TİGRİS HABER - Yerel seçimlere 3 ay kala Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) parti meclisi toplanarak 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerle ilgili kararlar aldı. 31 Mart’ta Kürtlerin gücünü birleştirmesini isteyen PSK, “31 Mart’ta gücümüzü birleştirirsek hem kendi kendimizi yönetebilir, hem de kentlerimizi Kürd dili ve kültürü bahçesine çevirebiliriz” çağrısı yaptı.
Türkiye’de Kürdistan ismiyle kurulan il Kürt partilerinden biri olan Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) parti meclisi, 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlerde izleyecekleri yol haritasıyla ilgili toplantı yaptı.
Toplantıda, 16-17 Aralık 2023 tarihinde yapılan PSK 3. Konferansı’nda genel çerçevesi çizilen seçim politikasına son şekli verilerek sonuç bildirisi paylaşıldı. 31 Mart 2024 tarihinde gerçekleştirilecek yerel seçimlerin halkın ve ülkenin önemli bir süreçten geçtiği bir döneme denk geldiği belirtilen açıklamada, “ Kürt halkına karşı sürdürülen inkâr ve şiddet politikaları son on yılda hiç olmadığı kadar artmıştır. Rutinleşen kayyum politikaları ile halkımızın iradesi hiçe sayılmaktadır. Kürd siyasi partileri kapatma davalarıyla kıskaca alınmıştır. Kürtlerin siyaset alanı daraltılarak nefes alınamaz bir hale gelmiştir. Son dönemde devletin teşvikiyle Kürt halkının ulusal değerlerine karşı başlatılan aşağılama ve linç kampanyası tehlikeli bir noktaya ulaşmıştır. Halkımızın ulusal varlığı ve değerleri ırkçı ve şoven saldırıların hedefi haline getirilmiştir. Kürd halkının ulusal varlığına, onun kutsal değerlerine ve özgürlük iradesine karşı sürdürülen düşmanca saldırıları durdurmak için 31 Mart 2024 yerel seçimleri önemli bir fırsat sunmaktadır. Bu fırsatı kullanmak ve halkımıza karşı yürütülen inkâr ve baskı sürecini tersine çevirmek elimizdedir” denildi.
“Gücümüzü birleştirelim”
31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde işbirliği çağrısı yapan PSK açıklamasında şunlar yer alıyor:
“Gücümüzü birleştirirsek hem kendi kendimizi yönetebilir hem de kentlerimizi Kürd dili ve kültürü bahçesine çevirebiliriz. Bunun için bütün ulusal demokratik güçlerimizi, etnik, dini ve kültürel çeşitliliğimizi ve aydın birikimimizi bir araya getirecek bir seçim işbirliğine ihtiyacımız var. Bütün siyasi aktörlerimiz kendi özgünlüklerini koruyarak, farklılıklarını bir zenginlik sayarak halkımızın ortak çıkarları için bir araya gelebilir. Geniş, kapsamlı ve kucaklayıcı bir seçim işbirliği sadece kentlerimizi kazanmamızı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda halkımız için büyük bir güven ve moral kaynağı ve cazibe merkezi olabilir. Böylesi bir seçim işbirliği gelecekte kalıcı ve stratejik ulusal ittifaklar için de güçlü bir zemin oluşturabilir.”
