Kentin dinamikleri dün stadyumun önünde buluştu, yağma, talan, yıkım anlayışına karşı tepki koydu. TOKİ’nin AVM yapma operasyonuna karşı tepki buluşmasıydı. Kentin değerlerinin korunmasına yönelik oluşan, gelişen, büyüyen birliktelik anlayışında olan muhatapların kafalarına yazdırmak için gerçekleşen bir buluşmaydı.
Büyükşehir Belediye Başkan adayları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın bu birlikteliğin bileşenleri ve paydaşları olarak orada bulunmuş olmalarının mesajı ise elbette ki son derece önemliydi. 30 Mart akşamından itibaren Diyarbakır kentini yönetecek olan eş belediye başkanlarının şimdiden kentin değerlerine sahip çıktıklarını kamuoyuna deklere etmesi, gelecekte değerlerin nasıl korunması gerektiği konusunda fikir vermekle birlikte güven unsuru da aşılıyor.
Gültan Kışanak’ın; “Bugün buradayız, yarın Hevsel’de, Talaytepe’de, daha sonra değerlerimize yönelik gelişen, geliştirilmek istenen talan ve vurgunların karşısında olacağız’’ mesajını, değerleri yok eden ‘Terminatör’ anlayışlara ithaf etmiş olmasını başkanlık koltuğuna oturduktan sonra, halka verilmiş bir söz olarak da değerlendirmek istiyorum.
Kentin ekolojik değerleriyle birlikte sosyal-siyasal, ekonomik, kültürel, tarihsel değerlerlerinin tümüne sahip çıktığımızı, çıkacağımızı, bundan geriye adım atmayacağımızı kentin değerlerini yok etmeye çalışan vurguncu-talancı ‘Terminatör’ anlayışlara dünkü toplantının direniş ruhuyla bir kez daha yüksek sesle haykırarak hatırlatmak istiyorum.
Kent meydanı
Stadyumun yıkılmaması için toplanan ve tepki veren kentin dinamiklerinin taleplerinin dikkate alınması gerekiyor. Bütün tepkilere rağmen Ankara merkezli karar doğrultusunda TOKİ’nin kullanımına verilmek üzere yıkılacaksa, yerine AVM yapılmaması gerektiği görüşü yaygın.
Yıkılacaksa , boşalan alan neden kent meydanı olmasın?
Dünyanın her yerinde büyük AVM’ler kent merkezlerinin dışında organize ediliyor. Kentlerin merkezinde ise, kentleri ifade eden ‘Kent meydanları’ dizayn ediliyor.
Kentin değerlerinin değersiz hale getirilmesi yönündeki çabaların gözden kaçmadığı gerçeğini, gözlerden kaçırmak isteyenlerin çok iyi anlaması gerekiyor. Sözümüz elbette ki, ağaç kıyıcılarına da. Onlarda bu kentin dinamiklerinin gözünden ırak olmadıklarını, yaptıkları, yapacakları her işte birçok nefesin enselerinde olduğunu unutmasınlar.