştı, bu kez ‘HDP kapatılmasın’ dedi.
Gerçeklerin işte böyle bazen buluşma gibi özelliği söz konusudur.
İstikrar var ise gerçekler böyle buluşmalar yapar, demokrasiye de beyaz örtü olur.
178 sivil toplum kuruluşu ki büyük çoğunluğu sol-sosyal demokrat görüşlü olmasına rağmen, demokrasi adına AK Partiye sahiplendi, kapatma davasına karşı çıktı. Aynı kuruluşlar şimdi, HDP’nin kapatılmasına karşı çıkıyor ve doğru bir çizgi izliyor.
İktidar ve butik ortağı MHP ne yapacak?
Tarihin tekerrürü konusunda nasıl bir tavır sergileyecekler, doğrusu çok merak ediyorum.
Butik ortağı bir tarafa bırakalım, AK Parti ne yapacak, ne diyecek?
Kendisini yıllar önce savunan, kapatılmasına karşı çıkan STK’lara gerçekleri hatırlattığı için teşekkür mü edecek AK Parti yoksa ‘terörist’ mi ilan edecek!
Bu söz ettiğim durum tam da demokrasi testine işaret ediyor.
**
Bir yurttaş olarak, demokrasiye, insan hak ve özgürlüklerine, hak, hukuk, adalet konusuna sonsuz inancı olan bir birey olarak sivil Toplum Kuruluşlarına, 13 yıl önce 13 yıl sonra aynı konuda ortak tavır sergiledikleri için, demokrasi dersine ve testine aracılık ettikleri için teşekkür ediyorum.
Toplumsal teşekkürü hak ediyorlar.
Bu örnekler çoğaldıkça, biz bunlara tanık oldukça demokrasiye, geleceğe olan inancım ve umudum da giderek yükseliyor.
Demek, tarih tekerrür ediyormuş!