“Yerel seçimleri referanduma çevirmek elimizde”
Yerel seçimleri referanduma çevirmenin kendi ellerinde olduğu kaydedilen PSK açıklamasında, “Halkımızın özlemi ve beklentisi olan geniş ve kapsamlı bir seçim işbirliği sayesinde Kürdistan’daki bütün kentlerin yönetimini kazanacağımıza şüphe yoktur. Fiziki, tarihi ve kültürel açıdan yıkılmaya terkedilmiş şehirlerimizi yeniden ayağa kaldırabilme gücümüz ve irademiz vardır. ‘Kürd kentlerinde hiç bir düzen partisine yer yok’ şiarıyla 31 Mart yerel seçimlerini bir referanduma çevirmek elimizdedir. Kentlerimizi de ülkemizi de yönetebileceğimizi 31 Mart seçim sonuçlarıyla ortaya koyabiliriz.Bütün Kürt siyasi potansiyelini içinde barındıracak bir seçim işbirliği Kürt halkının temel, acil, ulusal demokratik taleplerini içeren bir programı esas almalıdır. “
“Kent meclisleri yerel parlamentoya dönüşebilir”
Yerel seçimlerin güçlerin birleştirilmesiyle kazanabileceği ve ardından da temel hak ve özgürlüklerin elde edilebileceğinin belirtildiği PSK sonuç bildirisinde şunlar yer aldı:
“Kürd halkının kimliğinin anayasal düzeyde tanınması, Kürd dilinin eğitim dili olarak tanınması ve kamusal alanda resmi dil olarak kabul edilmesi,Kürd dili, kültürü ve tarihinin bütün zenginliğiyle yeniden yeşermesi, Kürd liderlerinin kaybettirilen mezar yerlerinin açığa çıkartılması,Bütün tarihi, coğrafi, kültürel yerlerin ve yerleşim merkezlerinin Kürdçe isimlerinin iadesi,Kürd siyasi partilerine dönük kapatma davalarının, Kürd siyasi kadrolarına dönük intikamcı haksız uygulamaların son bulması,Kürd halkının kendi ülkesinde kendini yönetme hakkının tanınması vb. talep ve hedefler, oluşturulacak seçim işbirliğinin ortak payları arasında yer almalıdır.31 Mart seçimlerine ilişkin inşa edilecek Kürd seçim işbirliği söz konusu temel hak ve özgürlükler konusunda ortak mücadele yürütebileceği gibi, bu taleplerin hayat bulması için yerel yönetimleri de bir imkana dönüştürebilir. Kürd ulusal demokratik güçlerin yönetiminde kent meclisleri birer yerel parlamentoya dönüşecektir. Bizim yöneteceğimiz kent meclisleri Kürd kimliğinin tanınması, Kürdçenin eğitim dili olarak hayat bulması, Kürdçe isimlerin iadesi, Kürd dili, kültürü ve tarihi alanında etkin çalışmaların yapılması, tarihi ve kültürel Kürd büyüklerinin hatıralarının onurlandırılması, sağlıklı, sorumlu ve bilinçli yeni nesillerin yetiştirilmesinde tarihi bir misyon üstelenebilir. Ortaklaşa yöneteceğimiz belediye yönetimlerinde merkezi yönetimin yerel yönetimler üzerindeki vesayetinin asgariye inmesi için çaba sarf edilecek. Vali, kaymakam ve emniyet müdürlerinin seçimle işbaşına gelmesi için etkin mücadele verilecektir. 31 Mart yerel seçimlerinde bütün kentlerimizin yönetimini alarak mevcut tekçi, aşırı merkeziyetçi sistemin rotasını ademi merkeziyetçi bir yöne çevirebiliriz. 31 Mart seçimlerinde elde edeceğimiz büyük başarıyla sadece kentlerimizi değil, ülkemizi yönetme imkânını defakto olarak elde edebiliriz. 31 Mart yerel seçim sonuçları bütün sorunların kaynağı olan tekçi ve otoriter düzenin federalizm yönünde değişimini zorlayabilir.Bunun için yapılacak şey bütün siyasi aktörlerin, Kürd halkının özgürlük mücadelesinde iddiası olan tarafların daha sorumlu, öngörülü ve ulusal çıkarları esas bir yaklaşım sergilemeleridir.Kürdistan Sosyalist Partisi (PSK) olarak çerçevesi çizilen hedeflerin hayat bulması için büyük bir sorumluluk bilinciyle girişimlerini sürdürecektir.”