Tigris Haber- Diyarbakır'da okuma yazma bilmedikleri için sosyal hayatlarında büyük zorluklar yaşayan 20 ile 75 yaş aralığındaki kadınlar, Aile Destek Merkezinde okuma yazma ve bilgisayar kullanmayı öğreniyor.
Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca merkez Kayapınar ilçesinde açılan Aile Destek Merkezinde yaşları 20 ile 75 arasında değişen 533 kadına hem okuma yazma hem de bilgisayar kullanımı konusunda eğitim veriliyor.
Okuma yazma bilmedikleri için sosyal yaşamlarında güçlük çeken kadınlar, bir yandan okuma yazma bir yandan da bilgisayar kullanmayı öğrenmenin mutluluğunu yaşıyor.
Merkezde açılan okuma yazma ve bilgisayar kursuna katılan 50 yaşındaki 4 çocuk, 3 torun sahibi Türkan Tahran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bu yaşa kadar okuma yazma öğrenemediğini belirterek, bu nedenle açılan kursa katıldığını söyledi.
Çocuklarının İzmir ve İstanbul'da yaşadığını, onları görmek için şehir dışına sık çıktığını belirten Tahran, daha önce okuma yazma bilmediği için tek başına seyahat yapmakta zorluk çektiğini kaydetti.
Tahran, "7 kardeşiz. Babam erkekleri okuttu ama kızlarını okutmadı. Çocukken takvim yaprakları üzerindeki yazıları, elime geçen kağıtları okuyordum. İçimde okumak için hep özlem vardı." dedi.
Tahran evlendikten sonra eşinin kendisine destek verdiğini belirtti.
"Kalem tutmayı dahi bilmiyordum"
İlerleyen yaşına rağmen merkez ile kısa sürede okuma yazma öğrendiğini, bundan sonra da ehliyet almak istediğini anlatan Tahran, artık seyahatlerinde zorlanmayacağını aktardı.
"Artık kimseye sormadan her yere gidebiliyorum. Daha önce kalem tutmayı dahi bilmiyordum" diyen Tahran, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın başlattıığı okuma yazma seferberliği için minnettarlığını dile getirdi.
Ev kadını 52 yaşındaki Kader Kızıl da yaşına rağmen okuma yazma öğrendiğini anlattı. Hep okuyamamanın üzüntüsünü yaşadığını dile getiren Kızıl, daha önce bir yerlere gittiğinde ya da telefon kullandığında çok zorluk çektiğini anlattı. Kızıl, şimdi rahatlıkla gezebildiğini ve telefon kullandığını aktardı.
Çocuklarının üniversite mezunu olduğunu ama çocuklarının okuma yazma konusunda kendisine yardımcı olmadıklarını anlatan Kızıl, "Telefonu aldım elime çocuklarım, 'Anne boşver, sen ne anlarsın?' dediler. Ama ben uğraştım. Okuma yazma öğrendim. Şimdi arkadaşlarımla telefondan paylaşımlarda bulunuyoruz." ifadelerini kullandı.
"Kadınlar faydalansınlar"
Çocukları bilgisayar kullandığı zaman onlara özendiğini, bilgisayara dokunmak istediğini ancak cesaret edemediğini belirten Kızıl, şöyle devam etti:
"İnsanın ne kadar yaşı geçse de yine de ihtiyacı oluyor. Artık tek başıma bilgisayar kullanabiliyorum. Cumhurbaşkanımızdan Allah razı olsun. Allah bin kat daha versin ona. İnşallah başımızda sürekli olur. Emine Erdoğan'a teşekkür ediyorum. Bu güzel imkanları bize verdikleri için minnettarım. Okuma yazma bilmeyen bütün kadınlar gelsinler, buradan faydalansınlar."
"Okuma yazmaya hasret kalmıştım"
Ev kadını 60 yaşındaki Zübeyde Ekinci, bir işlem için gittiği bankada isim ve soy ismini yazamadığını, bundan dolayı çok üzüldüğünü anımsattı.
Bunun üzerine kursa yazılmaya karar verdiğini ifade eden Ekinci, şöyle devam etti:
"Telefon ile kimseyi arayamıyordum, doktora rahat gidemiyordum, arabaya bile rahatça binemiyordum. Şimdi çok şükür ismimi de rahat yazabiliyorum. Telefonu da kullanabiliyorum. Çok güzel, çok mutluyum. İçime dert olmuştu. Okuma yazmaya hasret kalmıştım. Çok şükür öğrendim."
55 yaşındaki Yüksel Aydın, kendisinin kısıtlı imkanlar nedeniyle okuyamadığını ancak 4 çocuğunun üniversite mezunu olduğunu belirtti.
Devletin sağladığı imkanlar ile okuma ve yazma öğrendiğine dikkati çeken Aydın, "Torunlarımla kitap okuyorum. Küçükken imkanlarımız olmadığı için içimde bir ukde kalmıştı. Şimdi hayalimize kavuştuk. Kendimizi her şekilde ifade ettiğimiz için çok mutluyuz." diye konuştu.
"Geçmiş zamanın acısını çıkarıyorlar"
Okuma ve yazma kursu eğitmeni Hatice Aktaş, kadınların kursa yoğun ilgi gösterdiğini ve kısa sürede okuma yazmayı öğrendiğini bildirdi.
Aktaş, "Kadınlar kalem tutmayı dahi bilmiyordu. Fakat şu anda hepsi bana not yazıyor. Yorumlar yapıyor. Resimler çiziyorlar. Sosyal medyadan mesajlaşıyor. Çoğu ev kadını olduğu için evde işlerini yaptıktan, çocuklarını uyuttuktan sonra derslerine çalışıyor. Ellerinden gelenini yapıyorlar. Hepsi çok azimli. Geçmiş zamanın acısını çıkarıyorlar." değerlendirmesinde bulundu. (AA)