Haber: Ali Abbas Yılmaz
Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, OHAL, Uyum Yasaları ve ülke gündemindeki birçok konuya ilişkin olarak bir basın açıklaması yaptı. Saadet Partisi Diyarbakır İl binasında dün yapılan açıklamada, SP Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, Uyum Yasalarına ilişkin olarak görüşlerini sıraladı.
“Diyarbakır’da işsizlik, esnafının perişanlığı, sosyal problemler, basına yansıyan birçok resmi kurumdaki partizancılık, rüşvet yolsuzluk iddiaları da devam edip gidiyor” diyen Bozan, söz konusu sorun alanlarına dair yetkilileri göreve çağırdı.
‘Anayasa keyfilik kaldırmaz’
Uyum yasalarının en geç 6 ay içinde çıkarılması gerektiğini ifade eden Bozan, “Bu sürenin üzerinden 3 ay geçti. Ancak henüz bu yasalar TBMM’ye bile sunulmuş değil. Bunu doğru bulmuyoruz. Anayasa keyfilik kaldırmaz. Referandum sonuçlarına saygı göstermesini bekleyen iktidar, önce kendi getirdiği Anayasa’ya saygı göstermek zorundadır. İktidar, 16 Nisan referandumuyla Milletten boş kâğıda imza alarak, “üstünü istediğim şekilde doldururum” düşüncesinde görülmektedir. Eğer samimi olsalardı önce düşünülen yasa değişikliklerini yapar sonrada milletten, “Evet” veya “Hayır” için oy isterlerdi” diye konuştu.
‘AK Parti’nin değil Türkiye’nin bekası dikkate alınmalıdır’
Uyum yasaları ile ilgili teklif ve önerilerinin geçtiğimiz hafta Saadet Partisi Genel Başkanı Karamaollaoğlu tarafından, CHP, BBP ve Demokrat Partiye iletildiğini ve gerek iktidar gerekse de diğer partilerden de randevu taleplerine olumlu dönüş olduğu takdirde kendileriyle de bu tekliflerinin paylaşılacağını belirten Bozan, SP’nin olmazsa olmaz iki talebini şöyle sıraladı:
“1- Bu düzenlemeler yapılırken AK Parti’nin bekası değil Türkiye’nin bekası dikkate alınmalıdır.
2- Siyasi hesap yaparak değil, milletin talep ve beklentileri dikkate alınarak hareket edilmelidir.”
‘Umarız iktidar, uyum yasalarını da, KHK ile düzenlemeye kalkmaz’
15 Temmuz darbe girişimi sonrası iktidarın haklı olarak OHAL ilan ettiğini ifade eden Bozan, “Gerekli tedbirler alındıktan sonra kısa bir dönemde kaldırılmalıydı. Ancak üzerinde 19 ay geçmiş, biz halen OHAL yetkileriyle çıkarılan kanunlarla idare ediliyoruz. OHAL iktidara o kadar tatlı geldi ki, bir türlü bırakmak istemiyor, 6. defadır uzatılıyor. Çünkü istediği kanununu çıkarıyor, istediğini yakalıyor, istediğini ihraç, istediğini iade ediyor. Terörle ilgili olsun olmasın her türlü yasayı, Olağan Üstü Halin torbasına koyup çıkartıyor. Kısacası, “Olağan Üstü Hali” Olağan hale getiren iktidar, artık her işini KHK ile görmeye çalışıyor. Terörle ilgili ilgisiz, hemen hemen her alanda “Kanun Hükmünde Kararname” yayınlıyor. Bu yaklaşım bizi ciddi anlamda endişelendiriyor. Umarız iktidar, uyum yasalarını da, KHK ile düzenlemeye kalkmaz. Bu durum, bir yandan milli şefliği eleştirirken, öbür yandan milli şefliğe özenmek olur” şeklinde konuştu.
‘Liderlerin sert üslubu, parti tabanlarını da etkilemektedir’
Türkiye’de kutuplaşma ve ötekileştirme ile ciddi bir korku havası estirildiğini belirten Bozan, “ İktidarla beraber olmayan herkes, hain ilan edilmektedir. Ak Parti veya Ak Parti Genel Başkanını eleştiren veya ikaz eden herkes, devlete karşı olmakla, milli olmamakla, kökü dışarıda olmakla, terörün diliyle konuşmakla suçlanmaktadır. Ak Partiye üye olmayan bir vatandaş işe giremez olmuş. Liderler, birbirine hakaret etme yarışına girmiştir. Bu dönemde siyasetteki nezaket ve seviye ayaklar altına alınmıştır. Liderlerin sert üslubu, parti tabanlarını da etkilemektedir. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde bu anlayış, birlik ve beraberliğimize ciddi zarar vermektedir. Halkımız, nazik, kibar, dürüst ve seviyeli siyasetçiye hasret kalmıştır. İktidar ve küçük ortağı MHP’nin hakaret, saldırı, şiddet ve kışkırtıcı üslubundan acilen vazgeçmesi gerekir” dedi.
‘İktidar, onlarla beraber olmayanları gayri milli ve yerli olmamakla suçluyor’
2019 seçimlerine yönelik olarak gündeme gelen ittifak ilişkilerine değinen Bozan, “İktidar partisinin herhangi bir partiyle ittifakı ne kadar doğalsa, muhalefet partilerinin de görüşmeleri ve ittifak yapmaları gayet doğaldır. Ancak doğal olmayan, iktidar ve beraber olanlar, onlarla beraber olmayanları gayri milli ve yerli olmamakla suçlamasıdır. Ak Parti ile MHP’nin ittifakında ne yazık ki böyle bir suçlama vardır. Şimdi bakalım kendileri ne kadar milli? Ekonomi milli mi? Dış politika milli mi? Eğitim milli mi? Hangisi milli? Hiç birisi… Milli kelimesinin içini doldurmadan bunları söylemek bize göre kamuoyunda bir hava oluşturmaya yönelik bir adımdır. Birliğimiz ve bütünlüğümüzün daha fazla zarar görmemesi için iktidar ve yandaşlarının bu kutuplaştırıcı dili terk etmelerini bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Mağdurların sorunları çözülmeli’
Bylock’ta 11 bin 480 kişinin mağduriyetlerinin giderilmesine Saadet Partisi’nin öncülük ettiğini ancak bunun yetersiz olduğunu ifade eden Bozan, “En kısa zamanda Bylock listeleri tekrar elden geçirilmelidir. Bir insanın ekmeği ile itibarı ile oynamak basit bir şey değil. Binlerce insan ihraç edildi; işlerinden, ailelerinden, çevrelerinden oldular. Devlet, tek bir insanın bile suçsuz yere mağdur olmasını önlemekle mükelleftir. En kısa zamanda geride kalan mağdurların sorunları çözülmeli, ihraç edilenler biran önce görevlerine döndürülmelidir” şeklinde konuştu.
‘Ordu yıpratılıyor’
Eğitim sistemi, bürokrasi, yargı istemi ve ordunun ülkenin en temel dört kurumu olduğuna işaret eden Bozan, “Bu dört unsur ne kadar güçlü ise devlet o kadar güçlü olur. Ne kadar yıpranırsa ülke o kadar zafiyet içine düşer. Peki, gelinen noktada tablo ne? Eğitim perişan, bürokrasi partizanlıkla tıkanmış, yargıya güven dibe vurmuş, orduya gelince önce ETÖ ile şimdi ise FETÖ ile yıpratılıyor” diye konuştu.