STK’LARA SURUÇ ENGELİ!

Diyarbakır'da aralarında Baro, Ticaret Odası, Ticaret Borsası, MÜSİAD ve DİSİAD gibi STK'ların Suruç'a gitmesine polis izin vermedi. Şanlıurfa'daki STK temsilcileri de Suruç ziyaretini iptal etti.

Diyarbakır ve Şanlıurfa’daki sivil toplum kuruluşları Suruç’ta 4 kişinin ölümüne, 8 kişinin yaralanmasına neden olan olayları yerinde incelemek ve tanıklarla görüşmek üzere İlçe’ye gitme kararı aldı. Bu sabah Diyarbakır’dan yola çıkması beklenen ve aralarında Baro, Ticaret Odası, Ticaret Borsası, Esnaf Sanatkarlar Odaları Birliği, DİSİAD, MÜSİAD ve İHD temsilcilerinin bulunduğu heyet, kent çıkışında polisler tarafından durduruldu.  Polis, STK temsilcilerinin gidişlerine izin vermezken, STK temsilcileri uygulamaya tepki göstermek amacıyla basın açıklaması yaptı.

STK’lar adına açıklama yapan Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, kentteki tüm sivil toplum kuruluşları olarak; özgür ve adil bir seçim olması adına seçim güvenliğinin sekteye uğramaması, propaganda sürecinde temek hak ve özgürlüklerin sekteye uğramaması için sandık başında olacaklarını söyledi.

Gerginlik daha da arttı

Özmen şunları söyledi, “Bu süreçte sivil toplum kuruluşları olarak üzerimize düşen demokrasi adına yapmamız gerekenleri yerine getireceğimizi defalarca dile getirdik. Ayrıca OHAL sürecinden, 15 Temmuz darbe girişiminden bu yana ne yazık ki gergin bir siyasi sürecin içinden geçiyoruz. Bu siyasal gerginliğin, toplumsal bir gerginliğe dönüştüğünün hepimiz farkındayız. Defalarca basın mensupları aracılığı ile siyasetçilere, yetkililere bu gerginliğin; toplumsal ve siyasal kutuplaşmanın ortadan kaldırılması için çağrıda bulunduk. Ne yazık ki bu seçim sürecinde, bu gerginliğinin daha da arttığının hepimiz şahidiyiz. Biz demokratik bir olgunluk içerisinde, herkesin özgür ve eşitçe propagandasını yapabildiği adil ve özgür bir seçim yaşanmasını talep ettik.

Polis gidişimize izin vermiyor

Bildiğiniz üzere Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde hiç birimizin arzu etmediği bir hadise yaşandı. 4 yurttaşımız yaşamını yitirdi. Sivil Toplum Kuruluşları ile beraber Suruç’ a hem yaşamını yitirenlerin ailelerine ziyarette bulunmak hem de Suruç ve Urfa’daki yetkililerle buluşmak üzere bir heyet oluşturduk. Bu heyette Baro, Ticaret Odaları, Tabip odaları, Ticaret Borsası, İş insanları, Eczacılar ve Diş Hekimleri gibi çok geniş tabanlı birçok Sivil Toplum Kuruluşu var. Ama ne yazık ki şu an Diyarbakır’ın çıkışında, Urfa’ya gidişimize emniyet görevlileri, tarafından anti demokratik bir şekilde hiçbir hukuki dayanağı olmaksızın gidişimize izin verilmemektedir.

Tüm tarafları sağduyuya davet edecektik

Dün bildiğiniz üzere; gidişimize dair, gidiş amacımızı sağduyuya, tarafları sakin olmaya benzer yeni bir hadisenin ve provokasyonun  yaşanmasına ilişkin çağrımızda imzası bulunan tüm Sivil Toplum Kuruluşu temsilcileri ile dün gece saat 03. 00 dolaylarında tek tek aranarak yarın Urfa’ya gidişimize izin verilmeyeceği noktasında emniyet görevlileri tarafından bize bildirimde bulunuldu. Ama biz yine belirlemiş olduğumuz saatte Diyarbakır’ın çıkışına Urfa’ya gitmek ve heyetimizin gidiş amacını gerçekleştirmek üzere burada toplandık. Emniyet görevlileri ile yapmış olduğumuz görüşmelerde kesinlikle gidişimize izin verilmeyeceği, gidiş yapmamız noktasında da bizlere müdahalede bulunulacağı net bir dille aktarıldı. Biz kendileriyle görüşme talebinde bulunduk. Üstleri ile yapmış oldukları görüşmeler sonucunda aynı durum, aynı karar tekrar tarafımıza bildirildi. Özellikle şunu altını çizmek istiyorum. Burada tüm Sivil Toplum Kuruluşlarının seyahat özgürlüğü sizlerin de tanık olduğu üzere engellenmiştir. Hiçbir yargısal ve idari kanun olmaksızın bu yapılmaktadır. Fiili anti demokratik bir uygulama ile bu yapılmakta. Türkiye demokrasi açısından büyük bir kayıp. Türkiye demokrasisinin, insan hak ve özgürlüklerinin büyük bir yara aldığı, sekteye uğradığı seyahat özgürlüğünün bizler açısından askıya alındığı bir uygulama ile karşı karşıyayız.

Seçmenin zihninde kuşkular uyandırdı

Yine biz burada bulunan Sivil Toplum Kuruşları temsilcilerinin başka bir kaygısını da dile getirmek isterim. Bizler 1 ayı aşkın bir süredir; tüm gücümüzle sesimizin çıktığı kadar, her fırsatta seçim güvenliğinin adil ve demokratik bir seçim yaşanmasına ilişkin birçok girişim ve çabada bulunduk. Bu hadisenin, bu engellenişimizin seçim güvenliği açısından da vatandaşın, seçmenin zihninde bazı şüpheler uyandıracağı, seçim güvenliğine ilişkin herhangi bir sorunun yaşanmaması, adil bir seçimin yaşanması noktasında da ciddi sorun, kuşku ve problemler yaratmıştır. Ben son olarak bu uygulamanın; hukuk, demokrasi dahilinde açıklanabilir izahı olmayan bir uygulama olduğunu tekrar altını çiziyorum ve gidişimize engel olan bu uygulamanın demokratik bir hukuk devletinde kabulünün mümkün olmadığını tekrar dile getiriyorum. Biz Sivil Toplum Kuruluşları olarak; Urfa’ da Suruç’da sağduyu çağrısında bulunmak ve benzer bir provokasyonu engellemek üzere orada olacaktık. Ama ne yazık ki hukuk dışı bir yol ve yöntemle fiili defakto bir şekilde gidişimize izin verilmedi. Bu uygulamayı da şiddetle protesto ediyorum” dedi.

Yapılan açıklamanın ardından STK temsilcileri dağıldı.

Dilek Akin

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri